-Esin Kahan 'ın anlatımıyla
Alevlerin arasındaydım ve her yerde Silvia'yı arıyordum. Gök yüzü çok karanlıktı bu karanlığı bölen tek şey tepemizde atılan bombaların ışığıydı.
Burası çok sessiz harabe bir kasabaya benziyordu. Hayatım boyunca böyle bir yerde bulunmamıştım.
Burasının neresi olduğunu bilmiyordum.
Tek düşündüğüm Silvia'yı en kısa zamanda bulmaktı.
İleride bulunan yıkık dökük moloz yığınlarının arasında bir hareketlilik fark ettim . Mümkün olan en dikkatlice şekilde yaklaştım.
Fakat gördüğüm tek şey Silvia 'nın yanmış bedeninden başkası değildi.
Kan ter içinde ağlayarak uyandım. Boş duvara bakarak ne kadar ağladığımı hatırlamıyorum.
Tek düşündüğüm ağlamaktı.
Silvia'nın yokluğu nedeniyle hepimizin morali bozulmuştu.Silvia ile pek bir yakınlığım yoktu.Aramızdaki ilişki daha çok resmiyetten ibaretti. Fakat onun şuan yoğun bakımda yattığını bilmek beni çok etkilemişti.
Kendime gelmeliydim. Ben bile bu kadar etkilenip çöktüysem mürettebat ne yapacaktı?
Banyoya girdim ve soğuk bir duş aldım. Üniformamı giydim. Çalışma odama geçtim ve bugünün yapılacaklar listesini hazırladım.
Yapılacaklar
Gemi önümüzdeki günler için güvenli bir bölgede olması için olası konumlar değerlendirilecek
Silvia nın durumu hakkında Kim Ben ile konuşulacak ve rapor istenecek gerekirse takviye ayarlanacak
Gezegenden alınan örnekler hakkındaki şu an ki veriler araştırılıp okunacak
Olası senaryolar üzerine yapılan yedek planların üzerinden geçilecek gerekiyor ise yeni planlar hazırlanacak .
Bugün oldukça yorucu geçecek gibiydi. Önce elimde bulunan son bir hafta boyunca sunulan tüm raporları tekrar okumaya başladım.Böylelikle gözden kaçırdığım şeylerin sayısı azalacaktı .
Raporlarda Silvia' nın hastalığı dışında olağan dışı bir durum söz konusu değildi.Bu işte bir gariplik vardı. Bir şeyi kaçırıyordum . Bir şey eksik gibiydi. Saatlerdir aynı raporu okumaktan gözlerim ağrımaya başlamıştı.En iyisi biraz ara verip başka bir işi bitirmekti.
Geminin yeni konumu belirlemek üzere Marko, Dani ve Alkan'ı odama çağırdım. Bir süre sonra kapım çalındı ve girin komutum ile beraber odama girdiler.
~
Marko Miller: Size nasıl yardımcı olabiliriz Kaptan?
Kaptan Esin Kahan: Önümüzdeki altı ay boyunca kullanabileceğimiz güvenli bir konuma ihtiyacımız var.
Marko sen her zamanki gibi iniş ve kalkışlardan sorumlusun.
Dani olası konumları bulmaktan ve navigasyon sistemlerinden sorumlusun.
Alkan sende gemideki sistemlerin hareketimiz boyunca olası arızalarından sorumlusun. Sorusu olan var mı?
Marko Miller: Geminin konumu ne zaman değiştireceğiz?
Kaptan Esin Kahan: En geç iki hafta sonra.
Dani Anderson: Bu gezegende bir yeri mi seçmeliyiz yoksa farklı konumlara bakayım mı?
Kaptan Esin Kahan: Şimdilik bu gezegenden ayrılalım.
Alkan Yıldırım: Bu gezegene tekrardan gelecek miyiz?
Kaptan Esin Kahan: Her şey daha stabil olduğu bir dönemde tekrardan geleceğiz.
Sözlerim odada bir anlık sessizlik yarattı. Gözlerimiz birbirimize kaydı ve herkesin içinde aynı endişe vardı. Silvia Thompson ve diğer astronotların sağlık durumu, uzay istasyonunda bir gizem haline gelmişti. Elimdeki raporları gözden geçirirken, içimde bir karışıklık vardı. Bu sessizlik, uzayın derinliklerindeki bilinmezlikle doluydu. Elimizden geleni yapmalıydık, ama ne yapabilirdik ki? Uzayın sonsuzluğunda, karanlıkta kaybolmuş gibi hissediyordum. Belki de gerçek cevaplar, yıldızlar arasında saklıydı.
Kaptan Esin Kahan: Ben ile görüştükten sonra size durumlarını anlatacağım. Şimdi metin olalım ve elimizden geleni yapalım.
Hepsi aynı anda "Elimizden geleni yapacağız." dedi. Ve odadan çıktılar. Bende elimdeki raporlar ile baş başa kaldım.
Yapılacaklar listemden bir madde daha eksilmişti. Şimdi sırada belki hayatımın en zor görevi vardı. Yıllardır bana yoldaşlık eden dostumun yoğun bakımdaki durumunu öğrenmek. Hala kendimi bu göreve hazır hissetmiyorum.
Silvia hakkında bilgi almak için Ben ile telekonferans başlattım.
Kaptan Esin Kahan: "Doktor, Silvia'nın durumu hakkında son gelişmeler neler? Uzay gemisindeki diğer mürettebatın da bilmesi gereken bir şey var mı?"
Doktor Kim Ben: "Kaptan, Silvia'nın durumu istikrarsız. Solunum yetmezliği yaşıyor ve oksijen seviyeleri düşük. Karantina altında olduğu için teması sınırlı tutuyoruz. Ancak onu hayatta tutmak için elimizden geleni yapıyoruz."
Kaptan Esin Kahan: "Anladım, doktor. Uzay gemisinin geri kalan ekibine durumu iletmek önemli. Onları bilgilendireceğim. Silvia'ya en iyi dileklerimizi iletiyoruz."
Doktor Kim Ben: "Teşekkür ederim, kaptan. Elimizden geleni yapıyoruz. Umarım Silvia bir an önce iyileşir."
Silvia'nın durumunun kritik olduğunun bilincindeydim. Doktorun verdiği güncel bilgilerle başa çıkmaya çalışırken içimde karmaşık duygular taşıyordu. Uzay gemisinin geri kalan mürettebatına durumu iletmek hem profesyonel bir sorumluluk hem de kişisel bir yük taşıyordu.
Silvia'ya en iyi dileklerimi iletmek istiyordum. Fakat Silvia'nın komada olması işi zorlaştırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlarda Konuşur
Science FictionUzak bir gelecekte, insanlık galaksiler arası bir yolculuğa çıktı. Uzay gemisi "Sonsuz Keşif", bilim insanları, astronotlar ve maceraperestlerle doluydu. Amacı, bilinmeyen dünyaları keşfetmek ve evrende var olana ışık tutmaktı.