DURU'NUN AĞZINDAN
Sabah annemin sesi üzerine uyandım . Gene bağırıyordu . Yataktan çıkıp banyoya yürüdüm . Yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçaladım . İşlerimi bitirince odamdan çıktım . Annemin sesi salondan geliyordu . Salona girip ne olduğuna baktım . Annem beni görür görmez lafa atladı , " Ooo hanım efendiler sonunda uyana bildiler bakıyorum ! " dedi . Ne olduğunu anlamamıştım , " Ne oldu gene anne ? " dedim bunalmış bir ses ile . Çünkü her hafta sonu bu oluyordu . Annem , " Saate bakmıyor musun ? Saatlerdir seni bekliyoruz burada . Kardeşin ile ben çok acıktık , hemen bize bir şeyler hazırla . " dedi . Ama ben gerçekten bıktım ya . Bir hafta sonum olmayacak mı benim yaa ? Her gün , her gün hizmetçi durumuna düşmekten bıktım . Az insaf kardeşim ! Bende insanım .
Anneme dönüp dedim ki " Anne , Miray'ın ayakları , elleri , kolları yok mu ? O niye hazırlamıyor kahvaltısını ? " dedim . Miray hemen lafa atladı , " Ben mi ? Ben niye yemek hazırlıyorum ya ? Hem benim yaşım daha küçük mutfağa girmek için . " dedi . Bende , " Doğru ya sen daha küçüktün . Ben nasıl unuturum . Aç bakiyim ağzını dişin çıktımı diye bakacak . " dedim . Bana ters ters bakmaya başladı . Ne var yani hak etmişti bunu . Görende 3 yaşımdaki bebek .
Annem bu sözler karşısında sinirlenmiş olmalı ki kızgın bakıyordu . Şaşırmadım . Minicik kızına laf geldi sonuçta durur mu yerinde , " Sen halen burada ne dikiliyorsun git ne dediysem onu yap çabuk ! " dedi . bende " Emredersiniz bayan ayırtıcı . " dedim ve mutfağa gittim .
Yemeği yaptım , onlar yediler ben yemedim . İştahım yoktu bu aralar . Odama çıktım ve dün okuduğum kitabın devamını okumaya başladım . Bir süre sonra annemin sesi geldi , " Duru , gel bize kahve yap çabuk ! " dedi . Hayır yani , ben bu evin hizmetlisi miyim ya . Neden her işi ben yapıyorum . " Benim işim var . Miray yapsın kahveni ! " dedim . Bağırdım sesimi duysun diye . " Miray telefon ile ilgileniyor sen yap kahvemi ! " dedi . Çok meşgulmüş ya hanım efendi !
Ayağı kalktım , odamdan çıkıp salona girdim . Annem koltuğa otur muş televizyon izliyordu , Miray ise telefonu ile ilgileniyordu . Aman çok meşgul . Artık dayanamadım ve patladım , " Anne siz benim le dalgamı geçiyorsunuz . Beni evde hizmetçi gibi kullanıyorsunuz . Miraya ise prensesler gibi bakıyorsunuz . Ben ne yaptım ki bana ayrımcılık yapıyorsunuz . Yıllardır beni bu evde köleniz yaptınız resmen . " dedim . Annem bu sözleri duyunca sinirledi ve dedi ki , " Beğen mi yorsan basar gidersin bu evden ." dedi . Sanki uzun zamandır bu anı bekliyormuş gibi .
" Anne , Miray'a bebekler gibi bakıyorsunuz , bana gelince evin kölesi oluyorum . Neden böyle ayrımcılık yapıyorsunuz ! " dedim bağırarak . Annem ve babam çok ayrımcılık yapıyorlardı . Mesela , ben bir şey istesem , ' kendi paramı kazanmalıyım , önüme gelen her şeyi istememeliyim , sana daha geçen aldık , onun ile yetin ' diyorlar . Ama Miraya öyle mi yapıyorlar ? Asla ! Miray bir şey istediğinde hemen , ' Tabi kızım , bunu bize daha önce niye söylemedin , Duru'ya söyle alsın sana hemen , başka bir isteyin varsa söyle onu da alalım kızım . ' diyorlar . Ya bu ayrımcılık değil de ney ?
Annem , " Dedim ya beğenmiyor san gidersin . Sonuçta sana dışarıda çok güzel bakarlar değil mi ? " dedi . Ben hemen dedim ki " Emin ol burada gördüğüm eziyeti , dışarıda bana göstermezler diye düşünüyorum . " dedim altta kalmamak için . Bende biliyorum yani dışarıda tek başıma , sokaklarda dayan mı ya camı . En azından bir kaç saatliğine kafa dinlerim .
Hemen odama çıktım ve üstümü değiştirdim ;
Giyindikten sonra kendime ayakkabılarım dan birini seçtim ;
Saçımı açık bıraktıktan sonra odadan çıktım . Annem ve Miray salonda konuşuyorlardı . Onlara haber vermeden evden çıktım . Gerçi beni merak ederler mi orası da şüpheli...
Bir parka gelmiştim . Banklardan birine oturup , parkta oynayan çocuklara baktım . Annesinin elini tutup baloncuya götüren , salıncakta oturmuş babasına onu daha hızlı sallaması için ısrar eden , kollarını iki yana açıp kaydıraktan annesine doğru kayan bir sürü çocuk vardı mutlu . İçimden 'Neden benim ailem de böyle olmadı ? ' dedim .
Hava baya bir sıcaktı bu gün . O yüzden banktan kalkıp bir su almaya gidecektim ki , bir siyah arabanın önünde duran siyah gözlüklü , siyah takım giyen adamın bana baktığını gördüm . Pek umursamadım ve suyu almaya markete girdim . Soğuk bir su alıp çıktım . Arabanın halen orda olduğunu gördüm . Bu sefer iki adam vardı arabanın önünde . Araba benim oturduğum bankın arkasındaki çitlerin biraz ilerisindeydi . Adamlardan birinin telefonu çalması ile konuşmak için uzaklaştı bende oturduğum banka geri döndüm ve suyumu içtim .
Hava kararmıştı parkta çok az kişi vardı . Onlarda yavaş yavaş gitmeye başlamıştı . Bende kuzenlerime gidecektim . Kuzenlerim Berk , Berkay , Ebrar , Zeynel ve İsa idi . Onlar beraber yaşıyorlardı 2 haftadır . Bende onlar ile yaşayacaktım hatta bu ayrı ev fikri benimdi ama ailem sorun çıkardığı için beraber eve çıkamadık ama ben yakın zamanda onların yanına gelecek tim . Berk ve Berkay ikizdi 18 yaşındalardı . Ebrar ile ben yaşıttık . Zeynel , İsa'nın ağabeyiydi . Zeynel 19 , İsa 16 yaşındaydı . Ben ile Ebrar ikiz gibiydik . Berkay ile Berk'in ablasıydı Ebrar . Biz kendimize bir söz vermiştik 11 yıl önce . Ailemiz bizi bırakırsa bile biz bir birimizi bırakmayacaktık . Biz bir guruptuk . Ben ile Ebrar gurubun annesi babası gibiydik . İsa gurubun yaramazı idi . Yerinde durmaz , hep birine karışırdı . Zeynel , Berkay , Berk sakin , olgun çocuklardı. Ama gene bir birimizi ölesiye seviyorduk .
Artık gitmek için yerimden kalktım ki o arabanın halen yerinde olduğunu gördüm ve aynı kişi arabanın önünden ayrılmamış beni izlemeye devam ediyordu . Korkmaya başlamıştım . Çünkü parkta benden başka kimse yoktu . Sabah parkta baya kişi olduğu için tam bana baktığından emin değildim . Ama şimdi eminim . Arabanın kapısı açıldı içinden 2 adam daha çıktı . 3 birden parka girdiler ve bana doğru gelmeye başladılar . Ben 1 adım , 1 adım geri gidiyordum . " Neden üstüme geliyorsunuz lan . " dedim . Adam , " Duru hanım lütfen bizim ile gelin . " dedi . Bende hemen konuştum , " Sebep ? Niye sizin ile gelecekmişim ? " dedim . Adam , " Zorluk çıkarmayın ve bizim ile gelin . " dedi . Bende , " Zorluk çıkarırsam ne yaparsınız lan ! Gelmiyorum ben . " dedim . Adam yanındaki adamlara başıyla işaret yaparak bana yönlendirdi . 2 adam üzerime gelmeye başlayınca arkamı dönecektim ki beni yakaladılar . " Bıraksanıza lan orospu çocukları !" dedim . İsa ile benim biraz cık ağzımız bozuktur .
Beni arabanın içine bindirdiler bende o sıra onlara sövüyordum . Kapıyı kapattılar ve sürmeye başladılar . " Hey bari nereye götürüyorsunuz onu söyleyin . " dedim . Adam , " Sizin ile konuşamayız Duru hanım . Yasak . " dedi . " Şuan benlen konuştun ama geri zekalı " dedim . " Hem neden benim ile konuşmanız yasak ? " dedim . O sadece susmakla yetindi .
Sonunda araba durmuştu 1-2 saattir yoldaydık sanırım . Telefonumu elimden almışlardı arma yapmayayım diye . Yanımdaki adama döndüm , " Tek bir soru , tek bir cevap hakkı mı kullanmak istiyorum . Beni nereye getirdiniz ? " dedim . Adam , " Sizi Türkiye'nin en tehlikeli yer altı mafyasının yanına getirdik . " dedi . " Neyyyy ! Peki adı ne ? " dedim . O , " Tek bir soru hakkınız vardı Duru hanım . " dedi . Ona ters ters baktım . Bir dakika , ben şu anda bir mafyanın yanına gidiyordum...
Aman neyse ne kadar tehlikeli olduğu umurumda değil . Beni kaçırmanın hesabını verecek !!
( Gidip görelim bakalım şu mafya bozuntusunu... )
DEVAM EDİCEK...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÜVEY ÇOCUKLAR
أدب المراهقينAile evinde sevilmeyen Duru , hayatına girecek kişiden habersizdi . Ailesinden ayrımcılık gören Duru'nun hayatı birden değişecekti . Bu kişi Duru'nun hayatında çok büyük bir yer alacaktır . Canından çok sevdiği , kuzeni sandığı 5 kişi ile büyük bir...