24 》meşguliyet

352 59 28
                                    

"Hyunjin fizik!"

Sınıfa girdiği gibi ona bağıran çocuğa döndü şokla. Jake sırasından kalkmış ve karşısına dikilerek fizik defterini uzatmıştı.

"Fizik sözlüsü bugün, acil yanıma oturup çalıştırman lazım."

"Ya orospu çocuğu beni yanından atıp durma!" diye bağırdı Sunghoon ancak Jake pek onu umursamış gibi gözükmüyordu.

"Sen sikleme Sunghoon'u, havlar havlar susar o nihayetinde. Sen bana fizik çalıştır acilen."

Hyunjin eliyle nazikçe defteri ittirdi, yapmacık bir gülümseme takındı yüzüne.

"Tabii, çalıştırırım."

Çalıştırırdı çalıştırmasına ama Felix'i merak ediyordu o. Aklı Felix'teyken pek imkanı yoktu. Sabah ona hiçbir şey yazmadığı için okula gelip gelmediğini de bilmiyordu. Sabah görmemişti de, bu yüzden Felix'i fazlasıyla merak ediyordu. Aklı ondayken fiziğe odaklanamazdı.

"Yaşa be! Ben hemen ayarlıyorum sırayı o halde," Heyecanla sırasına ilerledi, Sunghoon'u yine Yeji'nin yanına geçirtirken Hyunjin gülerek onları izliyordu sadece.

"Bizi ne kadar çabuk unutmuşsun,"

Omzuna konulan el ile yerinden sıçradı Hyunjin, baş parmağını damağına götürürken yanına dönmüş ve Minho'yu görmüştü. Öbür yanında da yoğun parfüm kokusundan anladığı üzere Chan vardı.

"Chan şu parfümü azalt amına koyayım, bir ortama girmeden önce ilk parfümün belli ediyor kendini."

Hyunjin bunları derken Minho kahkaha atmış, Chan ise yüzünü buruşturarak yanıtlamıştı onu. "Zevksizsin," diye de eklemiş ve Hyunjin'in yanından geçip kendi sırasına gitmişti.

Zaten tam o sırada da zil çalmıştı, Minho gülerken bir yandan da Hyunjin'in saçlarını karıştırmış ve yanından ayrılıp sırasına ilerlemişti.

[...]

Aradan saatler geçmişti, öğle arasına gelmişlerdi ama Felix hâlâ ortalarda yoktu. Mesaj attığında telefona bakmıyordu, gönderildide kalıyordu hep. Ve bu da canını sıkıyordu.

Jake ve Sunghoon yemek yemek için sınıftaydı; Yeji, Yuna ile buluşmuştu ve Minho'yla Chan ise Changbin ile beraber sınıfta oturuyordu. Yani Hyunjin bu arada yalnızdı. Gerçi Beomgyu ve Taehyun'un yanına gidip ayaküstü sevişmelerini duymak istiyorsa onlarla da vakit geçirebilirdi. Ama bu şu anda istediği son şeydi.

Bu yüzden kendi halinde takılmayı seçmiş ve bahçeye çıkmıştı. Masaların olduğu arka tarafa yöneldi, elinde sandviçiyle birini görürse yanına oturmayı veya en sevdiği şeylerden biri olan, tek başına vakit geçirmeyi düşünüyordu.

Bir yandan da gözleri Felix'i arıyordu. Onu gördüğü an yanına gitmek istiyordu ancak utanıyordu fazlasıyla.

İyice arkalara ilerledi, tanıdık olmadığı için arkalara giderek tek başına oturabileceği bir masa arıyordu.

Kafasını sağa çevirdiğinde mavi saçlar dikkatini çekti. Kusursuz yan profili ve uzaktan bile belli olan çillerinden tanımıştı onu. Yanında Jisung oturuyordu, önünde ise turuncu saçlı, muhtemelen Seungmin, ve bir de sarı saçlı iki kişi oturuyordu.

Sanki ona baktığını hissetmiş gibi yanına döndü Felix bir anda. Göz göze geldiklerinde hızla gözlerini kaçırdı Hyunjin. Bir iki adım attı sağına bakmamaya çalışarak. Utangaçlığından nefret etmişti o anda.

Çok geçmeden kolunda bir el hissetti, kendine çevirdi onu ve kendi eline doğru indi bu el. Birbirlerine yakın duruyorlardı ve Hyunjin'in aşırı heyecanlanmasına neden oluyordu. Felix ise fazlasıyla sakin gözüküyordu.

Mistake || HyunLixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin