Uzak bir gelecekte, insanlık galaksiler arası bir yolculuğa çıktı. Uzay gemisi "Sonsuz Keşif", bilim insanları, astronotlar ve maceraperestlerle doluydu. Amacı, bilinmeyen dünyaları keşfetmek ve evrende var olana ışık tutmaktı.
Kaptan, uzay araçlarını kullanarak uzaydaki gidiş seyrini belirlemekten sorumlu kişidir. Geminin yönetimini sağlar, rotayı oluşturur ve gemiyi kullanır. Ayrıca, geminin her türlü donanıma ait bilgiye sahip olması gerekir. Kaptanın görevleri arasında liderlik, eleştirel ve analitik düşünme, stresle başa çıkabilme, İngilizce bilme, yüksek özgüven ve bir ekibi yönetme konusunda başarılı olma gibi özellikler bulunur. Uzayın şartları duruma göre çalışma saatlerinin esnek olmasına neden olmaktadır.
Yapılacaklar listeme tekrardan bir göz attım.
Yapılacaklar
Gezegenden alınan örnekler hakkındaki şu an ki veriler araştırılıp okunacak
Olası senaryolar üzerine yapılan yedek planların üzerinden geçilecek gerekiyor ise yeni planlar hazırlanacak.
Gezegenden alınan örnekler hakkında araştırma yapma fırsatını henüz bulamamıştık. Elimdeki raporlar iniş yapmadan önce gezegenin yoğunluğu ve olası güvenli iniş noktaları hakkında yaptığımız çalışmalardı. Raporları daha öncesinde okumuştum. Tekrardan okumak hiçte zor olmamıştı.
Olası felaket senaryoları üzerine yapılan prosedür ve tatbikat dosyalarını almak üzere ayağa kalkmıştım ki yangın alarmının sesini duydum. Yangın alarmı aniden çalmaya başladığında, içimde bir telaş ve heyecan bir araya geldi. Kontrol odasına doğru koşarken, aklımdan hızla geçen düşüncelerle doluydum.
Yangın nerede başlamıştı? Umarım motorlara yakın bir yerde değildir.
Yangın alarmı, kulaklarımda yankılanıyordu. İçgüdüsel olarak hızlandım ve koridor boyunca ilerledim. Diğer ekip üyelerinin de benim gibi hareket ettiğini görebiliyordum.
Kontrol odasına vardığımda, ekranlar üzerinde kırmızı uyarı ışıkları yanıyordu. Marko ve Dani panik içindeydi ve acil durum prosedürlerini uygulamaya başlamışlardı.
Hızla bilgisayar ekranlarına baktım. Yangının kaynağını tespit etmeye çalışıyorduk. Olabilecek en hızlı şekilde geminin ısı sensörlerini incelemesi için yapay zekaya kod yazdım.
Sensörler, bir enerji dönüşüm ünitesinde anormal bir artış tespit etmişti. Bu, yangının başladığı yer olabilirdi.
Esin Kahan: Dani, Marko kaynağı buldum. Enerji dönüşüm ünitesinde bir sorun var.
Dani: Hangi sınıf söndürme ekipmanlarını almalıyız?
Esin Kahan: Enerji dönüşüm ünitesindeki yangın, B sınıfı bir yangın türüdür. Bu sınıf, sıvı maddelerin yanması anlamına gelir.
Diğer ekip üyeleriyle iletişim kurduk. Yangın söndürme ekipmanlarını hazırlamak için harekete geçtik. Herkesin görevi belliydi ve koordinasyon önemliydi.
Acil durum çantasından yangın söndürme cihazını aldım ve yangın alanına doğru yönlendim.
Enerji dönüşüm ünitesine ulaştığımda, alevleri gördüm. Alevler, enerji dönüşüm ünitesinin içinde dans eden kırmızı ve turuncu dalgalar olarak canlanıyordu. Isı ve ışık, çevreyi sarıp sarmalıyordu. Yangın söndürme cihazını kullanarak alevleri bastırmaya çalıştım. Diğer ekip üyeleri de yardıma geldi. Bu, yangının yayılmasını engellemeye yardımcı oldu.
Biraz uzun sürse de sonunda yangını söndürmeyi başarmıştık.
Esin Kahan: Marko ve Dani siz kontrol merkezinde olası bir sorun ihtimaline karşı önümüzdeki iki gün boyunca nöbetleşerek durun.
Marko ve Dani 'Emredersiniz Kaptan 'deyip hızlıca kontrol merkezine gittiler.
Esin Kahan: Doru ve Alkan sizden de hasar raporu istiyorum.
Alkan: Emredersiniz kaptan.
Olay mahalinden ayrılıp çalışma odama geçtim.
Bu deneyimden, yangın anında ekip iş birliğinin ve hızlı tepkinin hayati önem taşıdığını bir kez daha görmüştük. Ayrıca, tatbikatların ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anlamış oldum. Yangın anında doğru adımları atmak ve ekip içinde koordinasyon sağlamak, olası acil durumları daha etkili bir şekilde yönetmemize yardımcı olmuştu.
Henry Ford' un da dediği gibi "Bir araya gelmek bir başlangıçtır. Birlikte kalmak ilerlemedir. Birlikte çalışmak başarıdır.'
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
