Asla onlarla konuşmayacaktım ve neyi kaybettiklerini anlamalarını sağlayacaktım.
Neredeyse akşam olduğu için gözlerim kapanıyordu.
Sabah uyandığımda kısa bir duş aldıktan hemen sonra üzerimi giyindim
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Daha sonra saçlarımi da yaptım ve aşagıya indim
Bu sefer abimlerin yanına oturmadım ve gidip Ravenclaw'dan Luna ile Helen ile oturdum.
Luna: hoşgeldin emma, uzun zaman oldu.
Emma: evet uzun zaman oldu ama bilirsiniz abimleri başkalarıyla konuşmamı istemezler
Helen: evet hem sen neden onların yanlarında değilsin? Sen onlardan ayrılmazdın eskiden.
Emma: eskidendi o artık umrumda bile değiller. Istediğim gibi yanınıza gelip gidebilirim
Luna: bu çok güzel bir haber
Helen: evet yine eskisi gibi yakın olabileceğiz
Emma: aynen öyle.
Helen ve Luna'yı çok seviyordum. Onlar da beni seviyordu. Yanlış değilsem tabii.
Beraber kahvaltı yaptık ve bahçeye indik.
Sohbet ederken arkamdan bir ses duymamla tüm gülümsenem silindi.
Draco: emma ne yapıyorsun o kanı bozuklarla!
Pansy: evet neden yanımıza gelmedin
Emma: çok da umrunuzda olduğunu sanmıyorum gelip gelmemin
Theo: ne demek sanmıyorum?
Louis: onun arkasından toplanıp onunla ilgili kötü şeyler konuşuyorsunuz bunu bizzat dün gördü ve duydu
Draco: bu aptala mı inanıyorsun cidden!
Emma: gördum ve duydum! Bizzat ölmemi isteyen sizdiniz! Ama umarım gerçekleşir!
Mattheo: yok öyle bir şey diyoruz!
Emma: sen kes! Sana bir salak gibi güvenecektim! İyi ki kabul etmemişim!
Mattheo: ne?
Emma: hiç birinizi gözüm görmek istemiyor!
Draco: bu aptala mı inanacaksın!
Emma: kendi gözümle gördüm! Ihtiyaç odasındaydınız!
Pansy: biz dün odadan bile çıkmadık
Emma: lütfen gider misiniz?
Draco: bize inanmalısın emma istersen zihnimize gir
Emma: draco gidin!
Son kez bakıp gittiklerinde
Mattheo: inana kadar gitmiyorum yanından!
Emma: bak mattheo sana tam 2 kez güvendim ikisninde de hayal kırıklığına uğradım. Artık güvenmek istemiyorum. Hep hayal kırıklığına uğramaktan bıktım. Tabii senin için hava hoş her kalbimi kırdığında mutlaka seni affedeceğimu biliyorsun. Hoşuna gidiyor değil mi? Beni üzmek kalbimin her kırılması hoşuna gidiyor.
Mattheo: hayır.. asla a-asla emma sen benim en çok değer verdiğim kişisin. Yapma böyle seni gerçekten seviyorum. Hem seni sevmesem senden neden ikinci bir kez şans isteyip kendimi küçük düşüreyim?!
Louis: yalan söyleme vakti bitti Riddle emma gerçek yüzünüzü gördü. Kafasını karıştırmayı kes!
Mattheo: seni burda yok ederim Dylan! Sen kes sesini ve karışma
Louis: istediğim gib-
Emma: karışamazsın louis! Bir kez doğru söyledin diye kendini bana yakın bulmamalısın
