Selamlar. Bazen bir şey yazıyorum ve nereden gelip nereye gittiği gayet belli oluyor. Bu onlardan biri değil :D
Diğerlerine göre daha abstract ama paylaşmak istedim yine de.
Açıkçası ne olduğunu ben bile geri dönüp incelemeden fark edemedim. Beynimin içinde ikamet eden şairin ruhu yazmış olsa gerek.
Ebediyen günbatımını kovalamaya mahkum birini anlatıyor. Nasıl bir anlığına çok güzeldir, ama sadece bir andır ya. Ardından gelense, upuzun bir karanlık. Güneşin ertesi gün doğacağından bile emin değilken beklemesi daha zor. Ve tekrar denediğinde ellerinin yine bomboş kalacağını biliyorsun.
Ama güzel tabii. Günbatımını izlemek çok güzel.
Sadece bazen buna değer mi diye düşünmek zorunda kalıyoruz. Yanılıyor muyum, bu ömrümü geçirmek için doğru bir yol değil mi? Çünkü günbatımından ziyade ömür boyu karanlığı tercih etmek gibi geliyor bazen. Bir hayalete dönüşene kadar.
Sonra tüm bunları bize anlatanın bir hayalet olduğunu anlıyoruz. Ve bedelini düşünmemizi istemesi bir an için anlam kazanıyor. Çünkü bu senin tüm hayatın. Böyle harcamak istiyor musun gerçekten? Ve orada uzunca zaman hapis kalmış bir ruhun, senin gibileri defalarca gördüğünü düşünsene. Sonunu bildiği bir hikaye. Ama yanına oturup seni gitmeye ikna etmek için uğraşıyor. Özgür kalman için.
Yeniden denemeni söylüyor. Peki neyi? Neyi yeniden deniyoruz? Hayatı. Mutluluğu yeniden tanımlamayı. Yeniden bir anlam bulmayı. Yeni bir yol keşfetmeyi. Bu sefer kendimiz için. Sadece ve sadece kendimiz için.
***
Ufuk Çizgisi
Ufuk çizgisine doğru inerken güneş,
İlk seferim olmasını diledim sadece.
Gözlerimi kamaştıran yakamoz nasıl,
Bir o kadar yabancı ve bir o kadar tanıdık.
Bitmesini izlerken, son olmamasını dilemek,
Geri geldiğinde hiçbir şey kalmasa da ellerinde.
Bir şekilde hep burada buluyorsun kendini,
Ebediyete kadar beklemeye hapis gibi.
Yanılıyorsan ne olur bedeli,
Düşünüyor musun zaman zaman sen de.
Bir hayaletten ibaretim ben de,
Ama sözlerime kulak verirler genelde.
Senin gibi buraya dönüp duranlar,
Çoğu zaman bu döngüden kurtulamazlar.
Duymak istediğin bu olmasa da,
Yalan söylemek istemiyorum sana.
Hala çok geç değil tekrar denemek için,
Bir parça umudun var ve büyük hayallerin.
Git buradan ve bir kez daha dene,
Unutursan iyileşebilirsin.