Kayıp İkiz | Novel +18

5 | +18

Kaiser, kapıda ayakkabılarını Katerina'nın isteği üzerine çıkarıp içeri girdiğinde 1+1 evinde bir dev gibi görünmüştü.
Neredeyse kafası tavana çarpabilirdi. Sanırım iki metre boyu vardı. "Sen koltuklarda otur, ben de yemeği hazırlarım," dedi Katerina. O yemek yaparken bir yandan da Kaiser ile sohbet edebilirdi çünkü Katerina amerikan mutfağa sahipti. Oturma odası ve mutfak iç içeydi.

"Öylece bekleyemem. Salatayı da ben hazırlarım." Kaiser, üstündeki ceketi koltuğa adeta attı. Gömleğinin kollarını katladı ve dirseklerine kadar itti. Katerina'nın dikkatini ilk çeken, damarlı kollarıydı. Sertçe yutkundu. Gecenin sonunda o kolların belini kavramasını sağlayacaktı.

"Tamam," dedi Katerina ve dolaptan malzemeleri çıkardı. Kaiser'in önüne mutfak barına domates salatalık ve biber koydu. Yağdanlık ve baharatlar da zaten tezgahtaydı. Kendisi de suyu kaynaması için ocağa koymuş, bir yandan da sosu hazırlamaya başlamıştı. On beş dakikanın ardından makarna sos ile buluşmaya hazırdı. "Yemek hazır," dediğinde Kaiser de "Salata da öyle," demişti. İkisi peş peşe tabakları masaya yerleştirdiler. Katerina, masaya kadehleri koydu ve şarabı Kaiser'e uzattı. Kaiser, açacak ile tıpayı açtı ve kadehlere doldurdu.

Katerina'ya bir kadeh uzattı. "Seni arabada ağlatanın ne olduğunu söyleyecek misin?" Katerina bakışlarını kadehine dikti. "Karşılıksız aşk," diyebildi sadece. Kaiser'in kaşları çatıldı. "O ne demek?"
"Çocukluktan beri sevdiğim bir adam vardı. Peter. Onu etkilemek için elimden geleni yaptım ancak o bana hiçbir zaman o gözle bakmadı." Cidden, onu etkilemek için her şeyi yapmıştı. En kışkırtıcı kıyafetleri giymiş, en dikkat çekici makyajları yapmıştı ancak ondan kapabildiği tek şey şehvet dolu bir öpücüktü. Peter'ın ona hissedebileceği tek şey de şehvetti, sevgi değil.

"Arabadayken de Peter'ın sevgilisine evlilik teklifi ettiğini öğrendim. Bana önceden söylemişti. Sanırım hazırlamak için. Ama hazır değildim. Onların fotoğrafını gördüğümde sanki kor bir el kalbimi sıkıyormuş gibi hissettim." Kaiser, şimdi ona tuhaf adlandıramadığı bakışlar atıyordu.

"Onu neden hayatından çıkarmadın?" dedi kadehinden bir yudum alan Kaiser. "Denedim," dedi Katerina mahçupça. Kadehinden büyük yudumlar alıyordu. "Onu hayatımdan çıkarmayı denediğim her an, o bana geri döndü. Ve ben de her seferinde bir şansımız olabileceğine inandım." Biten kadehini doldurdu ve tekrar kafasına dikti. Az sonra yaşanacaklar için biraz alkole ihtiyaç duyuyordu. "İlginden memnunmuş," dedi gözlem yapar gibi Kaiser. "Sana hiç şans vermemiş ama. Hayatına girmen için de çıkman için de." Katerina, kafasını iki yana salladı. Şu an bunları düşünmek istemiyordu.

"Bu gece konuşmak istediğim son şey, Peter."
Kaiser, kafasını salladı. "Ne konuşmak istersin?" Katerina gözlerine ürkek bir bakış attı. "Yırtıcı olduğunu söylemiştin," dedi zar zor. "Bunu bana kanıtlamak ister misin?"

Kaiser'in dudaklarına sinsi bir gülümseme yayıldı.

İri ve uzun bedeniyle masanın üstünden eğilip dudaklarını Katerina'nın dudaklarıyla buluşturdu. Sanırım bu, seve seve kanıtlarım demekti. Katerina, dudaklarında hissettiği dilin baskısıyla ağzını araladı ve onun dilinin ağzının içini keşfetmesine izin verdi. Kaiser, uzaklıklarından şikayetçi olmuş olmalı ki masanın üstündekileri elinin tersiyle yere fırlattı. Katerina'nın bedenini kavradığı gibi onu masanın üstüne oturttu. Kaiser'in bir eli Katerina'nın boynundayken diğeri belindeydi. Katerina'nın dudaklarından ayrıldı ve dudaklarını onun boynuna kapadı. Katerina inledi.

Kaiser'in bir yandan parmakları elbisesinin sırtındaki fermuarını bulmuştu. Kaiser ondan izin ister gibi bakınca Katerina kafasını salladı. Kaiser'in parmakları yavaşça fermuarı indirdiğinde elbise üstünden beline düşmüş, siyah dantelli sütyeni açıkta kalmıştı. Kaiser, Katerina'nın bedenini destekleyerek elbiseyi bacaklarından kurtardı ardından önünde diz çöktüğünde sırada kilodu vardı.

Kaiser, Katerina'nın bacaklarını öperek uyluğuna tırmandı ve bacaklarının arasından Katerina'ya şehvet dolu bir bakış attı. Aynı ihtiras Katerina'nın suratında da vardı. Kaiser'in dudakları Katerina'nın alt dudaklarıyla buluştu. Kaiser'in dili klitoristine darbeler indirirken Katerina'nın yapabildiği tek şey, Kaiser'in beyaz saçlarına sıkı sıkı tutunmaktı. Katerina, daha önce hiç böyle bir şey deneyimlememişti. Kaiser'e bunu demeli miydi? Hayır, derse belki vazgeçebilirdi. Ya da ona daha nazik davranabilirdi. Katerina, kırılabilir bir porselen gibi davranılmaktan sıkılmıştı.

Katerina, hissettikleriyle beraber ayak parmaklarını içe doğru büktü. Kaiser'in dil darbeleri hızlanırken Katerina'nın bedenini bir titreme sarmıştı. "Geliyorum," diyebildi titrek nefeslerinin arasından.

Katerina'nın işi bittiğinde yorgunluk bütün bedenini sarmıştı ancak karşısında altındaki kabarıklıkla dikilen adam, henüz daha yeni başladıklarının habercisiydi. Kaiser, Katerina'yı kalçalarından kavrayıp kucağına aldı ve genç kadının odasına doğru ilerledi. "Nasıl hissediyorsun?" dedi Kaiser.
"Uçuyor gibi," diyebildi Katerina.

Kaiser gülümsedi. "Uçuyor gibi ha? Henüz zirveye ulaşmadık bile tatlım." Kaiser, Katerina'yı yatağa adeta fırlattı. Katerina yerinde doğrulup onu izlemeye başladı. Kaiser, gömleğinin düğmelerini kopararak açtı. Eli pantolonuna gittiğinde Katerina titrek bir nefes aldı. Şimdiden nasıl bir şey çıkacağını tahmin edebiliyordu.

Kaiser, pantolonuyla baksırını indirdi ve Katerina'yı şok içinde bıraktı. Katerina'nın dudakları iki karış açılmıştı. Çok. Çok büyüktü. Kaiser, onun bu tepkisinr güldü ve eğilip Katerina'nın açık dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu. Katerina'yı ayak bileğinden çekip yatağa sırt üstü düşmesini sağladı.

"Sen hâlâ fazla giyiniksin," dedi elleri Katerina'nın sütyeninin kopçasını bulurken. Sütyeni fırlatıp attı. Katerina'nın üstüne eğildi ve alnına, yanaklarına, çenesine ve gerdanına öpücükler kondurarak göğüslerine indi. "Tanrıça gibisin," diye fısıldadı. Katerina'nın suratına büyük bir gülümseme yayıldı. Kaiser'in dudakları göğüs uçlarını kavradığında uyarılmayla ufak bir acı hissetti. Kaiser, bir yandan emerken bir yandan da sert ısırıklar bırakıyordu.

O an, Katerina bacaklarının arasındaki sertliği fark etti. İkisinin bedenleri de iç içeydi. Kaiser, göğüslerine ve bedenine ısırıklar bıraktı. Kendini Katerina'nın bedenine bastırırken "Hazır mısın?" diye sordu. Katerina o an elini onun göğsüne yasladı. Kaslı bedeni elinin altında kasılmıştı. "Hazırım ama itiraf etmeliyim ki sen benim ilkim olacaksın." Kaiser'in suratında hiçbir ifade yoktu. "Biliyorum," dedi.
"Nasıl?"

"Deneyimli olup olmadığını anlayabilecek kadar demeyimliyim," dedi Kaiser. Katerina'nın kaşları çatıldı. "Nazik olacağım," dedi Kaiser. "Nazik ol diye söylemedim. Bil diye söyledim."

"Merak etme, ilk seferin için nazik olacağım. Sonrasında ise nazik davranmam için sen yalvaracaksın."

Katerina'nın bedeni titredi; korkuyla değil, beklentiyle.