Numunelerin laboratuvar analizleri sonucunda, gelecek yaşam koşullarını öğrenmek için önemli bilgiler sunmaktadır. Numunelerin kimyasal, fiziksel ve biyolojik özellikleri, gelecek yaşam koşullarının olasılığına ve gelecek yaşam koşulların olasılığına olan etkilerini anlamak için kullanılacaktır.
Numunelerin alındığı karantina odalarında, bu bilgileri daha kapsamlı bir şekilde değerlendirme yapabiliriz.
Astronotlar, genellikle uzayda çalışmalarını yaparlar ve bu nedenle keşif gezilerinden sonra karantina da kalmak zorundadırlar.
~Silvia Thompson ~
Örnekleri aldıktan sonra karantina odalarımıza çekildik. Kendimi biraz yorgun hissediyorum. Sanırım erkenden uyuyacağım.
Yaklaşık olarak 4 hafta boyunca bu odada kalmam gerekiyor. Temel karantina prosedürü. Olası bir hastalıkta gemideki diğer mürettebata hastalık bulaştırmamamız için.
Odama geçtim.Rahatlamak için ılık bir duş aldıktan sonra zor da olsa uyuyabildim.
Uyandığımda ter içindeydim, her yerim ağrı içindeydi. Damarlarımdaki kanın çekildiğini hissediyordum. Hayatım gözlerimin önünden geçiyor gibiydi.
Sakin olmalıydım.
Yavaşça ayağa kalktım.Fakat pekte başarılı olamadım.
Sendeleyerek yere düştüm.
Yerden titreyerek kalktım. Kaslarımın zayıflığı ve kemiklerimin çatırdaması, bedenimdeki güçsüzlüğün acı verici bir hatırlatıcısıydı. Yatağımın yanındaki acil durum düğmesine yönelip, tüm gücümle vurdum. O anın bulanıklığında, bilincim kayboldu.
Gözlerimi açtığımda, kendimi çok yalnız hissediyordum. Etrafımda sadece sessizlik vardı ve hafızamın derinliklerinde kaybolmuştu. Ne olduğunu anlamaya çalışırken, karşımda beliren gizemli bulanık bir siluet beni içine çekti. Ve tekrar uykuya daldım.
Sonrasını hatırlamıyorum.
-Kim Ben-
Acil durum sireniyle hızlıca doktor önlüğümü, maske, eldiven, gözlük ve bonemi giyip koşarak karantina koridoruna gittim.
Sırasıyla Ala, Jack ve Mehmet'in karantina odalarının yanından geçtim. Onlar düğmeye basmamışlardı. Sıra Silvia nın odasına geldiğinde.
Silvia' nın baygın bedeni yerde titriyordu. Gözleri hafifçe açıktı, ama bilinci kaybolmuş gibiydi. Odanın soğukluğu etrafa yayılmıştı ve benim de içim ürpermişti. Yavaşça yanına eğildim ve bileğini kontrol ettim. Nabzı zayıf ve düzensizdi.
"SILVIA!" diye seslendim, ama cevap alamadım.
Hemen acil durum düğmesine bastım ve tıbbi yardım çağırdım. Silvia'nın durumu hızla kötüleşiyordu ve her saniye önemliydi. Ona hızla bir oksijen maskesi taktım ve nabzını düzenli olarak kontrol etmeye devam ettim.
Kısa süre sonra, koridorda hızlı adımların sesi duyuldu. Kapı açıldı ve bir grup robot hemşire ve doktor içeri girdi. Onlar hızlıca Silvia'ya müdahale etmeye başladılar. Ben de onlara durumu anlatan komutlar verdim ve daha sonra odadan çıktım.
Koridorda beklerken, kalbim hızla atıyordu. Silvia'nın durumu hakkında endişeliydim. Ancak, onun iyi ellerde olduğunu biliyordum. Bu süre zarfında, göreve katılan diğer astronotların durumunu kontrol etmeye başladım. Olası bir salgın hastalığa karşı planlar hazırladım.
Birkaç saat sonra, robot doktorlar Silvia'nın durumunun stabil olduğunu söylediler. Bu haber beni rahatlattı. Ancak, bu olay bana karantina odalarındaki her hastanın ne kadar hassas olduğunu hatırlattı.
Her birinin hayatı, bizim hızlı ve etkili müdahalemize bağlıydı. Bu, benim için büyük bir sorumluluktu ve bu görevi yerine getirmek için elimden gelenin en iyisini yapmaya kararlıyım.
- Silvia Thompson-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlarda Konuşur
خيال علميUzak bir gelecekte, insanlık galaksiler arası bir yolculuğa çıktı. Uzay gemisi "Sonsuz Keşif", bilim insanları, astronotlar ve maceraperestlerle doluydu. Amacı, bilinmeyen dünyaları keşfetmek ve evrende var olana ışık tutmaktı.