2.bölüm

16 7 1
                                    

Selam oylamayı unutmayın iyi okumalar.💞

____________

Acaba hangi elbiseyi giysem? Of niye bu kadar zor bu işler ya pijamayla gideyim canım nolcak sonuçta! Alttarafı rezil olurum canım yanii.

Bir oğlak burcu olarak söylüyorum gerçekten bu işler zor kardeşim ya!
Bir saat uğraştan sonra zarif kısa askılı bir beyaz elbise seçtim. Hemen üstüme geçirdim, altıma kısa topuklu siyah bir ayakkabı ve son olarak siyah bir çanta aldım. Makyajım ve saçım zaten daha yeni yapılmıştı. Oyüzden buna gerek yoktu.

Giyinme odamdan çıktım ve mutfağa doğru ilerledim.

Çiki süt içiyordu. Evet evimde bir kedi besliyorum görseniz okadar tatlı ve tombul ki. "Annecim sen acıktın mı ha? Anne sana mama koysun mu? He annesinin bir tanesii"  Çiki'yi biraz daha sevdikten sonra  çantamı da alıp çıktım.

Şuan buluşmaya gidiyordum. Özgür beyin diyecekleri varmış. Daha önce Özgür' ü görmedim. Sadece ad olarak biliyordum. Aslında onun hakkında söylentileri çoktu. Arabaya yaklaşınca orda yaslanan Can'ı gördüm. Can yanıma hızlı adımlarla ilerledi  "seni bu durumda yanlız bırakacağımı düşünmüyorsundur umarım." Dedi. Bende sarılıp" ya ben seni yerim yaa"
Dedim. Oda göz kırpmakla yetindi.

Ayrıldıktan sonra arabaya geçtik. " İdil sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun?" Dedi.  Yüzümü ondan yana çevirdim "keşke bilsem" dedim.       " İdoş eğer koleksiyonu alamazsak ne olacağını biliyorsun değilmi?" Oda bu duruma üzülmüş gibi duruyordu. " Biliyorum Can biliyorum" dedim en bıkkın sesimle." Peki sen niye bu kadar bıkmışsın?" Dedi.

Elini elimin üstüne koydu. " İdoş bak biliyorum gerçekten artık yoruldun sessiz bir hayat istiyorsun ama bu senin hayalin ona göre hareket etmelisin." Dedi ne demeye çalıştığını biliyordum. Zaten bu hayatta annem ve babam öldükten sonra en büyük destekçim Can oldu. Onun için dünyayı yakarım.

Araba güzel bir restoranın önünde durdu. Şöför " geldik efendim" dedi.
" Tamam Ahmet amca sağol" dedim gülümseyerek. " Ne demek kızım görevim benim" dedi o da en içten sesiyle. Ahmet amca benim şöförümden çok babam gibiydi.

Arabadan indik ve kapıya doğru ilerledik bir anda karşıma bir tatlı çocuk çıktı" abla bana yemek parası verirmisin?" Dedi en masum sesiyle.

Onun boyuna gelecek kadar çömeldim. " Adın ne bakim senin?" Dedim gülümseyerek. " Sarp" dedi. " Tamam gel sana yemek ısmarlayalım" dedim. Bir an gözleri parladı " gerçekten mi?" Dedi inanamayarak. Bende " gerçekten" dedim onu inandırmak için. Tekrar ayağa kalktım. "Can sen sarp ile yemeğe gidermisin?"
Dedim. " Tabi ki hayatım sen iste yeter" dedi. Can da en az benim kadar çocuklarla iyi anlaşıyordu. Rezerve edilen masaya geçtim ama sanırım biraz erken gekmiştim.

Saate baktığımda 1' e çeyrek vardı. Biraz hava almak istedim. Son günlerde yaşadığım şeyler kolay değildi. O yüzden herşeyden bıkmıştım. Çantamı da aldım ve restoranın arka bahçesine geçtim. Boş bir bank bulunca oraya oturdum. Beş dakika geçtikten sonra adım sesleri duydum. " Bakıyorumda birileri bugün yerimi almış" dedi bir erkek sesi. Kafamı yavaş yavaş kaldırdım.

Kumral, yeşil gözlü, uzun boylu siyah takım elbise giymiş biri vardı karşımda. Bende bankta yana kaydım. "Öyleyse bir günlük paylaş bence bundan zarar gelmez sana" dedim.
Bir şey demeden yanıma oturdu cebinden sigarasını çıkarttı bir dal aldı sonra pembe dolgun dudaklarının arasına koydu. Diğer cebinden çakmağı çıkardı sonra sigarasını yaktı. Bana taraf döndü bir dal sigara uzattı.

Normalde içmezdim ama bugün gerçekten canım sıkkındı. Oyüzden almak istemiştim. Elinden sigarayı aldım sonra çakmağı. Sigaramı yakıp çakmağı geri verdim " sağol" dedim.
Sadece bakıp gülümsedi. Gülümseyişi sanki içtenliktendi. " Sigara içecek kadar mı büyük derdin?" Dedi. " Bilmem belki öyledir." Dedim.

Sonra mavi gözlerim yeşil gözelerine değdi. " Ya senin" dedim sorar gibi. " Var bir derdimiz" dedi. Bir şey demedim. Sigaramı bitirdim sonra ayağa kalktım. "Tekrardan sağol" dedim. ve arkamı döndüm,arkamdan " Rica ederim" dedi donüp gülümsedim. Ama arkama dönük olduğum için önümde ki adamı göremeyip ona çarptım. " Pardon!"

" Önüne baksana! " dedi. Adama baktığımda ona kumral uzun ve onun aksine mavi gözlüydü sanki az önce gördüğüm adamın kopyasıydı. Tek fark gözleriydi  " Sence bilerek mi yaptım!" Dedim. Sesimi yükselterek. " Bana bağırma!" Dedi. Belliki oda sinirlenmişti. " Ozaman sende düzgün konuş" dedim. Arkamdan daha demin sigara içtiğim adam geldi. " Hey sakin olun"  dedi.

Ama ikimizde sakin olacağa benzemiyorduk.

Benim adım İdil Şanlı ve ben asla bu lafların altında kalmam.

__________

Bölümü nasıl buldunuz canlar.

Lütfen oylayın yorum atmayı unutmayın.

Bu benim yeni romanım. Zaten daha önce yazdığım iki kitap vardı. Onlarda gerçekten çok acemiydim. Ama bu kitapta böyle olmayacak.

İdil karakteri gerçekten zor bir karakter. Onu yazarken biraz zorlanıyorum. Bilemiyorum daha doğrusu. Özgüre gelirsek sizleri bir sonraki bölüm çok iyi bir sürpsiz bekliyorrr.

Bu arada Can karakterine gelirsek o çok güzel bir karaker. İdilin bir nevi erkek kardeşi gibi birşey. Sadece Can eğlenmeyi seviyor.

Bence bu kadar bilgi yeter.

O zamannn kitapla kalın hoşça kalınn🤘🏻👋🏻👋🏻

İnst: wattpat_ailem

Beni takip et edebilirsiniz🫀🩷💕🩷💕🩷💕🩷💕🩷

Mavi<3Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin