ÖZÜR DİLERİM

150 2 2
                                    

Kahvaltı işi de yalan olmuştu. Abim Kaya ile konuştuktan sonra eve gelmedi. Burak abi konuştuktan 10 dakika sonra gitmişti. Yalnız başıma kalmıştım evde. Hızlıca mutfağa gidip bir kaç şey atıştırdım. Daha sonra Ela'ya yazdım. Ve buluşmaya karar verdik. Ela en yakın arkadaşımdı. Abim de ona yanıktı. Ama çaktırmıyo. Ela utangaç olduğu için abim ona ne zaman yaklaşsa kaçar ve bir şey demez.

Altıma kot şort giyip üstüme polo yaka t-shirt giydim. Saçımı dağınık topuz yapıp takılarımı taktım ve hazırdım. Makyaj arada yapardım. Şu an hava sıcak olduğu için yapmak istemedim. Evden çıkıp buluşacağımız yere geldim. 5 dakika sonra Ela geldi. Bugün olanları anlattım. Tabii Burak abi ile konuştuklarımızı da. Biraz daha sohbet ettikten sonra Burak abinin aradığını gördüm.

"Efendim abi." dedim. "Gökçe bu mal abin içmiş bu saatte. Ben kardeşimi koruyamadım diye söylenip duruyo. Susmuyo da. Anlatamadım bi türlü." dedi Burak abi. "Nerdesiniz siz geliyim ben yanınıza. Dışarıdayım zaten." dedim. Abimin böyle düşünmesi beni üzmüştü. O benim her şeyimdi. " Diğerleri de var gelme sen ben getiririm abini." dedi. Diğerleri dediği arkadaşlarıydı. "Abi ne olacak sanki gelirim ben konumu atarsın." Burak abi bi iç çekti. Ve beni onayladı. Kot şort giymem biraz sıkıntı olabilirdi. Abim ve Burak abi giydiklerime çok karışmazdı. Ama onların diğer arkadaşlarının yanında giydiklerime dikkat etmemi isterlerdi. Aslında dışarıdan bakıldığında Burak abinin giydiklerime karışması saçma gelebilir. Ama çocukluktan beri biz beraberiz. Yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmiyo. Yani onun düşünceleri hem benim hem abim için önemli. Bizim düşüncelerimiz de onun için öyle.

Ela ile ayrıldıktan sonra Burak abinin attığı konuma doğru yol aldım. Buraya çok yakındı. Ara sokaklarda bir mekan olarak gözüküyodu. Sonunda geldiğimde içeri girdim. Reşit olduğum için kolay oldu. Daha sonra ileride grup halinde oturan bizimkileri gördüm. Burak abi ile göz göze geldik. Süzdü beni. Gözleri bacaklarıma değdi. Sinirlenmişti. Yüzünden anlaşılıyodu bu. Yavaş yavaş ilerledim onlara doğru. "Selam." dedim kısaca. "Ooo naber güzellik ya. Görüşmeyeli yüzüne renk gelmiş." dedi abimin arkadaşlarından biri. Adını bile hatırlamıyorum. Yapmacık bir şeklide gülümsedim. Diğerleri de selam verince oturdum bi yere. Burak abi o adama kitlenmişti. Abim arkasını yaşlanmış bir şeyler mırıldanıyodu. Geldiğimi bile anlamamıştı.

"Abicim ben geldim. Hadi kalk konuşalım." dedim. Kafasını bana çevirdi. Gözleri dolu doluydu. Ama onun hiç bir suçu yoktu ki. Kıyamazdım ben ona. "Ben çok özür dilerim abi seni bu hâle getirdiğim için. Yanlış bi seçim yaptım. Hem arkadaş hem sevgili konusunda. Yani düşünemedim. Sen benimle çok konuştun evet ama ne olabilir en fazla dedim kendime. Ama oluyomuş abi. Beni affedebilir misin?" dedim. Gözümden bir kaç damla yaş aktı. Abimin de öyle. Hemen sıkıca sarıldı bana. Ve alnımdan, saçlarımdan, yanaklarımdan öptü. Ve kaldırdı beni oturduğum yerden. Ama oda zor yürüyodu zaten. Burak abi de kalktı. Diğerleri ile vedalaştıktan sonra Burak abinin arabasına bindik. Abim arka koltukta uyuya kalmıştı. Burak abi arada bana ve bacaklarıma bakıp sabır çekiyodu. Ona inat olsun diye bacağımı diğer bacağımın üstüne attım. "İnadına mı yapıyosun?" diye sordu. Evet canım demek vardı da neyse. "Neyi abicim?" dedim bende. Ağzının içinde geveledi ama ben duydum. "Hay ben o abi diyen ağzını." dedi evet. Bunu dedi. İyide o değil miydi bana inadına abim diyen. Yoksa... Yok canım olmaz öyle şey. "Ne o niye cin görmüş gibi bakıyosun?" dedi. Cevap vermedim. Yani veremedim. Acaba Burak abi benden hoşlanıyo muydu. "Evde seninle bir şey konuşalım mı?" diye sordum. Abi dememiştim. "Olur olur konuşalım bakalım ne o düşündüğün şey bi öğrenelim." diye cevap verdi.

-----------------------------------------------------------

Nasıl buldunuz??

Gökçe?

Burak?

Efe?

Ela?

SARHOŞ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin