4. Bölüm

178 39 11
                                    

 Üniformamı giyindim ve kılıcımı belime takılı olan kemere taktım. Artık resmi olarak iblis avcısıydım. Antrenmanlarıma tekrardan devam ettim. Her gün durmadan, pes etmeden antrenman yaptım ve kendimi rüzgar nefes tekniğini kullanmakta daha da geliştirdim. Fakat beni zorlayan bir şey vardı. Rüzgar nefes tekniğinin 7. formunu kullanırken kullanıcının kılıcını sallarken yukarı sıçraması gerekiyordu. Ben ise yukarı sıçrarken yeterli yüksekliğe sıçrayamıyordum. Bu yüzden Himejima-samadan yardım istemeye karar verdim.

Tsuki-Himejima-sama, ben rüzgar nefes tekniğinin 7. formunu istediğim gibi kullanamıyorum. Bana bu konuda yardımcı ola bilir misiniz? 

Himejima-Bilemiyorum genç Tsuki. Ben pek yardımcı olamam ama tanıdığım birisi var. Kendisi rüzgar hashirası, onunla konuşup seni eğitmesini isteye bilirim, ne dersin?

Tsuki-Çok iyi olur. Ne zaman haber verirsiniz?

Himejima-Kendisi şu anda görevde, yüksek ihtimal akşama döner. Akşam onunla bu konuyu konuşurum.

Tsuki-Peki o zaman.

 Tam o sırada kargam geldi.

-GAK! GAK! GÖREVİN VAR! GÖREVİN VAR! KUZEYDE!

Himejima-Bak, ilk görevin. Sen görevini tamamlarken Rüzgar hashirası da gelmiş olur.

Tsuki-Tamam o zaman, ben gidiyorum!

 Hazırlandım ve kargamın gösterdiği yolda gitmeye başladım. Kargam hızlı uçtuğu için bende hızlı koşmak zorundaydım. En sonunda bir köye varmıştım.

-GAK! GELDİK! GELDİK!

Tsuki-Burada tam olarak kaç kişi kayıp olmuş?

-GAK! SON ZAMANLARDA 10 KİŞİ KAYIP OLMUŞ! SEKİZİ ÇOCUKMUŞ!

Tsuki-anlıyorum.

 Kılıcımı ve tüfeğimi kıyafetimle gizledim ve köyde dolaşmaya başladım. Yavaştan hava kararmaya başlıyordu. İnsanlardan en çok kaybın nerede olduğunu soramazdım, çünkü dikkat çekmek istemiyordum. Buradaki insanlar pek aklı başında değiller herhalde, sekiz çocuk kayıp olmuş ve nasıl bu kadar rahat dolaşıyorlar dışarıda? Cidden tuhaf.

 Akşam olmuştu ve herkes evlerine dağılmıştı. Dışarıda bir tek ben vardım. 13 yaşımda olmama rağmen karanlıktan korkmuyordum, malum iblis acısıyım. Dışarıda dolaşmaya devam ettim ama ne bir iblise, ne de dikkat çekici bir şeye rastladım. Köyün biraz daha derinlerine gittim ve orada terk edilmiş eski bir ev gördüm. İlk başta gitmekle gitmemek arasında kalsam da gitmeye karar verdim. Gittiğimde evin kapısının önünde kan lekeleri görmemle doğru yere geldiğimi anladım. Kapıyı tekmeyle açıp bir hışımla içeri girdim. Girer girmez bir iblisin bayılmış bir çocuğu öldürmek üzere olduğunu gördüm. Kılıca bile gerek kalmadan direk tüfekle tam kafasına nişan aldım ve tetiğe bastım. İyi ki Genya'dan silah eğitimi almışım. Hızlı adımlarla bayılmış çocuğun yanına gittim. Bir kaç kez sarsarak onu uyandırdım ve uyanır uyanmaz ''ne oldu bana?'' dedi.

Tsuki-Bir şey olmadı, sadece bir iblis seni kaçırmış. Bende seni kurtardım.

 Çocuğun kalkmasına yardım ettim ve ''Ailen nerede?'' diye sordum ve ''ailem evde'' diye cevap verdi. Cidden şaşırıp kalmıştım, orada olmasam çocuğu bir iblis neredeyse öldürecekti ve ailesinin bundan haberi yok muydu?

Tsuki- Peki, evin nerede?

?- az ileride.

Tsuki-Evine kadar sana eşlik etmemi ister misin?

 Çocuk evet anlamında başını sallamıştı. İkimizde çocuğun gösterdiği eve doğru gitmeye başlamıştık ama benim içimde kötü bir his vardı, bu çocuk neden bu kadar rahat davranıyordu? Ve dahası, ailesi neden gecenin köründe onu yalnız başına dışarıda bırakmışlardı? Derken eve vardık ve çocuk kapıyı çaldı. Kapıyı solgun tenli bir kadın açtı, muhtemelen annesiydi.

?-Oğlum nerede kaldın? Sabahtan beri seni arıyordum.

?-Dışarıdaydım anne.

?-Peki, bu kim?

?-Bu kız beni kurtardı.

?-Öylemi, içeri geçsenize. Oğlumu kurtardığınız için sağ olun.

Tsuki-Yok teşekkür ederim. Sadece görevimi yaptım ben.

?-İçeri geçsenize.

Tsuki-Hanım efendi, teklifiniz içi sağ olun ama gitmem lazım. 

 Bu durumdan sıkılmıştım artık. Bir şeyler çok yanlış ilerliyordu ve ben bunun farkına varamıyordum.

?-SANA İÇERİ GEÇ DEDİM!

Bunu dedikten sonra kadın bana saldırmaya çalıştı ve o an anladım. Gece hava bulutlu olduğu için çocuğun ve annesinin yüzü iyi görememiştim ama ikisi de iblisti. Bunu bana saldırdıklarında anladım. Bana tuzak kurup orada öldürmeyi planlıyorlarmış.

Tsuki-Hayatlarınız peş para etmez. Ölseniz iyi edersiniz.

?-NE SAÇMALIYORSUN SEN BE-

 Kadın daha sözünü bitiremeden kılıcımı kınından çıkarmıştım.

-Rüzgar nefesi birinci form: Toz kasırgası kesişi.

 Ve kadının kafası tek hamlede yerdeydi. İblis çocuk ise köşeye kısılmış ne yapacağını bşlmez vaziyette duruyordu.

?-Lütfen beni öldürme! Ne istersen yaparım!

Tsuki- Aa, merak etme seni öldürmeyeceğim. Sen daha çocuksun.

?-Gerçekten mi?

Tsuki-Cidden benden bunu dememi mi bekliyorsun seni çöp parçası.

 Silahı kafasına dayayıp tetiğe bastığımda kanı yüzüme sıçramıştı. İğrenerek yüzümdeki kanı sildim ve görevimin bittiğini düşündüm. Artık eve dönme zamanı gelmişti. Yola çıktım ve gün doğumunda eve vardım. İlk görevimden aşırı zevk almıştım.



(ay yıldızlarım bizim ana karakteri ben baya psikopat bişey yazacam galiba)


Demon Slayer x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin