alparslan,güzel karısının kolları arasından kalkmış,duşa girmişti.
bu sırada,evin en küçük üyesi balın hazretleride uyanmıştı,uyanır uyanmaz koşarak annesinin ve babasının odasına koşmuştu.
Babası söz vermişti balına,annesine süpriz kahvaltı hazırlayacaklardı.
sessizce odaya girmişti,ama babasını yatakta olmadığnı görünce,kendi odasına dönmüştü ve kendi dolabının önüne geçmişti,hemen kenarda duran,pufu alıp üstüne çıkmış ve kendine kıyafet seçmişti,kıyafetleri yatağının üzerine koymuş,banyoya koşmuştu elini yüzünü yıkamak için.
tertipli,titiz bir çocuktu balın,babasına çekmişti biraz,zaten sadece karakter olarak babasına çekmişti,fiziksel olarak aynı annesiydi.
banyodan çıkınca,odasına gelip kıyafetlerini giymişti,üzerine beyaz bir crop,altına gri bir kumaş pantolon giymişti ceket olarakta kendine mavi bir gömlek almıştı, balının tarzı annesine çekmişti annesi ne giyerse o sonraki gün benzerini giyiyordu,tabii bu en çok aydilgenin hoşuna gidiyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sıra saçlara gelmişti,balın gibi süslü biriyseniz işiniz çok zordu,saçlarını iki yana ayırıp ikili at kuyruğu yapmıştı balın.Babasını beklemek için,mutfağa gidip masaya oturdu ve babasını beklemeye koyuldu.
Alparslanda duştan çıkmış üzerini giyinmişti.Üzerine beyaz bir tişört altına ise siyah bir pantolon giyinmişti,kahvaltıdan sonra evden hemen çıkmaları gerekiyordu,Aydilge hastaneye gidicekti,alparslanda askeriyeye gidicekti dosyaları birikmişti.
Mutfağa ,girdiğinde onu bekleyen kızını gördü, gülümseyip göz kırptı,balın ise babasının yanına koşup bacağına sarıldı.
zaten, boyu anca babasını dizine kadar geliyordu.
alparslan kızını kucağına alıp karısı uyanmasın diye ,sesiz şekilde konuşmaya başladı.
"Günaydın,şirine'm"
Evet,şirine ,kızını ve karısını şirineye bezetiyordu,ve bunu söylemekten hiç çekinmiyordu.
Aslında çekinmesi gerekirdi,çünkü kızı şirineden,nefret ederdi.
