Selamlar yeni bir oneShots'a hoşgeldiniz.
Kişi; Masky - Timothy Wright
Konu; Kovboy Tim kasaba'nın tanınmış nazik, güzel hanımefendisiyle tanışıyor...
Peki ya... Nasıl tanıştınız?
------------------------------------------------------------- Tim atını tımarladıktan sonra derin bir nefes almıştı. Güneş tam tepesindeydi kovboy şapkasını çıkarmış terli, darmadağınık saçlarını salıvermişti. Şapkasını kendisine doğru sallayıp bi' umutla biraz doğru düzgün nefes almayı umdu. Ama nafile homurdanıp şapkasını geri takmış arkasını döndüğü sırada birisiyle çarpışmıştı. Kadınla gözgöze geldiğinde yanaklarının ısındığını hissediyordu yavaş, yavaş sersemliğinden kurtulmuştu. Nasırlı elini kadına uzatmıştı kadının pürüzsüz, zarif, bakımlı elleri Tim'in eline değdiği gibi titremeye başlamıştı. Tim kadını ayağa kaldırmaya yardım ettikten sonra yavaş, yavaş geriye doğru gitti ve ıslak, terlemiş ensesini ovuşturdu.Tim Wright; "Ben...özür dilerim hanımefendi."
Kadın hafif bir tebessüm etmişti ama o hafif dudaklarının kıvrılması Tim'in kalbinin daha da hızlı atmasına yeterdi de artardı.
Kadın; "Ah, sorun değil bayım bende zaten önüme doğru düzgün bakmadan yürüyordum... Ah! Bu arada bu sizin atınız mı?"
Tim aptal bir gülümsemeyle atına doğru baktı hâlâ az önce olanlara inanamıyordu.
Tim Wright; "A-ah... Şey evet o benim atım sevmek ister misiniz?"
Kadın sevimli bir gülümsemeyle at'a yaklaştı ve başını onaylayarak salladı.
"Aw... evet çok isterim, çok tatlı bir atınız var..."
Kadın Tim'in az önce tımarladığı at'ı severken Tim gözlerinde aşk yansıyordu kalbi güm, güm atıyordu. Gözleri bir tek kadını görüyordu. Sesi, gülümsemesi, nazikliği... Tim hayâllerde gibiydi.
Ama bu aşk dolu senaryo çok sürmemişti. Tim'in en yakın arkadaşlarından birisi Brian Tim'in omzuna şakacı bir yumruk atmıştı.Tim aniden sıçramıştı.
Tim Wright; "Ha? Ne? Of Brian senmiydin? Öyle sessizce gelinir mi oğlum ya!"
Brian şakacı şekilde sırıtmıştı. Bakışları Tim'in atını seven kadına doğru kaymıştı.
Brian; "Hmm... Tanıyor musun?"
Tim yine hayâllere dalmıştı fakat yine kısa sürmüştü. Brian'ın deli gibi sallamasıyla tam yumruk atacaktı ki derin bir nefes aldı.
Tim Wright; "Hayır tanımıyorum ama... çok güzel bir hanımefendi
şu an'a kadar çoğu kadın bana bu kadar nazik davranmamıştı... bu arada bu kadını tanıyor musun? Eğer tanıyorsan bi' iki tane bilgi verir misin... böyle hoş bir kadını kaybetmek istemem..."Brian kolunu Tim'in omzuna dolamıştı.
Brian; "Hah! Tabii ki ama ilk kadın bi' uzaklaşsın şimdi 'Sapık' damgası yemek istemiyorum yada 'Dedikoducu' eh..."
Tim hafifçe sırıtmıştı. Eliyle Brian'ın ensesine bir tane tokat atmıştı o an hayâllerinin kadının sesini duyunca saf bir gülümsemeyle kadına yaklaşmıştı.
Kadın gevşek bir saç telini kulağının arkasına fırçalarken hafifce gülümsemişti.
Kadın; "Ahah... pardon biraz kendimi kaptırdım da eh... çok tatlı bir atın var."
Tim elini atının yellerinde gezdirmişti.
Tim Wright; "Şey... teşekkür ederim hanımefendi."