Batunun gaza abanmasıyla ani bir hareket yapmıştık. Neyse ki Süleyman kolunu önüme koyarak düşmemi engellemişti.Mehmet
-Adın ne senin
-Ne ! Sesinizi duyamıyorum!Bazenleri sesim istemsizce çok cırtlak veya sesli çıkabiliyordu .
-Bacım cırlamasana her yer silahlı adam dolu.
-Boyuna göre baya hırslı abi.
-Sinek adın ne?
-Adım sinek değ-
-Adın ne!
-Doğa Elvin.
-Yere eğil .Madem bana lakap takacaksınız ne diye adımı soruyorsun it herif. Her neyse dediğini yapıp yere çömeldim. Sanırım güvenlik gibi bir yerden geçecektik.Lanet olsun buradan kaçmak bu kadar kolay mıydı!
-Ah napıyorsunuz hayvan herif.
Kafama düşen, daha çok komutan tarafından atılan, ceket dengemi bozmuştu.
-doğa iyi misin
Allah'tan tek kişi olsada Yigitin aklına geliyordum.
-Hanıma ne oldu lan !
-Bilmem komutanım.
-Seni koşu parkuruna sokup bir koştururum götünden nefes ala ala düşünürsün ne olduğunu.
-Haklısınız komutanımÖlüm sessizliği beden herkes bana bakıyordu
-Komik bir şey mi var ?
-Ne ?
-Kıkırdadınız ya onu diyor komutanım doğa hanım.Ay çok sağol Batu sen altyazı geçmesen valla havaya kırmızı popolu şempanzeler gibi bakıyordum.Bir dakika ne demişti o kıkırdadım mı.
-Niye kıkırdadın?
Seni yoga yaparken düşündüm gerizekalı demek vardı ama işte...
-Yok bir şey düşünmedim.
Ortalama beş dakika kimse ses çıkartmadan ilerledikten sonra sanırım durduk. Kapıdaki adamlar Kürtçe olduğunu düşündüğüm bir şekilde sorular sorunca Batu ve komutan onlara cevap vermeye başladı.Sonrasında komutanın adam bazı kartlar gösterdiğini gördüm ne ara almıştı kartları o. Arabanın hareket etme sesini duyunca rahat bir nefes verdim.
-Kalkabilirsiniz doğa hanım dedi Süleyman.
Kafamdaki ceketi üstümden çekip koltuğa tekrar oturdum. Camdan bakınca dışarının oldukça dağlık bir yer olduğunu fark ettim.
-Komutanım hangi ara aldınız o kartları şerefsizlerden
-Birilerinin zırlaması işime gelmişti açıkçası.
Tam ağzımı açıyorum ki sözüm bölündü.
-Cok sevdiyseniz sizde kalbilir.
-Anlamadım.
-Ceketimi diyorum o kadar sevdiysen sende kalsın.O an ayaklarımı kırıp barbunyanın ceketine sarıldığımı yeni fark ettim.Zaten fark edince de böcek görmüş gibi yere atmam bir oldu.
-Korkma yemez.
-Ne münasebet! Ayrıca fark etmedim.
-O da ilginçmiş Doğacımm.
-Yiğit ne alaka !
-Ne bileyim bana pek öyle gelmedi.
-Oyuncak ayım var benim gece yatarken falan ona sarılıyorum otomatik olarak sarılmışım bende Allah Allah ne kadar da abarttınız.
-Oyuncak ayıyla mi uyuyorsunuz doğa hanım?Süleyman ağzına şeker sokayım tamam mı!
-Komutanım geliyorlar
Kim geliyordu.
-Doğacım eğilir misin ?
-Niye
-Bir kerede dediğimizi yap be kadın!
-Süleyman tesise dönünce sana kadınlarla nasıl konuşulması gerektiğiyle ilgili dersler vericem koçumBen zaten çoktan eğilip gözlerimi kapatmıştım. O an beni böyle konuşturmalarının nedeninin heyecan veya korku gibi duygular hissetmemi istemedikleri için olduğunu fark etttim. Evet ve cidden işe yaramıştı icimdeki susturamadigim kadın bana laf attıkları an önlerine çıkıyordu ve bende düşünmüyordum. Çünkü asker kimliklerini görmüştüm çok bilgim yoktu ama gerçek olduklarını umut ediyordum.Herkes bir anda camları açıp arkadakilere ateş etmeye başlamıştı ve sanırım arkadakilerde bize sıkıyorlardı.Sesler o kadar karmaşık ve fazlaydı ki ayırt edemiyordum.Sesler zayıflayınca gözlerimi yavaşça açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Zaafım
ActionYanımda elleri ve ayakları aynen benim gibi bağlı olan adamları yeni fark etmiştim. - Yarım saattir bağırıyorsunuz ama pek bir işe yaramıyor gibi. - Nesiniz siz asker falan mı? - Evet güzel hanımefendi. Tam o dediğiniz oluyoruz.