Eski Dost [ BÖLÜM 3 ]

60 24 22
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.






Burası senin odan diyerek bir odaya kapatmışlardı beni. Büyük, ferah bir odaydı. Çok büyük ve rahattı. Dolapta bedenime ait birçok yeni moda kıyafetler vardı. 2023 yılına veya daha önceki yıllara ait olmayan kıyafetler. Beni buraya getiren görevli sorduğum sorulara cevap vermemişti. Katherine denilen kadının en kısa sürede sorularımı cevaplayacağını söylemişti ve dinlenmem için odadan gitmişti.

İlerideki kapıya doğru gittim ve açtığımda büyük bir banyo ile karşılaştım. Şu an beni uykudan daha iyi dinlendirebilecek bir şey varsa ılık suda alacağım duştu. Kendimi direkt ılık suyun altına bıraktım. Biraz olsun bedenimi rahatlamıştı ama kafamın için hala çok doluydu. Ne düşüneceğimi ne yapacağımı bilmiyordum bile.

Suyu kapatıp kenarda duran bej rengi havluyu belime sardım ve çıktım banyodan. Çıkar çıkmaz yatağımın kenarındaki koltukta oturan ve Tony'nin oğlu olduğunu söyleyen adam ile karşılaştım. Bacak bacak üzerine atmış, gözlerini bile kırpmadan bakıyordu bana. Havlumu daha sıkı tutup birkaç adım attım. "Şu an müsait değilim, ne diyeceksen sonra de."

"Lafı uzatmayacağım." Sakince kalktı yerinden, önüme doğru adımlamaya başladı. Aramızda bir adım kaldığında durup gözlerimin içine bakmaya başladı. "Geldiğin yere seni hemen göndereceğim. O yüzden buraya ve bu zamana çok fazla alışmamaya çalış, Yüzbaşı."

"Hangi zamanda olduğumu bile bilmiyorum." Olduğunca sakin kalmaya çalışarak karşısında duruyordum. O ise sakinlik oyununu benden daha iyi oynuyordu. "Bana neden düşmansın, bilmiyorum. Buraya nasıl geldim, bilmiyorum. Diğer arkadaşlarıma neler oldu, bilmiyorum." Tek kaşını kaldırarak bana baktığında gözlerimi hafifçe kıstım. "Ve burada olduğum için mutlu olduğumu düşünme. Hiçbir zamana ait olamamak sandığından daha zor bir şey. Eğer beni zamanlardan bir tanesine göndermek istiyorsan mümkünse 1945-45 yılına gönder. Çünkü ben o zamana gitmeye çalışırken buraya geldim."

Son cümlelerimde kaşları çatıldı. "Ne demek istiyorsun sen?" diye sordu şaşkınca.

"Taşları yerine bırakırken." diyerek açıklamaya çalıştım ama kaşları daha fazla çatılıyordu. "Natasha'yı geri getirmek istedim, olmadı. Son taşı ait olduğum zamana bırakıyordum, sevdiğim kadının yanına doğru gidiyordum ki bir şeyler oldu. Ona ulaşamadan kendimi burada buldum. Arada büyük bir boşluk var hatırlayamadığım ve—"

Lafımın devamını dinlemedi. Bir anda arkasını dönüp çekip gitti. Neden gidiyorsun diye sormadım, gitmesi daha iyiydi. Kendimi onun yanında rahat ve huzurlu hissetmiyordum. Gitmesini fırsat bilerek hızlıca giyindim üzerimi, her an yine odama dalabilirdi. İzin isteyen bir tipe pek fazla benzemiyordu.

Rahat kıyafetlerimi giyinip saçımın suyunu havlu ile aldıktan sonra çıktım odadan. Aslında biraz uyusam bana iyi gelebilirdi fakat yatağa yattığım anda sağa sola dönüp duracak, bu adamın neden böyle kararsız davrandığını düşünecektim. Belki Katherine'yi bulurum umudu ile koridorlarda dolaşmaya başladım.

Ne Shield binasına ne de Stark kulesine benziyordu burası. Daha karmaşık daha büyük bir yerleşkeydi. Her taraf birbirine benziyordu ve durmadan askerler gelip geçiyordu bir yerlerden. Askerler mutlaka bana selam veriyorlar ama bir şey demeden hızlıca işlerinin başlarına dönüyorlardı. En sonunda yine o toplantı odasına geldim, kapının önünde öylece bekledim birinin gelmesini. Direkt içeriye girmek istemiyordum.

"Bay Rogers, bir şey mi istemiştiniz efendim?"

Arkamı döndüğümde sarışın, uzun boylu bir kadın ile karşılaştım. Gözündeki küçük dikdörtgen bir gözlük, üzerinde de takım elbise vardı. Tony'nin eşi olan Pepper'a çok benziyordu. Sadece daha genç hâli gibiydi. "Ben Bayan Katherine'ye bakmıştım."

"Bayan Katherine on dakika önce çıktı fakat hemen geleceğini söyledi. Birazdan burada olacaktır. Başka bir isteğiniz var mı?"

"Teşekkürler." dedim kafamı hafifçe sallayarak. Kadın ufak bir gülümseme ile ayrıldı benim yanımda. Ben de diğer yönde ilerlemeye başladım. Asansör ile zemin kata indikten sonra bahçeye çıktığımda kaşlarımı çatarak etrafıma bakındım. Burası Stark Kulesinin bahçesiydi. Çok fazla değişiklik vardı ama nerede görsem tanırdım burayı. Yıllarım geçmişti burada. Tüm anılarım gözümün önünden geçerken neler hissedeceğimi bilemedim.

Tam bu sırada arkama bir ışık süzmesi inmişti. Hızla geriye dönüp baktığımda tanıdık bir yüz görmenin sevinci ile gülümseyerek kafamı sola doğru yatırdım. Karşımdaki adam da aynı şekilde bakıyordu bana. Ardından hiç beklemeden bana doğru gelip kollarını sıkıca bedenime doladı ve yılların özlemini çıkarmak ister gibi sıkı sıkı sarıldı bana. "Yıllar sonra seni tekrardan görmek çok güzel eski dostum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 16 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Son Of Tony Stark ✪ Steve Rogers Gay Fanfic Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin