Bu yeni hikayede bana eşlik eden herkese çok teşekkür ediyorum. İyi okumalar.
Başlama tarihinizi buraya alabilirim.
29 Haziran 2024 ilk Bölüm.Kuşlar evinin yolunu unutsa bile içgüdüsel olarak evlerini bulurlar.
~Bölüm bir~
En son hatırladığım şey, karanlıktı. Peki, şimdi neredeyim? Birilerinin fısıltılarını duydum. Ben neredeyim? Göz kapaklarım da dünyanın ağırlığı vardı sanki. Önce bulanık bir gökyüzü ardından daha net bir yüz. Hemen başımda dikilen sarışın bir kız vardı. "Hey! Uyandı!"Sarışının yanına iki erkek daha geldi. "Merhaba, nasılsın? Nasıl hissediyorsun?" Sarışın göz devirdi. "Nasıl hissetmesini bekliyorsun? Neredeyse bir uçurumdan düştü!?"
"Siz kimsiniz?" Sarışın yüzüme bir tebessüm ile baktı. Oğlan tekrar söze karıştı. "Biz tepelerine düşerek antrenmanlarını batırdığın kişileriz." Kaşlarım çatıldı. "Neyden bahsediyorsun sen?"
Hafifçe doğruldum. "Adını hatırlıyor musun? Çok yüksekten düştün, kafanı çarpmış olabilirsin." Başımı salladım. "Karmen. Ben Karmen Lalin." Sarışın yüzümü inceledi. "İres. Bu da Evran." Arkada ayakta dikilen diğer çocuğa baktım. "Reha." Başımı salladım.
İres elimi tuttu. Nabzıma baktı. "Herhangi bir yerin acıyor mu?" Basınla reddettim. "Peki, burada ne yaptığını sorabilir miyim?" Yutkundum. Zihnimin derinlikleri şu anda karanlıktı.
"Buraya nasıl geldim, tam bilmiyorum. Hatırlamıyorum. Kim olduğumu hatırlıyorum ama burada ne işim var bilmiyorum." İres yüzünden tebessümünü hiç düşürmedi. "Sorun değil. Zamanla hatırlarsın." Reha uzun zaman sonra ilk kez söze girdi. "Onu Müdüre Hanım'a götürmeliyiz. Buraya nasıl girdiğini bilmiyor olabilir ama yine de buraya girdi."
Evran elini bana uzattı. Ondan yardım alarak ayağa kalktım. "Müdüre Hanım'a gidiyoruz. Belki sana yardımcı olabilir." Başımı salladım. Reha en önden yürümeye başladı. İres ve Evran daha çok benim adımlarıma ayak uyduruyordu. Etrafa kısa bir bakış attım. Hem çok tanıdık hem çok yabancıydı. Aynı şekilde etraftaki insanların kıyafetleri de çok farklıydı.
Evran'a baktım. Sarı dağınık saçlara sahipti. Neredeyse sarı denecek kadar açık kahve gözlere vardı. Üstündeki sıfır kol tişörtten kollarındaki tuhaf dövmeler görünüyordu. Çok benzer dövmelerden diğer ikisinde de vardı. İres mor salaş bir tişört ve siyah bir şort giyiyordu. Sahi antreman demişti. Hepsi spor yapmaya hazır görünüyorlardı.
Reha siyah saçlarını bağlamıştı. Yüz ifadesi gergin duruyordu. Ya gerçekten gergindi ya da yüz ifadesi buydu. İlk andan beri aynı ifade ile duruyordu. Reha durunca onun önünde kalan binaya baktım. Eski olduğu belli taştan bir binaydı. Duvarları sarmaşık kaplıydı. En üstteki camın önünde bir kadın vardı. "Bu bina neresi?"
"Yönetim binası. İdari bölümün üyeleri burada olur." Başımı salladım. İçi dışarıda görünenden çok daha büyük ve moderndi. Asansörün önünde durduk. "Bu asansör, neden bu kadar tuhaf bakıyorsun? Asansör ne demek hatırlıyorsun değil mi?"
"Ne? Tabii ki hatırlıyorum. Sadece bu kadar eski bir binada asansör tuhaf geldi." İres, ben ve Evran asansöre bindik. Reha dışarıda kalmıştı. "Siz gidin benim bir işim var." Asansör harekete geçti. "Peki, bu müdüre gitmek yerine beni polise götürseniz onlar en azından evimin adresini biliyorlardır." Evran bana tuhaf bir bakış attı. "Polis?"
"Evet, polis." İres de aynı şekilde bakıyordu. "Polis nedir?" Ne?
"Ne?" Önce birbirlerine sonra bana baktılar. "Sen iyi misin?" Başımı salladım. "Polisler işte. Kayıp çocuklara yardım eder, suçluları yakalar, halkı korur falan?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karma~ Son Valero's
Fantasía~ Kısa süreli bir baygınlık geçirdikten sonra gözlerini hiç bilmediği bir dünyada açtı Karmen. Hafızasının çoğu yoktu, parça parça anıları gözlerinin önüne her geldiğinde içinde bulunduğu dünyaya ait olmadığını hissediyordu. Evinin yolunu bilmiyordu...