Fang.
"Edgar. Senin babanda bir uyuşturucu satıcısıydı. Hatta annen bile biliyordu. Ablan Bibi de biliyordu."
Edgar.
"Ne? Yani nasıl?!"
Fang.
"Evet hatta benim babam ile senin baban düşmandı. En çok hangisi para kazanıcak diye rekabete girmişlerdi. Sonra senin baban benim babamı öldürdü. Ancak benim annem buna sessiz kalmayıp babana ağır dozda uyuşturucu verdi. Babanın kullandığı hapa benzer şeyler hap değildi. Uyuşturucu idi. Babanı ne kadar sevsende ben sevmiyorum."
Edgar.
"Sen bunları nereden biliyorsun Fang!"
Fang.
"Sen beni yangına attıktan sonra yangından kurtulup araştırdım. O zaman seni öldürmeyi planlıyordum fakat vazgeçtim."
Edgar.
"Neden vazgeçtin?"
Fang.
"Sana ne demiştim ben. Bölüm bölüm anlatacağım."
Edgar.
"Hadi ama Fang!"
Edgar'ın bu bağırışını Colette duymuş olacak ki parka tekrar koştu. Edgar ile Fang aralarında tartışırken Colette arkadan geldi. Tam Edgar ve Fang'in önünde dikildi. Edgar ayağa kalktı. Colette'e baktı. Colette yumruğunu sıktı. Hem şaşırmış hem de dinmemiş öfkesini içeride tutuyordu.
Colette.
"Edgar. Bu zombi hala nasıl yaşayabiliyor ve sen neden bize söylemedin?"
Edgar.
"Ben size söyleyecektim fakat işler kötüye gider diye söylemedim. Sadece Sandy biliyor."
Fang.
"Hey! Benim adım zombi değil."
Colette.
"Ha demek sadece yakının olan bir Sandy var. Ayrıca burada Fang ile şakalaşıyorsun. Senden beklemezdim Edgar."
Colette'in gözleri dolmuştu. Koşarak oradan uzaklaştı. Peşinden Edgar bağırdı.
Edgar.
"Dur bekle! Colette gördüğün gibi değil."
Fang'te yerinden kalktı. Edgar'ın yanına geldi.
Fang.
"Üzgünüm Edgar. Burayı sana bırakıyorum. İyi geceler."
Fang bunu dedikten sonra oradan ayrıldı. Edgar iç çekti. Acaba başına daha neler gelecekti?
..
Sabah olmuştu. Edgar hala uyuyordu. Bu gidişle işe geç kalacak gibiydi. Onu da uyandırmayı akıl edecek kimse yoktu. O yüzden uyuyakaldı Edgar.
Edgar yeni yeni uyanmaya başlamıştı. Saate baktı. Hemen yatağından zıpladı. İçinden bir siktir çekti. Kıyafetlerini hızlı bir şekilde giyip iş yerinin yolunu tuttu.
..
Edgar işe gelmişti. Geç kaldığı için Fang'in odasına gidecekti. Fang'in odasına doğru geldi. Ancak kimsecikler yoktu. Edgar daha da umursamadı ardından yerine oturdu.
Edgar'ın yanına Amber gelmişti. Edgar, Amber'a baktı. Amber gülümsedi.
Amber.
"Günaydın Edgar."
Edgar.
"Sana da günaydın Amber."
Amber.
"Fang'imi arıyorsun?"
Edgar.
"Ah evet."
Amber.
"Ben sana ne söylemiştim Edgar. Neden beni dinlemiyorsun?"
Edgar.
"Üzgünüm ama Fang'e güvenmek istiyorum."
Amber.
"Hata yapıyorsun Edgar!"
Amber bir anda bağırdı. Herkes ona baktı. Amber hafif kahkaha attı. Birşey olmamış gibi. Çoğu kişi kafasını işine döndürdü. Çoğu kişi de Amber'in dedikodusunu yapmaya başladı.
Edgar.
"Siktir! Şimdi de seninle birlikte Fang'i aldatıyor oldum."
Amber.
"Bir dakika çıkıyor musunuz?"
Edgar.
"Hayır tabikide."
Amber.
"Tanrı korusun."
Edgar.
"Neden Fang'i sevmiyorsun. Sadece yanıma gelince Fang'i konuşuyorsun. Ondan uzak durmamı istiyorsun. Beni salak mı sandın?"
Amber.
"Ne konuda salak sandım?"
Edgar.
"Fang'imi seviyorsun?"
Amber.
"Ne..? Hayır tabikide."
Edgar.
"Doğruyu söyle Amber."
Amber.
"Ah siktir. Evet çok seviyorum. Ona birisi yaklaşsın istemiyorum. Ancak sen ona çok yakınsın. Bu sinirimi bozuyor."
Edgar.
"Merak etme. Fang ile çıkmak gibi bir hayalim yok."
Amber.
"Olamazda."
Diyerek gülümsedi Amber. Oradan çekip gitti. Edgar şaşkın bir şekilde donakalmıştı. Başına gelenler yetmezmiş gibi birde bununla uğraşacaktı. Büyük bir iç çekip başını duvara vurdu.
--
Bu bölüm kısa olmuş. Neyse sikimde değil. Sonuçta ben değil siz okuyorsunuz. Bu arada midem çok bulanıyor ya. Sakın marketten hazır şekerpare almayın. Şerbeti çekmiyor ve tadı da bok gibi. Ben daha da boş yapmadan diğer ki bölümde görüşürüz. Hoşçakalın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fucking Freak 2 | Fangar
Novela JuvenilDuyuru: Bu kitabı okumak istiyorsanız ilk önce Fucking Freak'ten başlayın. Bu kitap Fucking Freak kitabının devamı. Edgar ile Fang yine karşılaşır. Önlerine gelen engelleri kaldırıp birbirlerine bir şans daha verecekler mi? Ya da birbirlerini tekrar...