Beyaz gül ⁶

12 2 59
                                    

Kalemi eline aldı Minho, yazmaya başladı.

Her şeyden geriye sadace özür dilemek kalıyor hiç uğruna değil mi Jisung? Bileklerini ellerimin arasına alıp öpüşüm hâlâ aklımda, bileklerini öptüğümdeki kan hâlâ dudaklarımda, bileklerin hâlâ ellerimin arasında, dudaklarımda, yaralarının üstüne düşen gözyaşlarım boğazıma düğüm olmuş konuşturmuyor beni, son kez seni seviyorum bile diyemiyorum kollarımın arasında ölürken, gözlerinin içine bakamıyorum, bileklerindeki kan ellerime geçerken sadace izliyorum.

Şimdi mezarının yanı başında yazarken bu notu, hâlâ kollarımın arasındasın ve ölümünü izliyorum. Hâlâ ağlıyorum, durmaksızın akıyor gözyaşlarım ama bu sefer sen yoksun, seni bu kadar yıpratmama rağmen yanıma gelip sorunun ne olduğunu sormuyorsun, her şeye rağmen beni affetmiyorsun, bu sefer seni yıldızların arasından izliyorum, kucağıma yatırıp saçlarını okşarken izlemiyorum, yıldızların arasında, dokunamayacağım kadar uzaktan izliyorum seni. Saçlarına çiçekler takamıyorum, hepsini mezarına bırakmakla yetiniyorum, yıldızlar kadar parlayan gözlerini artık sadace gök yüzünden izleyebiliyorum. Şimdi sen gidiyorsun, ben ise kanlarla, jiletlerle, yıldızlarla bir başıma seni izliyorum.

Seni o şekilde gördüğüm andan beri berbat hissediyorum, keşke durdurabilseydim seni.

Sekiz kesik, o sekiz kesiğin arasından hayatım akıp gitti Jisung.

Ah güzelim, ah bebeğim, ah aptal Jisung'um benim.

Bugün aklıma geldin yine, gözlerim doldu, bir tane yıldız aktı gözyaşlarımın arasından, aktı ve gitti, tutamadım. Bakamadım onun nasıl bir yıldız olduğuna, göremedim şeklini, tanıyamadım onu, nasıl parladığına yakından bakmak istedim ama olmadı işte, bir kere kaçırınca bir daha göremedim onu. Tekrar onun gibi bi' yıldız akar da gözlerimin arasından, bu sefer her şeyini izlerim, bu sefer tutarım da her yerini ezberlerim diye ağladım, göz yaşım bitecek duruma gelene kadar ağladım ama bir faydası olmadı. Bir daha onun gibi bi' yıldız göremedim.

Birlikte geçtiğimiz sokaklardan yürümek zor, birlikte yattığımız yatakta uykuya dalmak zor, yemek, içmek ve hatta yaşamak bile zor. Buraya geldiğim için kendimi kötü hissediyorum, bu notu yazdığım için kötü hissediyorum, sana yaptığım her şey için çok üzgünüm. Çok geç, o kadar aptalım ki.

Şimdi neredeyse her gün yıldızları seyrediyorum, sıkıcı gelmiyor hiçbiri.  Dediğin gibi her birinde seni görüyorum. Parlıyorsun, benim seni izlediğimi bilerek parlıyorsun değil mi? En parlak olanına bakıyorum dakikalarca, belkide saatlerce.

Ah aptal sevgilim benim.

Pişmanım Jisung, özür dilerim. N'olurdu son kez sarılsaydım sana? Af dileseydim senden, vazgeçer miydin ölümden?

Yanıma gelsene, yine sarılmak iste bana, öp, kokla, kız, hesap sor. Ne istersen yap, tüm vaktimi sana harcayacağım. Saatlerce tutacağım seni. Kollarıma alacağım, öpüp koklayacağım. Yemin ederim ki sevmiyorum o kızı. Tiksiniyorum. Günlerdir kimseyle konuşmadım, evden çıkmak çok zor geliyor.

Ah güzel bebeğim benim,

nasıl kıydın sen kendine? O soğuk jilet korkutmadı mı seni? Hiç mi canın acımadı?  Ne kadar acı çektin?

Ne kadar ağladın, ne kadar korktun güzelim?

Tatlı yıldızım benim.

--

Kâğıdı katladı, mezarın başına yerleştirdi.

Tüm bunların ardından geriye kalan ise, Jisung'un çektiği videoydu.

son.

stejneklart, minsung Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin