"Adın Ömer'di değil mi?" diye sordum bakışlarımı ondan çekmeyerek. Kafasını ağırca iki yana salladığında gözlerimi kıstım, abimin arkadaşının adı Ömer'di. Bu adam kim olarak buraya gelmişti?
Bana elini uzattığında, yüzünde gülümseme oluştu. "Tanışa...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seni sevdiğini söylemesi Başka şey Gerçekten sevmesi Başka Süt ve Bal
16. BÖLÜM: ❝ŞEVHETİN İZİ❞
Merhabaaaaa
Yine ben yine ben hep ben kskdksks
İnstagram Tiktok sedatrhnnn
Aşklarım üzülerek söylüyorum ki oy sınırı ve yorum sınırı koymam lazımmış bunu anladım ama bir günde bile tamamlayabilirsiniz diye düşünüyorum
900 Oy 1K yorum sınırı koyuyorum
Emeklerimin karşılığını alamıyormuşum sınır koymadan maalesef...
İnstagramda soru cevap yapacağım iki bölümün de krirtiğini yapalım olur muu?
Ve siz ne kadar Miran'la Mercan'ın boşanmasını istiyormuşsunuz Miran üzgün 😔😔😔
Hadi bölümü okuyun keyifli okumalar 😝
🌕
Gözlerimi araladığımda etrafıma bakındım, koltukta sızıp kalmıştım. Midem bulanıyordu, stresten artık her şey mideme vurmaya başlamıştı.
Koltukta doğrulurken saçımdaki tokayı saçımdan çıkartıp tekrar saçımı topladım, ayağa kalkarken hemen karşımdaki mutfaktan Nurullah abi ve Fatoş ablanın sesini duyuyordum. Mutfağa girdiğimde, ikisi karşılıklı çay içiyorlardı. Kahvaltıyı ikisi de silip süpürmüştü. "Günaydın." demişti Fatoş abla enerjik bir sesle.
"Gel yenge beraber kahvaltı edelim sıcak poğaça, simit falan aldım."
Nurullah abiye gülümsedim bu ince düşüncesinden dolayı. "Kahvaltı etmeyeceğim midem bulanıyor." dedim tiksinircesine simitlere bakarak.
"Seninki kapıda bekliyor seni, git bak istersen uyanınca yanıma gelsin dedi," Omuz silkeledim, tezgahın üstündeki sürahiyi elime aldıktan sonra temiz bir bardağı elime alıp soğuk suyu bardağıma doldurup sudan iki büyük yudum içtiğimde bardağı tezgaha koydum.
Ensemi sıvazlarken, "Ben dedim o kadar kızın boynu tutulur Miran gelsin kızı yatağa taşısın diye hamile olmasam ben götüreceğim, hamileyim." Fatoş abla Nurullah abiye kızgınlıkla bakıyor söylenip duruyordu.
İkisine de baktım, "Lavabo ne tarafta?" diye sordum zar zor konuşarak. "Hemen koridorun sonuna git sağda kalıyor." Koşar adım tarif ettiği kapıya doğru yürüyüp beyaz kapının Amerikan kolunu çevirip açmıştım, klozetin kapağını açtığımda öğürerek boş midemi boşaltmıştım. Sadece sıvı kusmuştum, tekrar öğürdüm. Birkaç kez öğürerek midemi tamamen boşalttığımda rahatlamış gibi hissetmiştim ardından. Sifonu çekip, elimi köpükleyip suyla tertemiz iki kez yıkamıştım. "Canım çekmecede diş fırçası var temiz dişini fırçala istersen." Fatoş ablanın sesi banyoda yankılanırken, "Tamam." demiştim halsizce.
