Uzun süredir bu mekandaydık. Hatta gerekmedikçe çıkmıyorduk. İşin garibi hamza da yanımızdaydı. İstemediğim ot burnumun dibinde bitti tilki de buradaydı. Kendisiyle bir güven olayı yaşamıştık ve kendisini ölümden almıştım.
Keşke bıraksaydık da geberseydi
Keşke
Bazı konuşmalar geçmişti ama çok dinlememiştim. Asya daha fazla meraklı Melahat olduğu için
"Abi sen eğer tilkinin arkasındaki adamı vurmasaydın ne olurdu?"diye sordu.
"Cevap vermeyecek Asya" dedi Alex
Onu göt etmeyi seviyorum
Bende
"Hemen cevap vereyim asyacım" diyip tilkiyi isaret ettim
"Eğer ben o kim olduğu belirsiz şerefsizi vurmasaydım şu moruğun şuan helvasını yiyorduk"dedim. Bunu dememin ardından en sonunda tilki sessizliğini bozdu ve
"Ben ölmem çocuk"dedi. Yüzümde alaycı bir gülümseme oluştu
"Tabi efendim,ölmezsin sen,daha ömrümü yiycen nereye ölcen"dedim.
Benim arkamda teo dalga geçerek
"Ölümsüzlük iksiri içti" dedi. Aklıma daha önceden yapmam gereken bir şey geldi. Tilkiye dönüp
"Ama bunu yapmam lazım"dedim ve belimdeki silahı çıkarıp tilkiye doğrulttum. Hemen ardından sağ bacağından vurdum.
"İçimde kalır valla bak"diyerek dalga geçtim.
"Belayla oynuyorsun çocuk"dedi. Öyle demesinin ardından bu seferde sol bacağından vurdum.
"Ben belanın ta kendisiyim moruk"
"Birileri tekrar sevdiklerini kaybetmeyi özlemiş hangi kardeşini alayım bu sefer elinden?"diye sordu.
Bunu sormasını bekliyorduk
Onu tanımaya başladık
Portresini çizme kararı almıştım. Bu sefer kolundan vurdum.
"Lütfen bunu yap kardeşimi al aramla başla veya evayla" dedim.
Galiba sinirden veya canı yandığından dişlerini sıktı ve
"Yapıcam"dedi.
Karnından vur
Nasıl istersen
Onu dinleyip bu seferde karnından vurdum. Sonra aklıma gelen şeyi dile getirdim
"Doğru sen evaya kıyamazsın unutmuşum pardon"dedim
Canı daha çok yanar mı emin değildim ama bu seferde göğsünden vurdum ve
"Geceyede okeyim" dedim
"Ateşle oynuyorsun Bartu" dedi.
İlk defa çocuk dememişti. İsmim onun ağzına gerçekten yakısmıyordu.
Canını yakmak için tekrardan karnına yaralı bölgeye ateş ettim
"Ateşle oynamayı severim"
Bu sefer canı yanmış olacakki yüzünü buruşturdu.
Tekrardan göğsünden vurdum ve sorduğu sorun için farklı bir isim söyledim
"Bak ben teoya da okeyim ondan da başlayabilirsin" dedim. Teo kendi ismini duyar duymaz
"Ben ne alaka ya,ben çok masum bur çocuğum" dedi. O kendini savunmaya çalışırken tilki
"Tch daha farklı şekilde yapıcam" dedi. Normalde olsa bunun üzerine napabilir diye düşünürdüm. Ama ilk kez düşünmedim. Sağ omzundan vurup aklıma gelen birini daha söyledim
"Kendi öz oğlunu da öldürebilirsin"diyip sol omzundan vurdum.
"Veya niye uğraşıyorsun yapabilirsen direk beni öldür topluca kurtulmuş olursunuz" dedim. Ben tilkinin portresini çizerken biraz abartmıştım ve Galiba teo bunu farketmişti.
"Abi adam ölecek yapmasan mı"diye sordu.
"Ölmez o,daha ömrümü yiyecek"dedim.
"Tch daha işim bitmedi seninle"diye karşılık verdi tilki.
"Ben gene ölemiyorum sal artık beni be" dedim. Silahı kafasına doğrulttum. Amacım öldürmek değildi o yüzden silahı biraz kaydırıp kurşunun sıyırmasını sağladım. Bunu yaptığım da kaşlarını kaldırdı.
"Gına geldi senden" dedim.
"Ateşkıran kanını taşımayı dahi hak etmiyorsun Bartu Sarca kanının son damlasını kadar akıtıcam"dedi. Bunu demesini bekliyordum. O yüzden hiç şaşırmadım. Tekrar kafasını sıyıracak şekilde ateş ettim.
"Ben zaten Ateşkıran değilim diye kendimi yırtıyorum ama o salak oğlun anlamıyor"dedim ve devam ettim
"Ve eğer savaş istiyorsan fazlasıyla karşılığını veririm Ateşkıran"dedim
"Kendini güçlümü sanıyorsun Sarca?"diye sordu.
Silahımı belime yerleştirdim. Biraz daha vurursam geberebilirdi.
"Yok güçlü sanmıyorum ben gücün ta kendisiyim Ateşkıran"
"Hiç sanmıyorum Sarca"
"İstesem seni öldürebileceğimi çok iyi biliyorsun moruk"dedim ama bana cevap vermedi.
Beni istemediğini biliyordum. Bilmesem bile her hareketi ile belli ediyordu. Ama bana yaptıkları saçmalıktı. Maalesef ki benim olmam oğlunun tek gecelik bir hatasıydı. Bunun için beni suçlayamazdı. Her hareketi ile istenmeyen Ateşkıran olduğumu gösterdi...
