22. Bölüm

91 13 58
                                    

 BİR ÖNCEKİ BÖLÜMÜMÜZE YİNE HIZIYLA YETİŞEN @helinaktan22 PİKAÇUMUZU TEBRİK EDİYOR VE KEYİFLİ OKUMALAR DİLEYEREK BÖLÜMÜMÜZE GEÇİYORUZ.

BİSMİLLAH



Aradan bir gün geçti ve gidip Tengeni görüp geldik. Aslında o da Rengoku gibi bir gözünü kayıp etmişti ama aynı zamanda sol eli de yoktu. Bu üst aylar sanırım baya güçlü iblisler. Onlarla karşılaşsam nasıl savaşırdım acaba?

Eve geliyorduk.

Genya- Soktuğumun bir iblisi ile savaşırken tüfeğimi kırdı.

Tsuki- ee?

Genya- Gidip yaptırmam gerek. 

Tsuki- Benim de katanam fazla keskin değil. Bende gidip yaptırayım o zaman.

Genya- Tamam o halde, gidip bizim imamdan izin alalım öyle gidelim.

Tsuki- Himejima-san.

Genya- E imam işte.

Tsuki- Sen de ilahi okuyorsun, o zaman sende imamsın.

Genya- Ben güçleneyim diye okuyorum.

(Aslında burada 'tekrarlayan eylemlerden'' bahsediyorum, kısaca anlatmak gerekirse kişilerin belirli başlı kelimeler ile kendine güç vermesi gibi bir şey diye biliyorum. Mesela himejima ilahi okuyarak kendisine güç(işte adrenalin gibi) veriyor, Genya da ilahi okuyarak konsantrasyonunu max'a çıkarıyor)


Tsuki- Keşke bende kullana bilsem.

Genya- Neyi?

Tsuki- Tekrarlayan eylemleri.

Genya- Nefes tekniği kullanamayan ben bile kullanabiliyorum, sen kullanamıyor musun?

Tsuki- Hiç denemedim işte. Neyse gidip şu izni alalım da sonra gidelim.


 Gidip izin aldık. Kılıç ustası köyüne gitmek için belirli bir yere gitmek ve oradaki kakushi üyelerinin sırtına binip öylece beklemek gerekiyordu. Yani kısaca kakuşiler götürüyordu. Bunun sebebi ise köyün yerini gizli tutmak içinmiş. Kakushilerin olduğu yere gittik.

Kakushi- Merhaba, sırtımıza binmeden önce bunları gözünüze bağlamalıyız, hiç bir şeyi görmemelisiniz.

 Gözümüze beyaz göz bandını bağladık.

Kakushi- İşitme duyunuzun iyi olduğunu duymuştum Shinazugawa-san, bunları da kulaklarınıza tıkayın lütfen.

Genya- Öf be.

 Söylenilen her şeyi yaptık ve kakushilerin sırtına bindik. Bir kaç saatlik uzun bir yolculuktan sonra köye varmıştık. Köye varır varmaz gözlerimizi açtık. Güneş yavaş yavaş ışınlarını kendisi ile birlikte götürüp havanın kararmasını sağlamıştı.

Genya- Sonunda geldik.

Tsuki- Gidip ilk önce köyün şefini görelim ve sonra da silahlarımızı bizi kimin yanına gönderirse oraya gidelim.

Genya- Tamam.

 Gidip şefle konuştuk falan, bizi köyün hiç gidilmemiş bir yerine gönderdi. İblis avcıları nadiren silah kullandıkları için buraya çoğunlukla nadiren geliyorlardı. Gönderdiği yerdeki usta hem kılıç, yemde tüfek onaran birisiydi.

usta- Hoş geldiniz. Silah mı onarmak istiyordunuz yoksa kılıç mı?.

Genya- E herhâlde, yoksa buraya niye gelelim. Neyse, ben tüfeğimin kırılan parçasını onarmak için gelmiştim.

Usta- Anladım, peki siz?

Tsuki- Bende kılıcımın keskinliğini arttırmak için gelmiştim.

Usta- Peki, silahlarınızı buraya bırakın lütfen. 2 saatten sonra gelip alırsınız.

 Ustaya teşekkür edip çıktık. Köyün her yeri çok huzurluydu. Her yerde kılıç onaran birileri vardı. Derken önümüze birisi çıktı.

?- Efendim siz buraya yeni mi geldiniz?

Genya- Evet.

?- Eğer yorgunsanız köyün kuzeyinde kaplıca var, gidip orada dinlene bilirsiniz.

Genya- İşte aradığım şey buydu. Ben kaplıcaya gidiyorum yıldızım, geliyor musun?

Tsuki- Sen git, ben kalacağımız bir ev kiralayacağım. Sonra gelirim.

Genya- Peki.


 Gidip sadece ikimizin kalacağı bir ev kiraladım. Sonra da kaplıcanın yolunu tuttum. Kaplıcaya giderken bazı sesler duydum. Sanki, Tanjironun sesine benziyordu.

Kaplıcaya gittiğimde Tanjiro'yu suda boğmaya çalışan bir adet Genya gördüm.

Tsuki- Eee? Kolay gelsin.

Genya- Sen ne- BAKMA BURAYA!

Tsuki- Merak etme hiç bir şey görmedim.

Genya- YİNEDE BAKM-

Tanjiro- Aaa, merhaba Tsuki-san!

Genya- ÇIPLAKSIN GERİ ZEKALI! 

Tsuki- Sudasınız zaten, sadece üstünüz görünüyor.

Tanjiro- Tsuki-san açık sözlülüğünüz şaka mı-

Genya- BEN ÇIKIYORUM!

Tsuki- En azından arkamı döneyim de öyle çık.

Tanjiro- Evet Genya, çok ayıp. Tsuki-san söylemese direk çıkıyordun-

Genya- LAN ÇIKIYORSAM ÇIKIYORUM SANA NE BE! 


 Onlar bir birleriyle çelişirken bende onları izledim. Sonunda kaplıcadan çıkıp kiraladığım eve geldik. 

Genya- Bir şey diyeceğim, sen Tanjiroyla arkadaş mısın?

Tsuki- Yani doğrusu değildim ama işte bana yakın davranıyor. Noldu kıskandın mı?

Genya- Bir az.

Tsuki- Merak etme, bırakmam seni :) 

  Yemek yedik ve sonrasında gidip kılıcımı ve Genyanın tüfeğini getirdik. 

Genya- Yarın erkenden gidelim artık. Bu usta da amma iyi çalışıyormuş, eskisinden daha iyi oldu. 

Tsuki- Benimde kılıcımı tam istediğim keskinlikte yapmış, takdire şayan.

Genya- Neyse, gidip uyuyalım, yorgunluktan ölecem resmen.

Tsuki- Haklısın.

Gittik ve uyuduk. Ama benim uykum tutmadığı için kılıcımı da alıp dışarı çıktım. Öylesine hava almak için çıkmıştım ama nolur nolmaz diye kılıcımı da almıştım. Biraz etrafı dolaştıktan sonra eve dönmeye karar verdim. Gelirken birden çalılıklarda bir ses duydum. Hemen koşarak gidip baktığımda şok olmuştum resmen. Bir kılıç ustası (yani işte kılıç onaran) yerde acı içinde duruyordu. Eklemleri kırılmıştı. Başı da kopmuş ve vücudunun üstüne konulmuştu. 

İBLİS!

BURADA BİR İBLİS VAR!

HEMEN KÖYE HABER VERMELİYİM!




Evettt biraz kısa oldu çünkü cidden üşendim aşkolar ama gelecek bölüm baya uzun olacak.

Öptüm hepiniziiii bol bol yorum ve oy da bekliyorum ona göre <3333



Demon Slayer x ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin