into you, hyunchan

1.4

"Biziz bu."

Hyunjin endişeyle ekrandaki fotoğrafa bakarken Felix "Hyunjin," diye mırıldandı. "Sakin olur musun biraz? Sizsiniz, ifşa olsanız da ne olacak?Çekenler ve siz dışında kimse fotoğraftakilerin siz olduğunu bilmiyor, sakin ol."

"Felix..."

Hyunjin iç çekerek elini alnına kapattı. Tam endişelenmeyi bırakıyor ama yine bir şey oluyordu. "Daha mesleğe bile tam dönmedim, Chan'a kötü şeyler söyleyecekler partneri ben olduğum için..."

Givenchy için çekimler bitmiş, üstünden bir hafta geçtikten sonra da bu haber patlamıştı. Haberi görür görmez Hyunjin direkt Felix'in kafesine geçerken ikili şimdi de boş olan kafenin bahçesinde konuşuyordu.

"Bak yemin ederim koca adam demem döverim seni," dedi Felix. "Chan bunu bilerek sevgili oldu seninle ama her şeyden önce kötü ne diyebilirler Hyunjin? Tamam illaki homofobik yorumlar gelecek ama bunun da senin mesleğinle ya da skandalınla alakası yok, o skandalı da çok afedersin ama sikeyim ya. Herkes biliyor gerçeği mahkeme sonucuyla gördük."

Tekrar tekrar oflayan Hyunjin ile Felix telefonuna bakmış, "Geliyorum," diyerek içeri girmişti. İçecek alacağını düşünen Hyunjin sıkıntıyla bir nefes verip twitterdaki sayfayı yenileyip yorumları okuyordu, herkes kim olduğunu merak ediyordu, Chan olduğunu düşünenler de vardı.

"Of, ben gerçekten..." diye mırıldanmasıyla beraber arkasından uzanan bir el telefonun ekranını kapatmış ve "Sen gerçekten?" demişti.

Sevgilisinin sesini duyan Hyunjin "Chan," diyerek direkt arkasını döndüğünde onu görür görmez ayaklandı ve hızla kollarını boynuna sardı. "Bilmiyorum," diye açıkladığında Chan beline sardığı elleri ile onu arkasındaki masaya oturttu.

"Ne bilmiyorsun? Endişe edecek bir şey yok, ben sana ne dedim? Ben seni bildikçe gerisinin önemi yok dedim." Uzanarak sevgilisinin dudağına bir öpücük bıraktı. "Yok bir şey, tamam mı? Boşu boşuna canını sıkıp üzülme."

Ona bakan Hyunjin derin bir nefes verip kafa sallamış ardından da geri kollarını onun boynuna sarmıştı. Sevilmek istediğini anlayan Chan beline sıkıca sarılıp onu kucağına aldığında bacaklarını beline doladı Hyunjin ve olduğu şekilde upuzun bir süre kalmaya devam etti.

Sarılı kalan ikili epey bir süre sonra ayrıldığında Chan onu elinden tutmuş "Gidelim." demişti. Maskesini geri takıp şapkasını eğerken konuştu. "Ayrıca ben halledeceğim, merak etme."

İki eliyle tuttu Hyunjin onun elini, Felix'e veda edip kafeden çıkan ikili direkt kapının önündeki arabaya binmiş, Hyunjin'in evine süren Chan da ani bir kararla arabayı durdurmuştu. "Hâlâ düşünüyorsun değil mi sen?"

"Elimde değil," diye mırıldandı. "Resmen sorunsuz hayatına olay getirdim."

"Canım sıkılıyordu benim zaten."

"Chan..."

Chan güldü. "Olayı da sen getir, bir şey olmaz. Hyunjin merak etme, ben seninle flört ederken dahi bir gün bu haberlerin çıkacağını biliyordum. Şimdi biraz seni eğlendirelim."

"Ne yapacaksın?" diye merakla soran Hyunjin ile göz kırptı. "Gece turu yaptıracağım sana."

Direksiyonu kırıp arabayı döndürmüş ve yokuş aşağı inmişti Chan. Sağa dönüş yaptıktan sonra boş yolda hızlanırken açtığı şarkı ile kendini tutamadan güldü Hyunjin. Chan şerit değiştirip sahil kenarına yaklaşırken hızını arttırdı.

Şarkının sesini biraz daha arttırırken hafif araladığı cam Hyunjin'in uzun saçlarını dalgalandırmıştı. Bir sol daha yaptı Chan ve en kenardaki şeride geçerken "Got everyone watchin us," dediğinde Hyunjin ona bakmıştı şarkının anlamıyla.