selammm,
geldik buradayız.
bölüme geçilmeden oylar verilsin, yorumlar yapılsın...
bana instagramda izgocean hesabını aratarak ulaşabilirsiniz, genelde orada ya da twitterda oluyorum orada aktif olup konuştuğum hesap launsinaod sohbet ve soru cevaplar için gelebilirsiniz
keyifli okumalar!!!
kitabın çalma listesine ve pinlerine de profilden ulaşabilirsiniz <3
.
Birbirinden ayrı, aykırı iki kıyı.AYKIRI KIYILAR
4. KAÇAK
Araba hızlı bir manevrayla durduğunda derin bir nefes alarak direksiyon başındaki babama çevirdim gözlerimi.
Yol boyuna ikimizde inat edip tek bir kelime bile etmemiştik. Siniri ve öfkesini ateşlemek istemiyordum. Hiçbir şekilde böyle anlaşamıyorduk çünkü; bu yönden babama çektiğim için sürekli zıtlaşıyorduk ve hiç de istediğim şekilde bitmiyordu tartışmalarımız. O yüzden, ilk kez sakin olmayı seçiyordum.
Motoru kapatıp doğruca aşağı indiğinde sebepsizce tedirgindim. Zaten telefonumu da vermemişti henüz. Ne yapacaktı? Öfkesi ve sinirini alt edebilecek bahaneleri ona göre geçirebilirdim kafamın içinden. Ama son derece ve hatta sinir bozacak kadar sakin görünüyordu o anlarda.
Arkasından indiğimde arabayı kilitledi ve ardından gözleri üzerime döndü. Saat öğle vaktine yaklaşırken kavurucu sıcak da çökmeye başlamıştı ve babamın bakışlarının kızgınlığı altında en ufak şeye bile tahammülüm kalmamıştı.
Kaşları yolu işaret ettiğinde derin bir soluk ile göğsümün içini doldurarak şişirdim. Kaşlarım çatıktı ve içimde tutamadığım kadar büyük bir tedirginlik taşıyordum. Babamın bu konuda keskin bir çizgisi vardı. Ablam ile görüşmek şurada dursun o mesajların bile görecek olursa hayatı bana dar ederdi. ve görmüştü de... telefonumu da vermemişti. Öyleyse... şimdiden zindandı.
Otelin çift kanatlı açık kapılarından içeri geçtiğimizde resepsiyonda ayakta dikilen Serkan'ı gördüm. Önde ben, arkada öfkesini her an daha da ifadesine döken babam ile girdiğimiz an gözleri üzerimize çevrildi. Kaşları bir anlık şaşırırcasına kalktı, ardından ne oluyor dercesine gözlerimden içeri uzandı.
Başımı iki yana salladım. Girişi geçerken bir şey söylemek gelmemişti içimden. Tüm müşterilerden ayrı, zemin katta oldukça geniş bir dairemiz vardı ve oraya gittiğimizi biliyordum. Kollarımı birbirine geçirerek omuzlarımı düşürdüğümde kahvaltı servislerinin açıldığını gördüm. Öyleyse saat sabah 10 civarlarında olmalıydı. Alt dudağıma dişlerimi geçirerek iç geçirdiğimde bakışlarımı önüme düşürdüm ve arka tarafa doğru yürüyerek kapının önüne geldiğimde kenarda bekleyerek babamın kapıyı açmasını bekledim. İçimden saniyeler sayıyordum.
Kapıyı açar açmaz kulpu itekleyerek önden geçmemi bekledi. Bir anlık babama dokundu yeşil bakışlarım. Gerçekten bu kadar katı olmasına anlam veremiyordum. Ablam ile ben aynı kişi değildik. Neden sanki ona dönüşecekmişim muamelesi yapıyordu ki?
Burnumdan sert bir nefes vererek oflayarak kapıdan içeri yürüdüğümde ''Oflama bak,'' dedi sinirle, kapıyı çarpmıştı aynı anda. ''Hem suçlu hem güçlü. Hanımefendiye bak sen!''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYKIRI KIYILAR
Teen FictionEn fazla ne kadar ileri gidebilirsin ki? İstediğin şeyi almak konusunda... belki de, en çok bunun için; neleri göze alabilirsin? Hayat bu; seçimlerinin ne kadar aykırı olduğunun önemi yok. Bir gün, kendini hiç anlaşamadığın bir adamla anlaşma yapark...