1.Bölüm

65 33 18
                                    

Ben Masal...
Bu sene 9. Sınıf bitiyordu. Yaklaşık bir hafta sonra okul kapanıcaktı. Son haftalar olduğu için okulu ekiyordum.

Odamda oturmuştum. Kapı çaldı. Bende yerimden kalkma gereği duymadan "Gel" komutunu verdim. İçeri babam girdi. Odama çok nadir gelirdi. Onu gördüm ayağa kalktım ki bu çok yaptığım bir hareket değildi. Kimse için ayağa kalkmazdım ben genelde.

Babam kapının önünde durdu ve bana baktı. Ahh adamım çık güzel bakıyordu. Evet! Babamı çok seviyordum. Hemde çok...

Bana bu gün yeni ortağının bizim eve akşam yemeğine geleceğini ve hazırlanmam gerektiğini söyledi. Sonra yanıma geldi yanağımı öptü ve odadan çıktı.

Ben hızlı bir duş aldım. Nemli saçlarımı omzuma serdim. Makyaj aynasının önüne oturdum. Makyaja başladım.

Çok makyaj yapmazdım genelde. 3-4 ürün ancak kullanırdım. Allık,ruj,maskara,eyelaner. Hepsini sürdüm yüzüme. Çokta güzel gözüküyordum

Yaptığım kombini yatağın üstüne dizdim. Beyaz crop, açık mavi kot şort seçmiştim bu gün için. Üstüme giydim.

Kokusunu en çok sevdiğim Victoria Secret parfümü sıktım üstüme. Her kes bu parfümü araken ben babamın işi için gittiğimiz ülkede kolayca bulmuştum. Kokusu çok güzeldi.

Sıktığım parfüm kokusu hemen odayı doldurdu. Cam açıktı ama koku odada durmağa devam etti.

Hani şu dizilerde oluyor ya evde ayakkabıyla gezmek. Ne kadar zengin olursan ol bu pek hoş değildi bu ülkede.

Ayağıma beyaz Nike çorap giydim. Ve odadan çıktım.

Mutfağa geçtim yemekler hazırdı ve aşçı onları tepsiye dizerek misafir odasına götürüyordu.

Annem balkonda telefonla konuşuyordu. Babamda sigara içiyordu.

Her şey hazırdı. Son kez aynayla bakışıyorduk ki kapı çaldı.

Babamla annem yan-yana kapıya gittiler. Genelde kapıyı temizlikçi abla açardı ama önemli misafir gelince annem yapıyordu bu işi hep.

Kapıyı açtı annem. Tatlı gülümsemeyle "hoş geldiniz" dedi. Babamın ortağına. Annem elini uzattı. Adam annemin elini narin bir şekilde sıkarak "hoş bulduk" dedi. Sonra yanındakı kadına döndü annem onunlada selamlaştı. Ve sonra onların oğlunada gülerek selam verdi. Hepsini içeri davet etti.

İçeri girdiklerinde babam ve benimlede selamlaşıp uzun kolidoru geçerek misafir odasına geçtik. Sandalyelere oturduk ve yemeğe başladık.

Babamlar iş hakkında konuşuyordu. Annemler ise onları dikkatle dinliyordu. Yemek bitmişti ama konuşma uzun sürecek gibiydi.

Kaçmak bakışlarla karşımda oturan çocuğu süzdüm. Çok yaptığım bir şeydi. Flört etmek tam benlikti. Çocuğun gözü bana kaydı. Ben gözümü kaçırmadan yüzünde gezdirdim kahve gözlerimi. Saçı çok mükemmeldi.

Tam benim tipim erkekti. Kumral, kahverengi gözlü, buğday tenli, hafif kaslı vücudu üstündeki dar t-shirt'den belli oluyordu.

Çocuk onu süzdüğümü fark etti ve yerinde rahatsızca kıprandı. Çocuğun sıkıldığını fark ettiğim için babama döndüm. İnce ve tatlı sesle konuştum

"Babacım ben yemeği bitirdim odama geçe bilirmiyim?" Babam başını yukarı aşağı sallayarak onayladı.

Bende az önce süzdüğüm çocuğa baktım. Odaya geçmek için onun yanındaki kapıdan geçmem lazımdı. Kapıya tam varacakken elimi çocuğun omzuna attım kulağına yaklaşıp kısık sesle konuştum.

"Sıkılmadınmı,gelmek istiyorsan gel" dedim. Babasının baktığını fark etti izin istedi babası onaylamadı. Bana kısa bakış attı. Sanırım bu bensiz gitme demekti.

Güldüm ve babasına döndüm. İzin istedim ama sanırım biraz aşırıya kaçmıştı konuşmam.

Tatlı sesle adama
"Oğlunu bir kaç dakika ödünç almak istiyorum tanışmamız gerekiyor sonuçta" dedim

Adam bana baktı ve
"Al senin olsun" dedi ve her kes gibi oda güldü

Güldüm odadan çıktım. Beyefendide peşimden geldi. Odama çıktık. Odam ikinci katdaydı.

Odanın kapısını açtım. Camı açık bıraktığım için hafif rüzgar esti. Odada sıktığım parfüm kokusu hemen burnuma çarptı.

Çocuk kokuyu soldu derin nefes alarak ve bana gülümsedi. Kaçamak bakış atıp odaya geçtim. Oda peşimden geldi. Yatağa oturdum. Yanıma oturacak sandım öyle olmadı. Çalışma masamın önünde duran sandalyede oturdu.

Sesizlik çöktü sıkıldım artık.
"Ee konuşmicakmısın" diye ona baktım
"Ne konuşmamı bekliyorsunki?" dedi

"Tanışıcaz sandım diye kurtarmıştım aslında seni" hadi beyefendi artık konuşsanmı.

Güldü "Kahramanım mı oldun sen?" Dedi alaylı sesle. Güldüm bende yüksek sesle. "Neden bu kadar rahatsızdın orda?" Dedim

"Sana ne bundan? Hayatım ilk saatden seni bu kadar meraklandırmamalı küçük kız" küçük sensin bee çocuğum.

"Yaa, öyle mi olmuş koca bebek, az önce bensiz gitme diyen gözlerin şimdi böyle diyemez bana". Demeliydi.

"Öyle bir şey yoktu kızım sadece çıkmak istiyordum. Babam istediğim şeylere asla izin vermiyor o yüzünden sana gerek duydum" demek buydu derdi.

"Anladım,neden bu kadar sert peki?" böyle oğlum olsa aynısını bende yapardım yakışıklım, bunları ona demedim içimde düşündüm tabii ki.

"Babamın baskısı sürekli üstümde. Nefret ediyorum böyle olmaktan. Ama elimden bir şey gelecek gibi değil. Çok sert ne kadar sevmesemde kabullenmek zorundayım. O benim babam." sesi baya iyidi çaktırmayın.

"Anladım"dedim sadece. Gözlerime bakarak "Sende bir şeylerini anlatsanmı acaba" dedi

"Ben kolay kolay kendimi anlatmam kimseye ismim Masal yaşım 16." bu kadar bilgi yeterde artar koçum.

"Bende Mert 16 yaşım var. Bir şeyler anlatmicağını söylesen bende anlatmazdım" dedi. Öyle mi olmuş koçum,tahmin etseydin yaa.

Babam mesaj atmıştı.

𝘈𝘴̧𝘢𝘨̆𝚤𝘺𝘢 𝘪𝘯𝘪𝘯, 𝘚𝘪𝘻𝘪 𝘣𝘦𝘬𝘭𝘪𝘺𝘰𝘳𝘶𝘻.

                             𝘎𝘦𝘭𝘪𝘺𝘰𝘳𝘶z 𝘣𝘪𝘵𝘢𝘯𝘦𝘮

❤️

Böyle konuştuk telefonu kapattım. Mert'e döndüm.
"Canın baban aşağıda seni bekliyormuş"

"Off yaa kesin kızıcak bekletdim diye" hızla ayağa kalktı koşarak odadan çıktı.

Bende indim aşağıya. Babası sert bakış atdı. Hemen Mert'in yanına geçtim.

"Ödevi anlattığın için teşekkürler Mert" dedim. Teşekkürü sonra ederdi artık. Babasına döndüm.
"Geç kaldığımız için özür dilerim benim suçumdu hepsi kusura bakmayın" dedim. İlk kez özür diledim lan birinden.

Mert küçük bir gülücük atdı ve
"Rica ederim" dedi. Evden çıktılar. Babam bana baktı

"Sen var ya,sen çok fenasın" dedi gülerek. Tabii babacım bu daha basit kısmı.

İkisininde yanağından öptüm odama çıktım ve uyudum o geceyi mışıl-mışıl.

YAZ AŞKIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin