İyi okumalar 💖💖💖
★★★
Güneşin yüzüme vurması ile uyandım aynı zamanda başımda büyük bir ağrı vardı. Yatakta dikleştim. Sonra etrafa bakındım burası benim odam değildi. Her yer siyahtı. Anlık bir telaş ile ayağa kalktım. Ama gözlerim karardı büyük ihtimal hızlı kalktığım içindi. Tabi gözlerim kararmışken yanlışlikla elim bir vazoya çarpti sonra düştü ve kırıldı. Basmamaya özen gösterdim ama nafileydi. Her yere yayılmıştı. Odadan çıkmaya çalışırken ani bir şekilde hareket ettiğim için biri ayağıma girdi bende çığlık attım.
Ayağımdan kan çıkıyordu belliki biraz derin batmıştı. Aniden kapı açıldı ve içeri Özgür girdi. Bir dakika Özgürün burda ne işi vardı.
Özgür " iyi misin" dedi. " İyiyim ama ayağıma cam girdi sanırım." Dedim. Gözleri etrafda gezindi biraz telaşlı gibiydi. " Sakın kıpırdama dedi." Sonra yanıma kadar geldi. " Ayağın kanıyor " dedi. Gözlerinin içine baktım " sorun değil alışkınım" dedim. Kaşları havalndı" alışkınım derken?" Dedi. " Boşver " deyip geçiştirdim. Önce ellerini belime koydu. Daha da yakınlaştı. " Ne yapıyorsun" dedim. Cevap vermedi. Beni yavaşça kucağına aldı. "Yürüyebilirim" dedim. " İyi o zaman yürü." dedi ve bir anda beni bıraktı. Ani bırakmasıyla ayağıma bir cam daha girdi. " Napıyorsun sen"
Dedim sinirli bir şekilde. "Yürüyebilirim demiştin" dedi alay eder gibi. Bu adam benle dalga mı geçiyordu. "Eşya fırlatır gibi yere bırakmak zorunda değildin." Dedim. Bir şey demedi. Tekrar kucağına almaya çalıştı izin vermedim. " Dokunma bana!" Dedim. " Başka türlü seni nasıl alabilirim acaba" dedi. Bu sefer bir şey dememe müsade etmedi. İşaret parmağını dudaklarıma götürdü " ses istemiyorum diğerleri uyuyor" dedi. Ben bir şey diyemedim. " Duydun mu beni?" Dedi. Ben kendimden geçmişcesine " hıhı" dedim.Bu halime gülümsedi. "Şey yani evet" dedim. Daha da gülümsedi. Gülümsemesi çok güzeldi. Belediye çukuru gibi gamzesi vardı. Gözlerini benden çekmedi daha derin baktı. Benim nutkum tutuldu. Elini yavaşca belime koydu kendine doğru çekti. Sonra beni kucağına aldı. Bende ayaklarımı beline doladım. Ellerimi boynuna sardım. Sadece gözlerine bakıyordum. Gözleri bazen dudaklarıma kayıyordu. Benimkiler de öyle. Oldukça dolgun ve güzel dudağı vardı. Yavaşça ilerledi. Kapıya kadar adım adım gitti. Kapıyı tekrar açtı sonra dışarı çıktı ben hala kucağındaydım. Bir an olsun gözlerini benden çekmedi. Sonra merdivene geçti. Yavaş yavaş indi. Elleri belime kenetlenmişti.
Merdiveni indikten sonra mutfağa doğru ilerledi. Gözleri açmışcasına yüzümde geziyordu. En çok dudağıma bakıyordu. Benimde ondan bir farkım yoktu. Mutfak tezgahına otutturdu. Ama hala belimi tutuyordu bende hala gözlerine bakıyordum. İnsanın baktıkça bakası geliyordu. Ellerinin hala belimde olduğunu fark edince bıraktı. " Ben ilk yardım kutusunu getireyim." Dedi. Mutfak dolabından birini açtı sonra ilk yardım kutusunu çıkardı. Hemen yanıma koydu. İçinden pamuk yara bandı tentürdiyot gibi şeyler çıkardı. " Biraz acıyabilir" dedi. Kafamı salladım.
Önce pamuğa özenle tentürdiyot döktü. Sonra yavaşca yaramı temizlemeye başladı. Sanki bir elmasa dokunur gibi dokunuyordu. Yaramı temizledikten sonra bant aldı yapıştırdı. Ama yetmemişti oyüzden bandaj aldı sonra ayağıma sardı. İşi bittiğinde " oldu" dedi. " Teşekkür ederim" deyip gülümsedim. " Oda gülümsedi. "Teşekkür mü? Edersin" dedi. Şaşırmıştım. Kitap okuuduğunu bilmiyordum. Ayaklarıma baktı" ayakların çok küçük " dedi. Bir şey demedim haklıydı. " Kaç numara dedi bu sefer?" Bu dediğine gülüp " 36" dedim. Bir şey demedi gülümsedi.
Aklıma gelen soruyla hemen sordum. " Ben buraya nasıl geldim?" Dedim. Ellerine beni arasına alarak tezgaha koydu. " Nasıl yani hatırlamıyor musun?" Dedi. " Bende " hatırlamam gereken bir şey mi var" dedim. " Yok dün sadece bana sarhoşken aşkını itiraf ettin" dedi. "Ne ?" Dedim şaşkin bir şekilde. " Saçmlama ben senden hoşlanmıyorum bile!" Dedim. Kızgındım, büyük bir kahkaha attı. " Niye sen benden hoşlanmaz mısın?" Dedi. " Tipim değilsin" dedim. " Niyeymiş?" Dedi kaşı havalandı. "Sanane?!" Dedim. "Gıcıksın" dedi.
Alayla güldüm "biliyorum Allah vergisi canım işte bende kullanıyorum" dedim. "Ayrıca sende benim tipim değilsin" dedi. Bu sefer benim kaşım havalandı "Niyeymiş" dedim. " Fazla güzelsin." Dedi. Çok şaşırdım aynı zamanda utanmıştım. Konuyu dağıtmak için "Neyse doğruyu söyle niye buradayım?" Dedim. "Utandın mı sen?" Dedi. Al işte anlamıştı. " Konuyu değiştirme ve bana cevap ver" dedim.
" Sen gerçekten utandın ha" dedi. Sonra kocaman bir kahkaha attı. "Pardon ama neye gülüyorsun?" Dedim. "Sanane" dedi. "Gıcıksın" dedim. "Eh senin kadar olmasada var bir şeyler" dedi. Daha fazla dayanamazdım. "Çekil incem" dedim. "Niye?" Dedi. Allahım cidden kafayı yiyeceğim. " Ya çekilsene" dedim. "Cık. Çekilmiyorum" dedi.Kendinden emindi. "Emin misin?" Dedim. " Hayır, ben Özgürüm" dedi. Ay allahım iğrenç. "iğrenç espirilerini kendine sakla!" Dedim. "Ya sen niye değiştin daha demin süt dökmüş kedi gibiydin" dedi.
Sahte bir gülümseme ile "çünkü seni sevmiyorum" dedim. "Daha demin öyle demiyordun, KUCAĞIMDAYKEN" bilerek bastırarak söylemişti. " O durum başka yürüyemiyordum bir kere" dedim. " Hıhı kesin ondandır" dedi ve bir anda çekildi. " Ya sen kendini ne sanıyorsun her kız peşinden koşacak ne bilim senin peşine düşecek falan mı yani" dedim. Gülümsedi. Allah kahretsin ki çok güzel gülümsüyordu. "Sanmıyorum öyleyim ve sende o kızlardan biri olacaksın" dedi. "Aynen canım ayaklarına kapanacam" dedim."Göreceksin."dedi. Bir şey demedim. Tezgahtan indim. "Neyse zaten niye burda olduğumuda söylemiyorsun ben gidiyorum." Dedim. Yürümeye çalıştım. Bakın çalıştım diyorum. Çünkü ayağım pasyıkça acıyordu. Ben de el mecbur topallayarak yürüdüm. "Bu halinle nereye gidiyorsun bari bekle Can uyansın" dedi. Şaşırmıştım
"Can da mı burada?" Diye sordum. Yanıma kadar geldi. "Dün ikiniz de sarhoştunuz, beni aradın ben de gelip sizi aldım. Ama evinin adresini bilmiyordum. Sende arabada uyuya kalınca rahatsız etmek istemedim bana getirdim ikinizi de" dedi. Kafamı salladım. "Şey teşekkür ederim" dedim. Nedensizce utanmıştım. "Sadece bu kadar mı?" Dedi. "Anlamadım ne yapmam lazım" dedim. Hınzırca gülümsedi. " Ne bilim öpebilirsin, sarılabilirsin falan" dedi. Omzuna bir tane geçirdim. "Pislik" dedim. "Şaka yaptım" dedi. Göz devirdim "şaka yapacak kadar samimi olduğumuzu bilmiyordum." Dedim. "Öğrenmiş oldun" dedi. Bu adam daha düne kadar bu kadar soğukken niye bu kadar ani değişti cidden anlamadım. " Ne oluyor burda?" Can bunu söyleyerek bize doğru geldi. "Hiiiç bizde laflıyorduk Özgür bey ile" dedim. Bilerek bey demiştim. Sırf sinir etmek için. "Ozaman sizi ben şöyle yemek masasına alayım İdil hanım sizi aç gönderemem." Dedi. Tam itiraz edecekken Can "Ay çok iyi olur Özgürcüm" dedi ve masaya doğru ilerledi. O gidince Özgür de bana şimdi ne yapacaksın bakışları atıyordu.★★★
Selamm🫶🏻💖
Bu bölümü nasıl buldunuz??
Instagram: wattpad_ailem
Beni bu hesaptan takip edebilirsiniz muahhhh🤭
Evet okadar yazdım bence bir yıldızı hakediyorum değil mi?
Evet evet hakediyorum şimdi oraya bass🎀
Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalın kitapla kalım🫶🏻🫰🏻👋🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi<3
General FictionPonçiklerim bu hikayemm iki inatçinin macera dolu hayatını anlatirr. Özgür♥İdil Sizleri seviyorum Muahhhh😘😘🌵