7-

250 23 9
                                    

Herkes derin bir sohbete dalmışken Yeşim lavabo için kalkmış ,masadan uzaklaşmıştı. Arın'sa arkasından bir süre bakmış sonra önüne dönmüştü. 

Yeşim , lavaboya girip yüzüne hafif bir su atmış aynadan gördüğü kişiyle anında arkasını dönmüştü. Hızla ağzını kapatan ellerle gerilemiş kurtulmaya çalışmıştı. Gözleri kapalı kapıda gezinmiş o sırada ayakları dolanır dolanmaz yere çökmüştü. Adam hızla ceketinin içinde ki silaha davranmış Yeşim'se hızla çırpınmaya başlamıştı. Topukluları ıslak zeminde kayıyor kendini geri çekemiyordu. 

Silahı yavaşça çıkartmış ardından Yeşim'in şakaklarına doğru getirmişti. Yeşim, gözlerini sımsıkı kapatmış , akmak üzere olan yaşları engellemeye çalışıyordu.

Elleri ayakları ondan bağımsız titremeye başlarken kapalı gözlerinden bir kaç yaş firar etmişti.Adamın elleri boynunu kavramışken çırpınışları artmıştı. Adamsa Yeşim'e yaklaşmış hafif bir sesle fısıldamaya başlamıştı.

"Bizden kurtulmak o kadar kolay iş değil Savcı Hanım. Askerlerin seni almasına bakmaz bu iş , peşine devleti bile taksalar yatağında bile güvende değilsin . Her an şu namluyu burda hissedersin ama merak etme artık hissetmek zorunda kalmadan dipten bu sorunu çözü-"

Sonrası gelmeden tek silah sesiyle Yeşim'in üzerine devrildi adam. Arın, hızla adamı kenara çekmiş yüz üstü yatırmıştı. Yeşim'se silah sesiyle ani bir korku yaşamış Arın'ı görünce rahatlamıştı. Gözlerinden yaşlar daha hızlı firar ederken eli kalbindeydi.

Ona ölüm bu aralar çok uğrar olmuştu...

Her seferinde kalbinin duracağını hissediyor ama yine onlar yetişiyordu.Kalbinin üzerindeki eli titremeye devam ederken derin nefesler alıyordu.

Arın, Yeşim'e göz ucuyla bakmış adamın ellerini kelepçelediği gibi onun yanına yanaşmıştı.

"Yeşim! İyi misin ?"

Diyip önüne çöktüğünde Yeşim Arın'ın gözlerinde ki o merakı görmüştü .Kafasıyla hafifçe onaylarken silah sesine toplanan tim içeriye baka kalmıştı.

Mirza, hızla içeri girdiğinde adama bir bakmış anında Yeşim'in yanına çökmüştü.

"Noldu burda? Yeşim?"

Mirza, anında Yeşim'in kızarmış boynuna bakmış arkasında kanlar içinde yatan adama tekrar göz atmıştı. Arın'a gözüyle adamı işaret etmiş. Yeşim'i hızlıca kucağına almadan önce hırkasını çıkartıp bacaklarının üstüne örtmüştü. Kucağında ki Yeşim'le olay yerinden ayrılmış hızla lokantadan çıkmıştı.

Yeşim'se bunu umursamayı bir kenara koymuş gözlerini kapatıp başını Mirza'nın omzuna yaslamıştı. Derin nefesler kalbinin hızına eşlik ediyordu.

Mirza ,hızlıca lokantadan uzaklaşmış serin havada ağaçların dibine oturmuştu. Yeşim hala kucağındayken dizlerini bırakmış sırtınıysa kendi göğsüne yaslamıştı.

Uzun bir süre geçmeden düzene giren Yeşim'in nefesleriyle Yeşim Mirza'dan uzaklaşmış hafifçe arkasını dönmüştü.

"Teşekkür ederim Mirza..."

Derkense Mirza kırmızıya boyanmış elalarla karşılaşmıştı.

"İyi misin?"

Yeşim ,etrafta göz gezdirirken bir yandan da elleriyle kendine hava yapıyordu. Mirza'nın sorusunu es geçip kendisi başka bir soru yöneltti.

"Hep böyle mi olucak?"

Gözleri hafiften doluyken Mirza bu görüntüye ne diyeceğini bilememişti. 

MABAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin