Bugün okul yoktu ama canım aşırı derecede dondurma çekiyordu. Üzerimi değiştirip aşağıya indim, babamdan kredi kartını çalıp dışarıya çıktım.
Turan güvenlik kulübesinin önünde oturmuş karşı eve, yani Süleyman amcanın evine bakıyordu. Defne'den hoşlanmaya mı başlamıştı.
Kıskanmamak elde değildi, o tarafa bakması bile beni çok kıskandırıyordu. Sinirle Turan'ın yanına ilerledim. "Arabanın anahtarını ver!" Dediğimde sakince başını bana döndürüp beni süzdü. Bu hep yaptığı birşey di.
"Asuman hanım, dışarıya mı çıkıyordunuz?" Diye sordu salakça. Göz devirip elimi uzattım, arabanın anahtarını vermesini bekliyordum.
"Hadi ver şunu!" Dediğimde güldüğünü işittim.
"Asuman hanım buyurun" Arabayı işaret ettiğinde binmemi istiyordu. Beni tek bırakmayacağını tabiki de biliyordum. Arkamı dönüp arabaya ilerledim, dudağımın bi kenarı yukarıya kıvrılmıştı.
🫀
Evden çıkıp vazgeçemediğim bir patiseriye gelmiştik. Ben masada otururken Turan tam arkamda bekliyordu. "Otursana." Ona baktığımda başını salladı. Bu bir hayır demekti. "İnat etme, hadi. Burada babam yok."
"Asuman hanım, sınırları zorlamayalım isterseniz."
"Sikerim senin sınırını." Diye mırıldandım. Demek sınırlardı, ben geri zekalı gibi gittim kendimi defne diye tanıttım, Turan şerefsizi de ona bağlandı.
"Birşey mi dediniz Asuman hanım?"
"Bence de demiştim."
Başını salladığında ellerini önünde birleştirip tam arkamda bekledi. "Ben koruma olsaydım bu kadar salak olmazdım, insan kendini salar, ben senin tanrın değilim."
"Asuman hanım birşey mi dediniz?"
"Sağır mısın sen!" Diye mırıldandım sinirle.
🫀
Dondurmamı yedikten sonra alışveriş yapmak için avm'ye gittik. Turan arkamdaydı. Kozmetik mağazasına girip elime ruj aldım, rengini denemek için Turan'a elimi uzattım. "Elini ver." Dediğimde anlamsızca baktı ama uzattı. Rujun kapağını açıp Turan'nın eline sürdüm. "Bunu alıyorum."
Şaşkınca eline bakıp gözlerime baktı. "Bu neydi şimdi..."
"Ruj kör müsün? Dudağına sürmediğime şükret bebeğim." Göz kırptığımda ağzı aralanmıştı, birşey diyecek gibi olmuştu ama sustu.
Kredi kartını uzatıp mağazadan çıktım. Turan ruj'u alıp bana uzattı. "Sende kalsın" Dediğimde kıyafet mağazasına girdim. Reyondan siyah mini bi elbise alıp kabine girdim. Turan kapının önünde bekliyordu.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Elbisenin fermuarını çekebilirdim ama Turan'ın çekmesini istedim. Kapıyı açıp Turan'ın kolundan tutup kabinin içine çektim. "Yardım eder misin?" Karşımda duran aynaya baktığımda Turan'la göz göze geldik. Ardından belimi tutup yavaşça kendine çekti, kalbimi hissetmiyordum.
Saçımı tutup omuzumun üstüne bıraktıktan sonra parmaklarını sırtımda hissettim. Dokunuşları tahrik ediciydi. Fermuarı yavaşça çekmeye başladı, ikimiz de göz kontağını kesmiyorduk.
Fermuarını tamamen çekip kendini dışarıya attı. Burada nefes alamıyor gibi görünüyordu. Gülümsedim.
