Oda 138

2-Olay kıvılcımları

Medya: Atlas

"Oturma odasına ilerleyip televizyonu kapattım.Televizyonu açtığımı hatırlamıyordum yada direkt televizyonu açacak elektriğimin olduğunu.Mutfağa tekrardan geçtim.Buzdolabını açtım.En kısa sürede alışveriş yapmam gerekiyordu.Hatta direkt şimdi alışveriş yapayım,nede olsa yapacak  başka birşeyim yok.Bu aralar spor salonunu da fazla ihmal ediyordum.Gözlerimi devirip üstüme bir tane sweatshirt geçirdim.Hasta olacaktım muhtemelen.Ayakkabımı giyinip,merdivenden indim.Apartman kapısından çıkarken,sağımdaki binadan çıkan iki adam gözüme çarptı.
Deniz  ve Atlas binadan çıkıyorlardı.Atlas Denizin kafasına şaplak geçirip koşunca Deniz de peşinden koşarak gitti.Deniz yaptığı bilgisayar oyunlarıyla tanınıyordu.Oyunlarından 3-4 tanesini satın alıp denemiştim,çok zevkliydi.
Bu sitede oturanlar genel olarak tanınan insanlardı.Daha fazla göze batmamak için garajdan motorumu alıp markete doğru yol aldım.Market doluydu.Birkaç defa marketin etrafında turladıktan sora alışverişe başladım.Bir tane tost paketi ,içeriğinde protein+karbonhidrat bulunan sağlıklı kahvaltı  atıştırmalıkları,akşam yemeği için de birkaç sebze meyve koydum sepete.Sağlıksız atıştırmalık kısmından 2-3 paket kek,birkaç paket bisküvi ve gofret, 2 pakette kasadaki sağlıklı yulaflı bisküvi tarzı atıştırmalıklardan alıp ödeme aşamasın geçtim.3670 TL Amaaan siktir et,pahalıysa pahalı ne yani pahalı diye mahrum mu kalayım?.Tam marketten çıkarken bir adam ayakkabısına takılıp bana çarptı.Düşmemek için de ceketimin ucunu tuttu.O sırada bende geriye doğru düşecek gibi oldum fakat son anda doğruldum.Adam özür dileyip hızlıca çıktı.Üstten alta doğru simsiyah giyinik ve şapka takmış olduğundan yüzü hiç belli olmuyordu.Adam elindeki kalemi düşürmüştü.Üstünde H.Tekin yazıyordu.Peşinden gidip ona kalemi vermek için geç kalmıştım çünkü çoktan ortadan kaybolmuştu.Kalemi cebime sokarken, elime kağıt gibi bir şey değdi.Yavaşça çıkardım,bunu kim,ne ara sokmuştu ki?Bu bir mektuptu üstelik,kırmızı mühürlüydü.Elimdeki poşetleri motora bıraktım ve mührü yavaşça açtım.Mektup'tan sararmış bir kağıt çıktı,üzerindeki şu yazıları okudum:
"Gözünüzü dört açın"
"8 genç berabersiniz"
"Bilinmezlik sokağındaki davetiye"
"Bekliyor sizi kaybolmuş gibi"
"Hazırlanın bu bir macera umudu"
Altında ise bir not vardı,

                   ~°•°•°•°•°•°•°•°~

Atlas'ın Anlatımıyla:

Yarın saat 23.04'te parkta olun,bu yolda 8 genç beraber ilerleyeceksiniz,

Kaşlarımı çattım,sadece bu kadar mı?
Gece'ye baktım,kağıda ruhsuzca bakıyordu.

Ayağa kalktı'Bu ne biçim bi saçmalık,işsiz miyiz oyun mu oynuyoruz?!"dedikten sonra balkona(odalarının değil diğer balkon)geçti.

Karan'Bu ne şimdi durduk yere,ne alaka?"dedi ve Gece'nin peşinden gitti.

Güneş"Ne oluyor size ya?!"diyip kaşlarını çattı ve Hardy'ye baktı.

Hardy,ben bilmem dercesine omzunu yukarı kaldırdı.

Bu sefer Güneş bana baktı,bende açıklama yaptım"Sinirleri bozuk karnı ağrıyınca böyle oluyor,en iyisi ben markete gidip şuna atıştırmalık alayım,sonra beraber kahvaltı falan yapıp senin bale gösterime hazırlanırız"dedim.

Güneş anlıyorum anlamında başını salladı.Kalktım,denizin yanağından mıncıkladım, yastığı yüzümün ortasını hedef alacak şekilde fırlattı.