TANITIM

10 3 0
                                    

Yoktu, bu sefer gelmemişti. Derya bu kafenin önünden geçerken hep görürdü onu, cam kenarındaki masada tek başına oturur, sütlü kahvesini içerdi.

Bu akşam gelmemişti. Derya onu görmemişti. Oysaki görmeyi çok istemişti, kafeye girme cesaretini bulamadı kendinde. O içeride değildi çünkü, onun olmadığı bir yerde bulunmanın bir manası yoktu.

Derya'nın mavi gözleri, birkaç saniye daha kafenin içini turladı, şimdi gidiyordu yavaş adımlarıyla. Belki de ilk defa geç kalmıştı.

Ne adını bilirdi, ne de kim olduğunu, tek bildiği şey onun kehribar gözleri beyaz teni, siyah saçlarıydı. Bir de o dalgın, mutsuz ve yorgun yüzünü. Dış görünüşüne aldanmıştı biraz. Bunun yanlış olduğunu,  sadece dış görünüşü güzel birine aşık olunmayacağını; kişiliğin, karakterin, duyguların, huyların daha önemli olduğunu biliyordu.

Bir şekilde etkilenmişti onun dış görünüşünden. Evinin kapısını açıp içeri girdiğinde bu akşamın çok sıkıcı olacağını hissetmişti.

O gözlerin bugün neler gördüğünü, bir çift dudak arasından duyamamıştı. Adını bilmezdi ama dertlerini, yaşadıklarını bilirdi.

Bazı insanların adını bilirsiniz ama bazıları vardır ki, hikâyeleri bile size yeter...

Balkonun ışığı kapalı, dışarıdaki sokak lambasının sarı ışığı loş bir ortam yarattı. Derya bu ortamı bozmamak için balkonun lambasını açmadı.

Öylece oturmuş, kehribar gözlerin gördüğü, duyduğu her olayı yazdığı word belgesini açmıştı. Aklından; belki de bugün evden çıkmamıştır ya da kafeye gelememiştir, düşüncesi geçti.

Bu düşüncesini aynen; word belgesinin yeni sayfasına yazmıştı.

Onun her günü, bir a4 kağıdına sığacak kadar kısa ve anlamlıydı, kağıt tamamen ona ait olan hayatla doluydu.

Sanki bir kitap gibiydi onun hayatı, içinde büyük maceraların olmadığı sıkıcı bir hayat, içi boş, acemi eseri bir kitap gibiydi.

Ya çok büyük klaylar yaşamıyordu ya da yaşasa bile kimseye anlatmıyordu. Derya onun sadece bir gün içinde başına gelenleri dinliyordu onun ağzından. Başka bir şey konuşmuyorlardı, ne yorum yapıyordu ne de soru soruyordu Derya ona. Dinliyordu sadece. Zaten o Derya'yı gördüğü an ne olduysa anlatmaya başlıyordu.

Aklındaki şey Derya'ya göre; günlük yaşanmış olaylar değildi, daha farklı şeylerdi. Belki de o, gün içinde yaşadıklarını düşünerek, Derya'ya anlatmadığı veya anlatamadığı şeylerden uzaklaşıyordu. Her halükarda, Derya'ya bir şeyler anlatmak onun da hoşuna diyordu, mutluydu...

O, Kahveyi Sütlü Sever... Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin