Kaan'dan
"Eee böyle boş boş oturmaya mı geldik buraya?"
Çağrı'nın tatlı söylenmeleriyle oturduğum yerde doğrulup 'hadi' diyerek odasını işaret ettim. Eve geldiğimizden beri okul yorgunluğunu atmak bahanesiyle koltuğa uzanmış, yatıyordum. Gözlerim yarı kapalı gizli gizli Çağrı'yı izlerken Çağrı'nın söylenmesini dinliyordum.
'Sonunda' diye karşılık verip peşimden gelmeye başladığında sırıtmadan edemedim. Bu çocuğu ısıra ısıra yemek istiyordum. Sırıtmam tüm yüzümü kaplarken tam odasının önüne geldiğimde kapının kulpuna elimi atmıştım ki arkamdan gelen bağırışla duraksadım.
"KAAN DUR."
Yavaşça arkamı dönüp tek gözümü kırparak ne olduğunu sorduğumda ağzının içinden bir şeyler geveleyip beni kapıdan uzaklaştırmaya çalışmış, içeri girmeme müdahale etmeyi denemişti. İçimde anlamsız bir merak uyandıran bu hareketiyle kapının kulpuna tekrar uzandığımda kolumu iki eliyle sıkıca kavrayıp önüme geçmişti. Sırtını kapıya verip gözlerimin içine bakarak 'dur' diye fısıldadığında merakım su olup buharlaşmıştı.
Gözlerini gözlerimden ayırmadan kolumu sıkıca kavramaya devam ederken düşmemeye çalışan minik bir kedi yavrusundan hallice tutuşuyla içimin kıpır kıpır olduğunu hissetmiştim. Bir insanın bu kadar tatlı olabilmesine imkan olduğunu düşünmüyordum.
"Git."
Kısa bir emir cümlesiyle kolumu bırakıp beni ittirmeye başladığında ne olduğunu anlayamadan kendimi salonda bulmuştum. Arkasını dönüp hızla odasına girdiğinde peşinden koşmaya başlamıştım ki kilitlenen kapıyla olduğum yerde kalakaldım.
"Açsana kapıyı Çağrı bebesi. Ne saklıyorsun benden?"
"Sus Kaan. Bekle."
Kapıya birkaç defa vurduktan sonra başımı kapıya yaslayıp gözlerimi Çağrı'nın az önce can havliyle kavradığı koluma çevirmiştim. Elimin ucuyla yavaşça dokunurken minik bir temasının bile beni ne denli etkilediğine şaşıyordum. Yüzümü yine sıcak bir gülümseme kaplarken açılan kapıyla tökezledim.
Saniyelik tökezlemem sonrası kendime gelip gözlerimi hızla odaya çevirdiğimde Çağrı'nın elindeki örtüyle koştur koştur banyoya ilerlediğini görmüştüm. Gözlerim şaşkınlıkla büyürken benden saklamaya çalıştığı şeyin ne olduğunu artık anlamıştım. Dudağımın kenarı kıvrılırken ellerimi belime atıp Çağrı'yı beklemeye başladım. İki dakika sonra çamaşır makinesinin çalışma sesiyle beraber banyodan çıkan Çağrı, gözlerini kıyafetleri üzerinde gezdirip tozlu yerleri çırptıktan sonra odaya gelmişti.
"Kusura bakma. Kirlenmişti de sen öyle pasaklı pasaklı görme diye bir temizleyeyim dedim."
Yüzümdeki sırıtma gram bozulmazken 'ya, öyle mi yaptın?' diye mırıldanıp dilimi köpek dişlerimde gezdirdim. Çağrı'nın çatılan kaşlarını gördüğümde ne olduğunu anlamaya çalıştığını fark etmiştim. Yorganı işaret edip 'ne bulaşmıştı ki üzerine' iması yaptığımda kaşlarını kaldırıp 'haa' diye karşılık vermesiyle kalakalmıştım.
"İşte dün gece kızlar ben falan... Anlarsın ya."
Göz kırpıp işaret parmaklarını birbirine sürterek yüzündeki piç sırıtmayla verdiği cevap kalbime bir sancı saplarken elimi hafifçe kaldırıp kalbimin üzerine koymakla yetinmiştim. 'Anladım' diye mırıldanıp arkamı dönüp çarşafsız yatağa ilerlediğimde Çağrı'nın adımı seslendiğini duyamamıştım.
"Kaan sana diyorum."
Boğazımda yutamadığım yumruyla beraber 'ha, efendim' diye mırıldanmış, doldu dolacak gibi olan gözlerimi ondan sakınmaya çalışmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA ÇAĞRI - GAY (YARI TEXTİNG)
Mystery / ThrillerHer şey koyu bir homofobiğe, oynadığı takımdan birinin aşk itirafı yapmasıyla başladı. İtirafı yapanın kim olduğunu, Çağrı'dan önce bulabilecek misin? Başlangıç - 07.06.2023