Güneş ışığının yüzüme düşmesiyle uyanmıştım. Etrafıma baktığımda önce nerde olduğumu anlayamadım. Sonra yanımda, daha doğrusu göğüsümde uyuyan kıza baktım. Bi anda hissettiğim garip duygu "ben buraya ait değilim" duygusu bedenimi ele geçirdi. Galiba bu duygunu Emilia da hissetmiş olucak, korkarak uyandı ve bana baktı.
"İyi misin Ada? Titriyordun, hasta mısın? Gece yarı çıplak çıktın balkona üşüttün mü acaba? Senin için endişeleniyorum"- korkarak yüzüme baktı.
Beraber 1 gece geçirdiğiniz birisinin sizinle bu kadar ilgilenmesi normal midir? Yoksa ben mi fazla abartıyorum? Yoksa tek gecelik değil miydi?
"İyiyim, bi an garip hissettim de, geçti"- aklımdaki soruları sormayı denedim- "Emilia, neden benimle bu kadar ilgileniyorsun? Tek gecelik bişey için fazla değil mi?"
Gülerek cevapladı- "Senden hoşlanmış olamaz mıyım? Senin için tek gecelik ama belki benim için değil, olamaz mı? Hem sonuçta insanız, normal bunlar"
Tam cevap vericekken kapının sertce vurulmasıyla dik atıldık. Kapının arkasından Ayşe hocanın sesi geliyordu.
"Ada, kapıyı açar mısın?"- hocanın sesini duyduğum hızla giyindim. Ben giyinine kadar Emilia yarı çıplak halde kapıyı açtı.
"Ada..., ay tövbe bismillah, hanımefendi, oranızı buranızı kapatır mısınız lütfen? Anlıyor musunuz bizim dilimizi? Nerelisiniz siz? Yu du andırstend mi?"
"Evet dilinizi biliyorum, anlıyorum sizi, Ada içerde, isterseniz geçin içeri"- Emilia gülerek cevapladı.
"Yok psikolojim bozulur benim. Adaaa hemen gel"
Hemen kapıya koştum, Ayşe hoca sinirle bana bakıyordu.
"Ada seninle sonra konuşucaz, kızım sen de lütfen bu renk iç çamaşırı giyme, yakışmıyor sana, hadi Allah rahatlık versin"- diyerek kolumdan çekiştirdi ve Emilia'nın odasından uzaklaştırdı.
"Ada hanım, siz burada ben ve Mert hocanın sorumluluğundasınız, bana haber vermeden otelden çıkmak, gece geç gelmek, bi başkasının odasında kalmak, onunla uygun olmayan davranışlar sergilemek yasak, bilmiyor musun? Tamam, herkesin özel hayatına saygımız sonsuz, ama sana bişey olsaydı ben ailene ne cevap verirdim? Ece söylemeseydi, seni bulamasaydım nolurdu?"- Ayşe hoca sinirle durmadan konuşuyordu. Ben de dinliyormuşcasına kafamı sallayarak yanında ilerliyordum.
Restorana geldiğimizde nefis yemeklerin kokusu beni tamamen uyandırmıştı. Açık büfe olduğu için istediğim yemekleri seçtim ve bizim grubun yanına geçtim. Berk benimle konuşmaya çalışıyordu ama nasıl söyleyeceğini bilmiyordu.
"Söyle Berk, hadi aslanım, yapabilirsin"- sırtını sıvazladım.
"Gerçekten bi kızla mı seviştin?"- karşıda oturan Ece'yle göz göze geldik. Nedenini bilmediğim bir sinirle beni izliyor, soruya vericek cevabımı bekliyordu.
"Evet Berk, bi kızla seviştim"- Ece dikkatle dinliyordu. Biraz kudurtalım mı?
"Eee anlat nasıl bi duygu hemennnn"- Berk heveslenmişti.
"Çok güzeldi lan, pürüssüz bedeni, 90-60-90 fiziği, mükemmel ten uyumu, mmmm kokusu, dokunuşu, daha fazla dokunmam için inlemesi, parmaklarıma doğru kendini ittirmesi, almanca küfürler savurarak hızlanmam için yalvarması, boşa..."
"İğrenç muhabbetinizi başka yerde yapın, sofradayız ve yemek yiyoruz. Senin iğrenç cinsel hayatını dinlemek zorunda değilim Ada"- Ece sinir ve tiksintiyle yüzüme baktı.
"Neden? Kıskandın mı? Yoksa altımda sen mi olmak, inlemek isterdin?"- göz kırptım.
Ece'nin hafif kızarması ve aşırı sinirlenmesiyle aniden üstümün ıslandı. Çayını üstüme dökmesiyle masadan kalkması bir oldu. Çay soğuk olmalı ki, yanmamıştım. Ayşe hocanın sinirlenmesiyle ben de masadan kalktım ve Ece'nin peşinden koştum. Benim geldiğimi görerek hızlanmaya başladı ve merdivenlere taraf gitti. Hızla peşinden gittim ve kolundan tutup kendime çektim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatta kal (gxg)
FantasyNew York'ta bulunan lise öğrencileri ve öğretmenleri, yurt dışı bilgi yarışması için yola çıkarlar. Ancak, zombi istilasıyla bir grup öğrenci ile öğretmenleri, yabancı bir ülkede mahsur kalır. Peki kurtula bilecekler mi?