-Abi çekiştirmeyi bırakır mısın artık!
Sanırım bir saattir abim tarafından içi dolu patates çuvalı gibi sürükleniyordum.
-Kızım az önce kolunu bıraktığımda bebek arabasındaki çocuk yere inip ilk adımlarını attı ve senden daha hızlıydı. Hem sen bu uyuşuklukla nas-
-Öf tamam be nolacak sanki tüm eşyaları koymasak , Allah kaç gün vermiş.
-Yarın göreve gidiyorum tek başına bok halledersin , Allah Allah yarın yaparmış hanımefendi triplere bak
Kalanını dinlemeden odama gittim yani tam olarak odam olamamıştı , hâlâ eksikleri vardı ama olsun. Bir günde elimden ancak bunlar gelmişti.Yerden toz bezi niyetine kullandığım yırtık atletimi alıp tekrardan abimin yanına geldim.
-Bunları nasıl yerleştireceksin acaba !
-Abi sen yarım saattir kendi kendine söyleniyor musun cidden ?Kocaman bir kahkaha dudaklarımdan çıkmıştı. Abimse sanki deliymişim gibi beni izliyordu.
-Birde ahah birde beni anneme ben- benzetirler haha!
-Haha ben Doğa zihinsel özürlüyüm . Sakın bana yaklaşmayın yoksa çenem kopmuş gibi durmadan konuşurum.
-Ne bu ben miyim ?
-Evet , dışarıdan tam olarak böyle gözüküyorsun .Aniden çalan kapıyla kalçamı sallaya sallaya kapıyı açtım. Karşımda ise görmeyi beklemediğim bir manzara vardı.
-Siz burda ne arıyorsunuz?
Süleyman'ın soğuk sesi ile cevap verdi.
-Yarın komutan ile göreve gideceğiz önemli şeyler konuşmamız lazım ancak telefonlarına bakmıyor.
Ben hâlâ onlara şaşkın şaşkın bakarken en sonunda çekilmem gerektiğini anladım. Geçmeleri için yana çekildim.
-Buyurun o zaman.
Sessizliği Yiğit bozdu .
-Buyuralım o zaman değil mi komutanım?
Aslanın omzuna minik bir sille çakmıştı. Aslan ise ona ters bir bakış attıktan sonra içeriye girip deri ceketini çıkarmaya başlamıştı. Tam çıkarmıştıki benden yanlışlıkla çıkan ve ciyaklamayı andıran sesi duyunca durmak zorunda kaldı.
-Ben alayım mı? , ne dediğimi anladığımda ise kan yanaklarıma doğru yol almaya başladı herkes bize bakıyordu. Hatta abimde içeriden gelmişti. Allah'ım o cırtlak ses benden mi çıkmıştı, ne yapacağımı bilmediğim için hepimiz daire olmuş sanki Selana'yı çağıracakmışız gibi birbirimize bakıyorduk tek mutlu olan kişi ise Yiğit'ti . Bir anda burnuma doğru gelen ceketle aval aval Aslan'a bakmaya başladım .
-Alayım demedin mi ?
Aklım başıma gelince hemen elinden buram buram parfüm kokan ceketi aldım. Vestiyerin içindeki askılık yüksekte olduğu ve bakışları hissetmeye devam ettiğim için ne yapacağımı bilemeyip parmak ucuma çıktım. En sonunda başarmıştım , olmuştu , o ceketi aşmıştım.
-Orada öylece durmaya devam mı edeceksiniz?
-Telefonlara baksaydın buraya kadar gelmek zorunda kalmayacaktık Yavuz!Konuşurken yürümeye devam ediyorlardı.Bende bezini odadan almak için arkalarından gittim.
-Doğa özel bir şey konuşacağız.
-Banane abi ? Bezi alıp çıkacağım zaten .Aslan'ın beni izlediğini fark ettim, yerleri yeni sildiğim için yürürken ayaklarım kayıyordu ve sanki kalçalarımı bilerek sallıyor gibi gözüküyordum.Bezimi alıp odadan çıktım ve kendi odamın yerlerini silmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tek Zaafım
ActionYanımda elleri ve ayakları aynen benim gibi bağlı olan adamları yeni fark etmiştim. - Yarım saattir bağırıyorsunuz ama pek bir işe yaramıyor gibi. - Nesiniz siz asker falan mı? - Evet güzel hanımefendi. Tam o dediğiniz oluyoruz.