1

137 10 29
                                    

"Bu yarışmayı kazanmadan geri dönmek yok"- Can gururla bağırdı- "Gidicez ve o zengin piçlerin hepsinin amına koyucaz".

"Can, laflarına dikkat et, dışarda arkadaşlarınla değilsin. Sakince yerinde otur ve uçağın inmesini bekle"- Ayşe hoca sinirlendi.

Bilgi yarışması için hazırlanmıştık. Okul müdürünün seçtiği başarılı kişilerden biri de bendim. Okulun ilk 10'u sıralamasında ne yaptığımı hala çözememiştim. Sanırım iyi kopya çektiğim için bu sıralamaya girmeyi başarmıştım. Okullar arası bilgi yarışmasını insanların neden önemsediğini anlamıyordum. Yurt dışında olması teklifi etkilemişti, bu ülkeden kaçmak belki biraz iyi gelir diye teklifi kabul etmiştim. Ailem zaten bilgi yarışması için gideceğimi duyduklarında hem şaşırmış, hem de sevinmiştiler. Doğru tabi, ben de kendimi yeteneksiz bulduğum için aileminde bulması normaldi.

Uçakta benimle aynı kaderi paylaşan "arkadaşlarıma" baktım. Hiç biriyle fazla yakınlığım yoktu, ama herkes bir birini tanırdı. Yanımda heyecanla birşeyler izleyen Ceren'e baktım. Okulun zekilerindendi. Çocuk gibi yükseklikten korktuğu için uçak kalkınca elimi tutmuştu. İlk defa uçağa bindiği için temastan iğrenmeme rağmen sesimi çıkarmamıştım. Sonrasında zaten uyumuştu. İnmemize az kaldığı için uyanmış ve çizgi film izliyordu. Arkamızda oturan ve durmadan ayağıyla koltuğuma baskı yaparak tüm uçuş boyu uyumama engel olan gerizekalı Can'dı. Onunda ilk 10 da olması şaşırtıcıydı. Tek yeteneği tüm spor dallarında başarılı olmak ve kaslı olmak. Farklı sınıflarda olduğumuz için başarılı öğrenci olduğuna dair bi bilgim yoktu, galiba benim gibi kopya çekmeyi baya iyi yapıyor. Zaten şuan da horlaması beni aşırı rahatsız ediyordu. Daha fazla bu horlamanı kaldıramadım.

Arkaya dönerek - "Berk, şu gerizekalıyı uyandırsana, sabahtan beri horlamasıyla beynimizi sikti. 5 dakika önce bağırıyordu, hemen nasıl uyudu anlamadım. Uyanıkken ayrı, uyurken ayrı zararlı bu piç"

"Ya, Ada, ama bak aşırı tatlı uyuyor, zaten inicez hemen, biraz daha uyusun"- Berk masum masum bana baktı. Okulda Berk'in Can'a olan aşkını bilen tek kişiydim. 2 yıldır aşık ve Can'ın hetero olduğunu bildiği için asla adım atmıyor. Yapa bildiği tek şey sadece onu izlemek. Kendisi okulun en başarılı ilk öğrencisi. Ama tek hatası bu orospu çocuğuna aşık olmak tabi.

"Saçmalama Berk, uyandır şunu yoksa ben uyandırırsam sonuç hiç iyi olmaz"

"Şşş, çocuklar sakin, vardık zaten, otelde konuşursunuz"- Ayşe hoca konuştu.

Ayşe hocanın yanında oturan bi "arkadaşımız" da Ece'ydi. Okulun en başarılı 3cü öğrencisi kendisi. Hiç konuşmamıştım onunla. Aynı sınıfta olmamıza rağmen kendi saçma arkadaşlarıyla takılmaktan başka bişey yapmadığı için hakkında pek fazla şey bilmiyordum. Gerçi, bilmek bile istemiyorum.

Pilotun yaptığı anonsla uçak indi. Camdan baktığımda gerçekten etkilenmiştim. New York'un bu kadar güzel bi şehir olduğunu bilmiyordum. Bilgi yarışması zaten 3 gün olucaktı, 2 gün daha kalıcaktık şehirde. O 2 günde barları gezmezsem şerefsizim amk.

Otobüse binmiş, otele doğru gidiyorduk. Ayşe hoca ile beraber Mert hoca da gelmişti. Kendisi ingilizce öğretmeni olduğu için bizi o götürüyordu.

Otele gelmiştik. 4 kız, 3 erkek olduğumuz için, kızlar 2-2 bir odada, erkekler de 3ü bir odada kalıcaktı. Berk bu durumdan hem mutlu, hem de üzgündü. Berk'in yanına gittim.

"İyi misin?"- merakla sordum.

"Bak yurt dışına gelmişiz, Can'la aynı odayı paylaşmışız, ama oda da Mert hoca da kalıyor. Sikeyim böyle işi"- üzgündü.

"Sanki Mert hoca olmasa bi adım atıcaksın amına koyim. Hem zaten Mert hoca oda da kalmaz, azacıkta olsa tanıyorumsa onu, her gece başkalarıyla olucaktır"- Berk'e moral vermeye çalıştım.

Hayatta kal (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin