Karakoldan çıktıktan sonra sasha ile buluşup bir kafeye gittik.
"Değişik bir savcı" dedim.
"Hakkında araştırma yaptım. Bir kızı var 8 yaşında. Karısı ölmüş. Ve bir sevgilisi var" kafamı salladım.
"Hızlı savcı anlaşılan" dediğimde sırıttı.
"Bence onu öldürmelisin" dedi. Kafamı iki yana salladım. Ayağa kalktım. Bana baktı.
"Hadi baby ben burada sıkıldım" dememle ayağa kalkması bir oldu.
"Bende sıkılmıştım baby" dedi. Birlikte kafeden çıkıp yürümeye başladık.
Şaka gibisiniz Bartu
CiddenSasha ile çok uyumlu yürüyorduk. Aynı anda aynı ayağımızla adım atıyorduk. Bu şaşırtıcıydı.
Bu düşüncemi ona söyleyeceğim anda önümüzde siyah bir araba durdu. Arabadan biri inip
"Sinyor bey sizi görmek istiyor" dedi.
Kafamı sallayıp arabaya bindim. Sashada peşimden bindi.
2 saat sonra
Bir hangara gelmiştik. Bizi burada beklediğini hiç sanmıyordum. Sasha da aynı şeyi düşünmüş olacak ki"Sinyor'un bizi beklediğine emin misin"diye sordu. Adamlar cevap vermeden Sashayı sertçe kolundan tutup cekiştirmeye başladı.
Sasha'nın canı yanmış olacak ki acıyla inledi.
"YAVAŞ LAN YAVAŞ" diye bağırdığım da sashanın kolunu bıraktım.
"Zorluk çıkarmayıp hangara girin" dedi. Kafamı sallayıp hangara girdim. Sandalyeleri işaret etti.
Sasha ile karşılıklı sandalyelere oturmamız ile ellerimizin ve ayaklarımızın bağlanması bir oldu.
Ne olduğunu anlamak zor değildi. Sinyor bize işkence edecekti.
Ses çıkarmadan sinyoru beklemeye başladık. Çok geçmeden o da geldi.
Bana bakıp sırıttı. Sırıtmasına aynı şekilde karşılık verdiğimde yanındaki masaya baktı.
Masanın üzerinden bir bıçak aldı. Ve bana doğru geldi.
"Naber Bartucum"diye sordu.
"Daha belli değil"dediğimde silik bir şekilde gülümsediğini gördüm.Geriye doğru çekildi.
"Şimdi size bir soru ilk hanginizle başlayayım" dedi.
Sasha hemen atladı ve
"Ona dokunma ne yapacaksan bana yap" dedi. Sinyor sashaya doğru giderken
"Eğer onun saçının teline zarar gelirse sana yemin ederim seni bu dünyadan silerim" dedim. Sinyor bu seferde bana döndü. Kafasını sallayıp bıçağı sertçe karnıma geçirdi.
Bıçağı karnıma geçirmesi ile sasha korku ile çığlık attı.
"Efkan yapma"dedi. Sinyorun gerçek adı Efkandı.
Sashayı umursamadan bıçağı art arda karnıma geçirmeye başladı.
Her bıçağı karnıma geçirmesinde ben kahkaha atıyordum. Sasha ise korkuyla ve benim yerime acıyla çığlık atıyordu.
Ağzımdan kan gelmeye başlamıştı. Bunu görünce bıçağı kenara fırlattı. Eline bir demir aldı.
Hangarın ortasında ateş yanıyordu. Demiri ateşte ısıttı. Demiri ısıtırken ikimize baktı. Ve
"Peki kızgın demirin tadına kim bakmak ister"diye sordu. Sasha hemen
"Yalvarırım ona dokunma"dedi.
"Ben diyeceğimi dedim Efkan"dedim. Efkan demiri ateşten çekip bana doğru geldi ve kızgın demiri tamda bıçak yarasının olduğu yere bastırdı.
Acıyla kendimi sıktım. Sasha baktım. Gözleri dolmuştu. Ona baktığımı farkedince kafasını çevirdi. Gözlerinin dolduğunu benden gizlemeye çalıştı.
En sonunda demir soğuyunca demiride bıçağın yanına fırlattı.
"Bartu beyin ellerini çözün"dedi. Korumalar ellerimi çözdüğünde Efkan sertçe kolumdan kavrayıp ayağa kaldırdı.
Hangarın içinde boru vardı. Ve bu boru yüksek ısıdaydı. Hatta o kadar sıcaktı ki borunun yanına yanına yaklaştıkça bile insan terliyordu.
Efkan önce boruya sonra bana baktı.
"Ya ellerini bu boruya basarsın ya da"
Ona baktım. O sashaya baktı. Bende sashaya döndüğümde bir koruma arkasından kafasına silah dayamıştı
"Yada bu kız ölür"dedi acımasızca.
Düşünmeme gerek yoktu. Ellerimi boruya bastırdım. Bağırmamak. İçin kendimi sıktım.
Efkan ellerimden bastırarak daha fazla yanmasına sebep oldu. Sasha hıçkırarak ağlıyordu.
Bir anda Efkan kollarıma düştü. Efkanın arkasına baktığımda aramı gördüm. Diğer korumaları ise diğerleri halletmişti.
Her ne kadar bana ihanet etselerde onlar benim ekibim, kardeşlerimdi. Ama ben bana yapılan ihaneti asla affetmezdim...