Selam!
Bayramdan sonra hayatımda bir takım değişiklikler olacağı için şu an bölüm stokluyorum.
İşe gireceğim ve KPSS için çalışmaya başlayacağım, o yüzden vaktim kısıtlanacak. Olur da stok bölümler biter de bölüm gecikirse bunu bilmenizi isterim ❤
Hadi bölüme geçelim.
🌊
Ofise geldiğimizde Bade'nin elinden tutarak içeri ilerlemeye başladım. Ama Bade sadece benim elimi değil, hemen yanındaki Ahmet'in de elini tuttuğunda Ahmet şok olmuş şekilde önce ona sonra bana baktı. Bunu ben de beklemiyordum. Ben de hayretle ona baktım.
"Hadi beni uçurun!" dediğinde ikimiz de isteğini yerine getirdik.
Sıla, "Ay çok tatlısınız ama siz!" diye arkamızdan seslenmişti. Bade kapıya yaklaştığımızda elimizi bırakıp içeri ilerledi.
"Çocuk işte." diye mırıldandım. "Fazla sevimli." diye de o mırıldandı, gülümsedim. Beraber içeri geçtik. Tuğçe Bade'yi kucağına almış çevresinde bir tur dönmüştü.
"Feride sen işini hallet ben Bade'yle ilgilenirim." dedi dalgınlıkla.
"Şey, Feride kim?" dediğimde Ahmet'in bakışları garip bir hal almış üzerimde dolanıyordu.
"Feride mi? Ben Feride mi dedim? Ay, çok pardon! O kadar benziyorsunuz ki. Frida diyecektim, isimleriniz bile benziyor." dedi Tuğçe hızlıca.
Ahmet, "Feride, benim eşim." diye mırıldandığında yine içimin gittiğini hissettim. Elimi kaldırıp omzuna dokunarak bana bakmasını sağladım.
"İyi misin?" dediğimde başını salladı. Burukça tebessüm edip içeri geçtim. Bade ve Tuğçe bahçede ofisin köpeğiyle oynuyordu. Bilgisayar başına geçip halletmem gereken işlere başladım. Amerika da ki ofise mail gönderdim, video editine göz gezdirdim, blog yazılarını denetledim. Oturmaktan sırtım ağrımıştı. Gerinip sırtımı esnettiğim dakika, bahçede oyun oynayan Ahmet ve Bade'ye gözüm takıltı. Bade kaçıyor Ahmet yakalamaya çalışıyordu.
Kulaklığı çıkarttığımda sesleri kulağımı doldurdu. Bilgisayarı kapatıp yanlarına gittim. Bade,"Anne! Canavar beni yakalayacak!" diye bağırarak bana doğru koştuğunda eğilip onu kucağıma aldım.
Ahmet de peşinden koştuğu için dibimde soluğu aldı."Yakalayamaz seni canavar. Ben varım burda!" dedim ve güldüm.
Ahmet, "Prenses kaçtı ya! Bir kerecik öpsün şu canavarı da canavar insana dönüşsün!" dediğinde Bade gülerek ellerini ağzına kapattı.
Sonra Ahmet'e elleriyle gel işareti yaptı. Ahmet hafif eğilerek yanağını uzattığında Bade yanağından öptü. Ahmet gülerek Bade'yi öptü.
"Fıstığım benim!" dedikten sonra gülerken gözleri beni buldu. Bade kolyemle oynarken, "Hazır mısın, çıkalım?" dediğinde, "Bade çok terlemiş, bir üstünü değiştireyim, işim bitti zaten çıkarız." dedim gülümseyerek onayladı.
Biz Bade'yle ofisin lavabosuna geçtik önce elini yüzünü yıkadım. Sonra üzerindeki tulumu çıkartıp şortlu takım giydirdim. Çizgili renkli şortu üstüne pembe sıfır kol bir üst giydirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
17:18 | AhFer
أدب الهواةBade sınıfında oyun oynuyordu. Onu uzaktan izledim biraz. Bade benim mucizemdi. Kaza anında daha bir bezelye kadar olmasına rağmen hayata tutunmuştu. Benim komada kaldığım 8 ay boyunca da beni terk etmemişti. Uyandığımda karnım şişti. Karnımda benim...