Hepinize tekrar'dan merhabalar
Uzun bir aradan sonra yeni bölümü yükledim ve bana diyeceklerinizi önceden bildiğim için bölümü ona göre yazdım.
Sakın bölümü okuduktan sonra bana kızmayın. Ya da kızın en fazla nolabilirki.
Ha!Bu arada yazım yanlışları varsa özür dilerim.
Keyifsiz okumalar...
Dikkat: Bu bölümde, kan, şiddet ve tecavüz sahneleri bulunmak!!
*****
2. Bölüm: Yardım ÇığlıklarıBölüm Şarkısı: Model - Sarı Kurdeleler
( Alev' in anlatımıyla.)
Her zaman ki gibi kötü bir kâbusla uyanmıştım. Telefonumu elime alıp saate baktım. Saat 06:00' ı gösteriyordu. Okul' a iki saat kaldığı için yatağımdan kalkıp hazırlanmaya başladım.
İlk önce yatağımdan kalkıp, duşa girdim. Duş aldıktan sonra dişlerimi fırçalamaya başladım. Dişlerimi fırçaladıktan sonra dolabımı karıştırıp, yüzümde ki morlukları kapatmak için bir şeyler bulmaya başladım. En sonunda hiç açılmamış bir fondöten bulmuştum. "Ama bu fondöten benim yaralarımı iyileştirmeye yetmez ki," dedim dışımdan gülüp, içimden ağlayarak. Ağlamama son verip fondöteni yüzümde ki yaralara sürmeye başladım. Pardon, yanlış dedim. Yüzüme mutlu görünen bir gülümseme eklediği mi söyleyecektim.
Fondöteni sürdükten sonra tekrar odama geri dönüp, gardırobumdan okul formamı alıp giyinme ye başladım. Giydikten sonra ışıklı olan ama artık ışığı yanmayan masamın çekmecelerimi karıştırıp tarağımı bulmaya başladım. Saçımı da yapıp masamın üzerinde duran, siyah ve beyaz renkte ki bandanayı sol bileğime taktım. Hazırlandıktan sonra çantamı, telefonumu ve kablolu kulaklığı mı alıp evden sessizce çıktım.
Sesiz ve sedasız bomboş sokaklarda tek başıma okul yolunda yürüyordum. Kulaklığımda ' Dzânum ' şarkısını dinliyordum. Bu şarkıyı her dinlediğimde anlamsızca ağlamak istiyordum. Belki de bir anlamı vardır da ben bilmek istemiyorum.
Okul' a yaklaştığımı fark ettiğimde telefonumu ve kulaklığımı çantama koyduktan sonra okul' a giriş yaptım. Sabah kalktığımda kahvaltı yapmadığımı fark ettim ve kantine gidip kahvaltı yapmaya karar verdim. Kantinden simit ve meyve suyu aldıktan sonra sınıfa çıktım.
Sınıfa girdiğimde gözüm en arka sırada oturan çocuğa çarptı. Üstünde bizim okulun forması, siyah deri ceketi , sağ bileğinde ise benim ki gibi bir bandana takılıydı. Ve sarı saçlıydı.
Çocuğun, bana baktığını fark ettiğimde hızlıca sırama oturdum. Ama büyük bir sorun vardı. Daha ismini bile bilmediğim çocukla sıralarımız yan, yanaydı. Çocuk' un bana gülümseyerek baktığını fark ettiğimde önüme dönmüştüm. Umarım yanaklarım kızarmamamıştır.
Ders zilinin çalmasıyla Serdar Hocamız, yani matematik hocamız sınıfa girmişti.
" Günaydın çocuklar," dedi, Serdar Hoca gülümser yüzüyle. Diğer öğrencilerde " Sizde günaydınız hocam," dedikten sonra tekrardan yerlerimize oturduk. Serdar Hoca, aynı zamanda bizim sınıf hocamız oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Genç Kızın Hayatı
Fiksi RemajaAlev, abisinin ölümünden sonra yeni okuluna ve yeni hayâtına ilk adımını atmıştı. Yıllarca şiddet, korku, tecavüz, intikam ateşi ile tamı tamına üç sene geçirmişti o okulda. Bunların hepsiyle tek başına mücadele etmek zorunda kalmıştı ,Alev. Yine sı...