4

190 13 0
                                    

Katerina, aynadaki silüetine son bir kez baktı. Üstünde straplez kalp yaka, uzun siyah bir elbise vardı. Sağ bacağında da baldırına kadar uzanan bir yırtmaç vardı.

Kaiser
Geldim.

Katerina, Kaiser'den gelen mesajla beraber son kez kırmızı rujunu düzeltti ve ekru renk kürkü omuzlarına attı. Abartmamıştı. Kaiser'in onu nasıl klas bir mekana götürebileceğini az çok tahmin ediyordu. Katerina binadan çıktığında arabanın dışındaki Kaiser'i gördü. Üstünde siyah bir gömlek vardı, üstten iki düğmesi açıktı. Ceketi arabada olmalıydı ancak soğuğa aldırış etmiyor gibiydi. Acıyı hissedemediği gibi, soğuğu da mı hissedemiyordu? Peki, şehveti?

"Güzel görünüyorsun," dediğinde Kaiser, Katerina için arabanın kapısını açmıştı. "Teşekkürler. Sen de öyle." Katerina durdu. "Yani, yakışıklı. Yakışıklı görünüyorsun." Kaiser gülümsedi. Katerina ona hayranlıkla baktı. Gerçekten güzel bir adamdı. Sert yüz hatları gülümsediğinde daha yumuşak bir hal alıyor, şeytani suratını melekleştiriyordu.

"Geç hadi," dediğinde Kaiser arabaya adeta atladı Katerina. Kaiser de arabaya bindiğinde şoförle aralarındaki bölmeyi kapatmıştı. "Gideceğimiz yere uygun muyum?" dedi Katerina merakla. "Uygun? Kimseye uymak zorunda değilsin, tatlım. Güzel olduğunu bilmen yeterli." Katerina utançla gülümsedi. Kaiser'in yanındayken kendini daha değerli hissediyordu. Onun bakışlarında farklı bir şeyler vardı. Hiçbir adamın bakmadığı gibi bakıyordu. Onun yanındayken Peter'ı neredeyse unutuyordu.

Restorana ulaştıklarında şoförün açtığı kapıdan indi. Kaiser ona kolunu uzattığında hiç düşünmeden girdi. "Bay Panthera," diye selam verdi garson. Katerina onun soyadını ilk kez duyuyordu. "Size bu akşam ben hizmet edeceğim." Kaiser'in kolunda cam kenarındaki masaya ilerledi ve çektiği sandalyeye oturdu. Katerina menüyü açtığında rusça ile karşılaştı.
"Özel bir isteğin yoksa siparişleri ben vermek istiyorum," dedi Kaiser. Onun menüyü okuyamadığını mı düşünmüştü? "Aslında Rusça biliyorum. On sekiz yaşına kadar Rusya'daydım." dedi Katerina sanki büyük bir sır verir gibi öne eğilirken. "Yani, annem rus değildi ama rus kültürünü de az çok bilirim." Kaiser gülümsedi. "Öyleyse siparişler senden."

Katerina gözlerini menüye dikti.
"Beef Strogonof yer misin?" "Yerim," dedi Kaiser. Katerina garsona döndü. "İki Beef Strogonof ve..." "Beyaz Şarap," dedi Kaiser. Garson menüleri alıp gittiğinde ikisi yalnız kaldılar.
"Üniversite için mi New York'a taşındın?" dedi Kaiser. Üniversite için değil, Peter için demek istemişti Katerina ama diyemedi. "Sayılır," demekle yetindi. "Sen peki burada mı doğdun yoksa benim gibi sonradan mı geldin?"

"Sonradan ancak senden daha erken geldim."
O sırada masalarına ellili yaşlarda gri takım elbiseli bir adam yanaştı. "Kaiser," dedi adam çoşkuyla. "Seni mekanımda görmek ne büyük şeref." Rusça konuşuyordu. "Merhaba, Olaf." dedi Kaiser. "Nasılsın?" Kaiser'in rusça konuşması bile güzeldi. "Mükemmel. Sayende İtalyanlardan kurtuldum. Dostum, çok büyük olacaksın. Pakhan koltuğu işe yaramaz oğluna değil de sana bırakmalı." Son sözleri daha kısık söylemişti. Katerina yerinde rahatsızca kıpırdandı. Pakhan, Rusya'nın mafya ağı Bratva'nım başına denirdi. Kaiser'in henüz bir mafya olduğunu kabullenememişti; mafyaların babası Pakhan olursa hiç kabullenemezdi. Kabullenmesi de gerekmezdi. Bugün onu gördüğü son gün olacaktı.

"Sonra konuşalım," dedi Katerina'nın rahatsızlığını fark eden Kaiser. "Pardon, Kaiser. Çıtırı korkutmak istemem." Katerina'yı baştan aşağı süzdü ve karşılığında Katerina yerin dibine batmak istedi. Herif babası olacak yaştaydı. "İşin bittiğinde memnun kalırsan ben de denemek isterim." Kaiser, elini sertçe masaya vurdu. Öyle sertti ki sallanan masa masadaki bardakların düşmesine sebep olmuştu. "Ondan çabuk özür dile, sikik herif!" Olaf'ın kaşları çatıldı. "N'oluyor Kaiser? Bana bir kadın için mi set çekiyorsun? Rusça bile bilmiyordur."
"Aslında biliyorum," diye konuşmaya daldı Katerina. Yaşlı adamın suratında büyük bir şaşkınlık ve mahçup ifade oluşmuştu. "Ayrıca babam yaşındakilerle de yatmıyorum. Size de kızınız yaşındakilere göz dikmemeyi öneririm." Olaf, Katerina'nın küstah laflarına karşı ona adım atmak istedi ancak yerinden kalkan Kaiser durmasına sebep oldu.

"Gidelim, Katerina." Olaf'a döndü. "Özrünü hâlâ duyamadım." Katerina, Kaiser'in yanında ayakta dikildiğinde Olaf ona döndü. "Özür dilerim, hanımefendi." Katerina, Kaiser'e dönmeden önce "Kabul edilmedi," dedi. Kaiser'e de "Gidelim mi?" diye sordu. "Sen önden çık, benim halletmem gereken ufak bir mesele var." Katerina kafa salladı ve adamların eşliğinde arabaya ilerledi. Kaiser'i arabada beklerken telefonunun bildirim sesi yankılandı.
Peter'ın da olduğu gruptan mesaj gelmişti.

Jessica
*fotoğraf*
Aşk kuşları!!!

Peter, Betty'e evlenme teklifi etmişti. Sahildelerdi. Şampanya bardakları ellerinde, Peter ise dizlerinin üstündeydi. Betty, Katerina'nın bütün hayallerini tek tek yaşıyordu.

Katerina gözlerini tavana dikti. Göz pınarlarına dolan yaşlar gitsin diye uğraşıyordu. Peter, onu unutmuştu. Hayır, onu hiç hatırlamamıştı ki unutsundu. Önüne bakıyordu. Katerina da bakmalıydı. Kaiser, araba bindiğinde ona döndü.

Kaiser'i baştan aşağı süzdü. O ak saçları, buz gibi gözleri ve sert çehresiyle tam bir rustu. Kaiser, daha önce gördüğü bütün erkeklerden daha yakışıklıydı. Peter'dan bile daha yakışıklıydı.
O bir gangster olmasaydı, Katerina ona aşık bile olabilirdi.

"Sen ağladın mı?" dediğinde, Katerina kafasını iki yana salladı. Kaiser, baş parmağını onun yanağına uzattı ve okşadı. O parmağını geri çektiğinde parmağındaki ıslaklığa bakıp "Yalancı," dedi.
"Noldu?"

"Bu konu hakkında konuşmak istemiyorum," dedi Katerina. "Bana gidebilir miyiz?" Kaiser'in kaşları çatıldı. "Henüz yemek yemedik."
"Sana pesto soslu makarna yapabilirim. Bolca da şarabım var."

Kaiser'in kabul etmesi için dua etti. Katerina'nın çok hassas bir cesareti vardı ve bu gece, Peter'dan başka bir adama ilk kez dokunacaktı.

Kayıp İkiz | Novel +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin