Birkaç saatin sonunda eve gelmiştik. Murat arabayı durdurduktan sonra ikimizde tek kelime dahi etmeden arabadan indik.
Ev oldukça büyük bir sitenin içindeydi.
Ve sanırım en üst kattaydı.bunu asansansöre bindiğimizde 14'üncü kata bastığında anlamıştım.Birkaç dakika sonunda asonsör durmuştu. Beni beklemeden evin kapısına doğru yönelip kapıyı açtı bu hareketine cidden çok gıcık olmuştum.
Murat içeriye girdiğinde ben de onun arkasından içeriye girip kapıyı kapattım. Daha önce evi hiç görmediğim için muratın girdiği odaya girmeye karar verdim.
Muratın arkasından uzun koridorun sonunda bulunan odaya girdiğimde burasının yatak odası olduğunu anlamıştım.
Oda zarif işlemelerle dolu eşyalarla donatılmıştı o kadar güzeldi ki daha önceki odama bin basardı.
Bakışlarımı yeniden Murat'a çevirdiğimde banyo kapısı olduğunu tahmin ettiğim kapıdan içeriye girmişti kulaklarıma dolan su seside bunun kanıtıydı.
Hazır o banyodayken ben de gelinliği çıkarmaya karar vermiştim ancak ne kadar denersem deneyeyim bir türlü açamıyordum galiba sıkışmıştı. Açmaya çalışırken parmağımıda çizmiştim.
Ben içimden lanetler okurken banyonun kapısı açılmıştı büyük ihtimalle içeride birşeyini unuttu derken o telefonunu şifonyerin üstüne bırakıp tekrardan banyoya yöneldi.
Acaba ondan fermuarı açmasını isteseydim açar mıydı denemeden bilemezdim.
" Yardım edermisin gelinliğin fermuarı açılmıyor sıkışmış galiba." dediğimde arkasını döndü ve cevap verdi.
" Nasıl giydiysen öyle çıkar " diyerek küstah bir şekilde gülüş atarak banyoya girdi.
Sinirimi bozmuştu bir fermuarı açmak Ona ne kaybettirirdi ki tekrardan açmaya çalıştım ancak bir anda ayağım kaydı ve dengemi kaybedip yere düştüm canım yanmıştı.
Kendi kendime " Nerden bu lanet gelinliği aldım ki" diyerek söyleniyordum.
Ben sistemlerime devam ederken aniden banyonun kapısı açıldı ve altında sadece eşofman olan Murat odaya girdi.
" Daha açamadın mı fermuarı becereksiz" diyerek giysi dolabına doğru yöneldi.
"En azından yarı çıplak bir şekilde evde dolaşmıyorum" Dedim gözlerine bakarak.
Söylediklerimin ardından kahka atarak.
" Şuan içinde bulunduğun oda bana ait. Ayrıca evin yabancısı ben değil sensin." Diyerek yanıma gelmişti.
Gözlerimi gözlerinden ayıramıyordum.
" Arkanı dön" diyerek dahada yaklaşmıştı.
"Neden" diyerek sorgularcasına ona baktığımda.
" Seni yiyecek halim yok ya fermuarı açacağım bide neden diye soruyor"diyerek kollarımdan tutup beni çevirdi.
Sonunda fermuar açılmıştı.Nefesini ensemde hissediyordum.Sanırım bana yaklaşması hoşuma gitmişti.
Sert konuşması iyi değildi ama onu çekici yapıyordu. Eminimki sadece bana böyle yapıyordu.
Beni sevmediğini biliyordum ama ondan başka sığınacak kimsem yoktu. O eve tekrar dönemezdim.
Teşekkür ederek" Tamam odadan çıkabilirsin" dedim ve ona doğru döndüm.
Kaşları çatılmıştı" Ne çıkması" diyerek bana bakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ İÇİMDEKİ SES ~
Não FicçãoÇocukluğu psikolojik şiddet ve travma ile geçmiş, hayata hayaller ve umutlarla tutunmaya çalışan,minik kalpli bir kızın büyünce babası tarafından hiç görmediği,tanımadığı zengin şirket sahibi bir adamın oğluyla zorla evlendirilmesi anlatılmaktadır. ...