Aram'ın çocukluğundan
Yazarın anlatımı ile
Sabah annesin o güzel sesiyle uyanmayı bekliyordu Aram. Ama duyduğu ses annesi Zehra'nın sesi değil, kardeşi Asya'ya aitti.
"Aram hadi uyan"diyordu minik Asya. Aram gözlerini açtı kardeşine baktı. Asya abisine kocaman gülümseyip
"Günaydın Aram"dedi. Aramda aynı şekilde kardeşine gülümseyip
"Günaydın Asyacık"dedi. Asya abisinin ona asyacık demesini sevmiyordu.
"Kahvaltıya babam çağırıyor"dedi Asya bozulmuş sesiyle. Aram ayağa kalkıp Asya'ya elini uzattı. Asya küslüğünü unutup abisinin elini tuttu. Birlikte aşağı inip mutfağa geçtiler. Babaları Kerem baş köşede oturuyordu. Bir yandan da söylenmeyi ihmal etmiyordu.
"Biri uyuşuk, biri uykucu kime çekti bunlar" diyordu Aram ve Asya'yı fark etmemişti. Tam ayağa kalkacaktı ki
"Günaydın baba"dedi Aram. Kerem geri yerine yerleşti. Aram'a baktı.
"Ne günaydını öğlen oldu, hadi geçin yerlerinize"dedi Kerem. İki kardeş babalarını ikiletmeden yerlerine geçtiler. Aram saate baktı ama anlamadı. Annesine dönüp
"Anne saat kaç?"diye sordu. Annesi saate bakıp
"Dokuz oğlum" dedi. Aram biraz düşündü ve annesine
"Yani öğlen mi oldu?"diye sordu. Kerem arama baktı. Zehra oğluna hemen cevap verdi
"Hayır oğlum daha öğlen olmadı" dedi. Anlamıştı Aram. Babası gene ona kızmak için öyle demişti. Aram kafasını salladı ve sütünden bir yudum aldı. Kerem hem kahvaltısını yapıyor hemde arama bakıyordu. Aram ise babasına bakmamaya çalışıyordu. Bu çabası elinin ayağına dolaşmasına sebep oluyordu. Bir çocuk babasına bakmaya korkar mıydı? Aram korkuyordu işte. Aram elini uzatıp zeytin almak isterken kolu yanlışlıkla süt bardağına çarpmıştı. Ve sütünün dökülmesine sebep olmuştu. Zehra hemen yerinden kalkıp peçeteyle sütü temizlerken Kerem yerinden kalktı. Aram hemen minicik elleri ile yüzünü korudu.
"Özür dilerim istemeden oldu ne olur vurma"dedi babasına. Zehra kereme, Kerem ise arama baktı. Asya ise olanlara anlam veremeyen çalışıyordu.
"Vurmayacağım. Eğer arka bahçede oyun oynarsanız elma ağacına çıkmayın"dedi Kerem. Asya kafasını sallarken Aram cevap vermedi. Kerem arama dönüp
"Anlaşıldı mı?"diye sorduğunda Aram kafasını salladı. Aramın cevabından sonra hiç bisey söylemeden mutfaktan çıktı kerem.
1 SAAT SONRAAram ve Asyanın evde canı sıkıldığı için arka bahçede top oynuyorlardı. Zehra ise evde işlerini halletmeye çalışıyordu. Asya en sonunda top oynamaktan yorulup yere oturdu. Aram kardeşine bakıp yanına gitti. Aram Asyanın yanına otururken Asya elma ağacına bakıyordu. Aram kardeşinin yanına oturdu. Asya abisine dönüp
"Benim canım elma istiyor Aram" dedi. Aram ayağa kalkıp kardeşine elini uzattı. Kardeşi elini tuttuğunda hızla elma ağacının yanına koştu. Aram kardeşine bakıp gülümsedi. Ve ağaca tırmandı. Asya sevinçle yerinde hopluyordu. Abisine bir elma gösterdi
"Abi şurada ki elmayı al"dedi heyecanla. Aram kardeşinin gösterdiği elmayı kopardı ama koparmasıyla yere düşmesi bir oldu. Asya korkuyla
"ABİ"diye bağırdı. Asyanın sesini duyan Kerem bahçeye çıktı. Yerde yatan arama baktı. Aram babasını görünce hızla ayağa kalkıp üstünü temizledi. Kerem arama yaklaşıp
"Gene beni dinlemedin değil mi?"diyip arama öyle bir tokat attı ki aramın minik kafası yana düştü.
"Kardeşin gibi olsan keşke"dedi Kerem. Aramın canı çok acımıştı. Kendini sıktı. Ağlayamazdı. Hem babası daha da sinirlenir hemde kardesi korkardı.
"Yazık"diyip bahçeyi terk etti Kerem. Asya hemen abisine koşup sarıldı. Asya abisinden ayrıldığında Aram elindeki elmayı asyaya uzattı. Asya elmaya baktı ve kafasını hayır anlamında iki yana salladı. Aram kardeşinin elmayı neden almadığını çok iyi biliyordu. Aramın yüzü kızarmıştı. Asya kızaran yere baktı ve minik bir öpücük kondurdu.
"Geçti mi?"diye sordu. Aram kardeşine gülümseyip
"Geçti abicim"dedi ve kardeşine sıkıca sarıldı...
Helloo aşklarım bu bölümde biraz duygulandım. Kereme küfür etmek serbesttir beğendiyseniz oylamayı unutmayın sonraki bölümde görüşmek üzere💙✨️