bundle of joy

58 11 11
                                    

Bundle of joy - Jartisto

Bütün bir bölümü bu müzikle okumanızı ŞİDDETLE öneririm.

*. : 。✿ * ゚ * .: 。 ✿ * ゚  * . : 。 ✿ *

Minho televizyonda bir şeyler izleyerek kafasını dağıtmaya çalışıyordu, o garip günün üstünden dört gün geçmişti fakat bu dört günde bir şey yaşanmamıştı.

Şimdi ise biraz olsun kafasını dağıtmaya çalışıyordu.

Yemeğini -kahve- yemiş, duşunu almıştı. Gece uyumadığı için çok uykusu vardı.

Geniş koltukta rahat bir pozisyon aldı, üstüne battaniyesini örttü. Biraz uyumalıydı belkide.

.
.
.

Alacaklı gibi çalınan kapıyla uyandı Minho, ilk eline telefonunu aldı. Bir buçuk saat uyumuştu, ayağa kalktı ve kapıya ilerledi. Delikten baktı, kimse yoktu. Gerçi sensörlü ışık bile açık değildi.

"Hay amına koyayım. "

Kapıyı açtı, kimse yoktu cidden.

Kapıyı kapattığında kapıda bir gölge gördü, çığlığı bastığı an gölge kayboldu.

"İyi değilim, hiç iyi değilim. " elleri titriyordu, kalbi hızlanıyordu, nefesleri düzensizleşti. Ağlamaya başlamıştı bile, artık cidden nefes alamadığını hissetti. Gözlerini açamıyordu, ellerini tutan soğuk parmakları hissetti. Çok paniklemişti.

"Bebeğim? Neden bu kadar korktun güzelim? Kim korkuttu seni? " Hwang Hyunjin.

"Hyunjin."

"Güzelim, sakin ol. Sekize kadar sayacağız, her şey bitecek tamam mı? "

"Bir." beraber saymaya başladılar.

"İki, ben hep buradayım. " Minho sadece sayarken, duyduğu şeyler hoşuna gidiyordu.

"Üç, istediğin her zaman bana yaslanabilirsin."

"Dört, ağlamak istediğin her an yanıma gel. "

"Beş, seni sevdiğimi asla unutma. "

"Altı, öyle bir şey yapmadığını biliyorum. "

"Yedi, her şekilde ve her an yanındayım. Tek başına olduğunu düşünme. "

"Sekiz." bu sefer sadece minho'nun sesi duyuldu, hyunjin'in sesi yoktu. Gözleri hala kapalıydı, ellerindeki soğuk parmakları hissediyordu hala.

Gözlerini açtığı an kayboldu o his.

"Hyunjin, hyunjin! Neredesin? "

Kapının önü yerine koltuktaydı, dur. Koltukta mıydı? Ama az önce kapının önündeydi.

Rüya mıydı? Lâkin çok gerçekçiydi, öyle ki normalde hep sıcak olan elleri bu sefer soğuktu...

Kendini tekrar koltuğa bıraktı, uyumak istiyordu ama korkuyordu. O kadar korkuyordu ki küçük çocuklar gibi ağlamaya başladı.

"Hyunjin." dedi kısık sesiyle.

"Güzelim." uzaklardan sesi geliyordu, oldukça yankılıydı sesi. Sanki cennetten geliyor gibiydi.

"Çok korkuyorum. " dedi, annesini isteyen bir bebek gibi.

"Buradayım minik kedi, uyu artık. "

"Hyunjin."

"Minho'm."

"Buradasın." dedi göz yaşları içerisinde.

"Buradayım bebeğim. "

Günler sonra güvenle uyudu Minho, hyunjin yanındaydı bir kere. Saçlarını okşayan ellerle uyudu bu sefer. Eskisi gibi...

──✱*.。:。✱*.:。✧*.。✰*.:。✧*.。:。*.。✱ ──

"Hyunjin? "

Yoktu, gitmiş miydi? Yine.

Minho eksik bir hisle kalktı, içindeki bu boşluk hissini nasıl dolduracağını bilmiyordu. Koltuktan kalktı ve mutfağa ilerledi.

Öğünlerini aksatma!

Aynı not yine buradaydı, sırıttı ve notu bir kenara koydu. Saat akşam dokuz idi. Minho acıkmıştı.

"Of, hiç yemek yemek istemiyorum."

Dolaptan biraz çilek birazda karpuz çıkardı, bir tabağa koydu ve oturma odasına gitti. Televizyon izlemeye devam etti, açıkçası izlemiyordu bile. Sadece ses olsun diye açmıştı, televizyonda ki program sikinde bile değildi.

Tabağındaki meyveler bitince tabağı mutfağa götürmek yerine sehpaya bıraktı, telefonunu eline aldı.

Sevgilim❤️‍🩹'den bir mesaj!

Bildirime tıkladığı an kayboldu. Mesaj uygulamasında hiçbir şey gözükmüyordu. Omuz silkti, zaten günlerdir saçma sapan şeyler yaşıyordu. Bu diğerlerinin yanında normaldi.

Biraz daha uyumak istiyordu, ilk günler neredeyse hiç uyumazken bu günlerde uyuyası vardı. Sanki uyudukça Hyunjin yanına gibi geliyordu, gördüğü 'rüyalar' onu mutlu ediyor, acısını hafifletiyordu.

Odasına çıktı, gece lambalarından birini açtı. Alt kattan tıkırtılar geliyordu fakat bunu umursamadı, sonuçta illa hayalet gelecek değil ya?

Belki de gelen sadece bir hayalet olmayacaktı...

——— ☆ • ♧ • ♤ • ♧ • ☆ ———

Güzel güzel yorum atın bana😭


✧Ama Bana Bakma Öyle✮Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin