üç

55 6 0
                                    


Ertan ve Açelya'nın çocuklarının doğum günü partisinden epey geç dönmelerine rağmen Didem yorgunluğunu ve saatin geç olmasını umursamadan çalışma odasına kapandı. Birkaç hafta sonra mahkemesi görülecek büyük bir davanın dosyaları incelerken saatin hızla geçtiğinin farkında bile değildi. Tüm dikkati uzun paragraflarla dolu onlarca kağıttaydı. Odanın kapısı çalındığında biraz ürkerek irkildi. Refleks gibi "Gel." derken masasından kalktı ve vücudunu esnetmek amacıyla kollarını yukarı kaldırdı. Ertan kapıdan eşi Didem'e baktı. Yorgunluktan kızarmış gözleri loş masa lambası ışığında dahi belli oluyordu.Didem kendini esnetirken bir yandan da Ertan'a bakıyor ve ne diyeceğini bekliyordu. Ertan bir iki adımla odaya girerken Didem de kendine içki doldurmak için konsola yürüdü. Didem içkisini doldururken Ertan yumuşak bir sesle konuştu.

"Bebeğim.. Saat çok geç oldu. Dinlenmelisin." Didem henüz doldurduğu viskisini bir dikişte içti.Keskin tat boğazından akıp giderken boğuk bir sesle konuştu.

"Önemli bir davam varken nasıl uyuyabilirim?" ikinci viskiyi doldururken Ertan endişe ve gerginlikle viskinin şişesinden bardağa dökülmesini izledi. Didem bu gece partide de epey içmişti üstüne şimdi burada da içmesini sağlıklı bulmuyordu.

"Ama dinlenmen de gerekiyor.. Yarın devam etsen olmaz mı?Hem bildiğim kadarıyla dava üç hafta sonra." Ertan olabildiğince yumuşak ve sakin bir sesle konuşmuştu. Eşinin dinlenmesini ve daha az içmesini istiyordu. Didem birkaç yavaş adımla Ertan'ın yanına kadar geldi. Elindeki viskiden bir yudum aldı ve eşinin gözlerine derince baktı. Alkollü nefesini onun suratına üflerken soğuk ve tek bir tondan konuştu.

"Olmaz..Yarın devam etsem olmaz." Ertan Didem'in gözlerine bakıp alkollü nefesini hissederken havadaki gerginlikle o da gerildi. Bu aşina olduğu o anlardan biriydi. Buraya gelmenin hata olduğunu düşünüyordu.

"Ben sadece.." Kısık bir tonda başladığı cümleyi Didem dişlerinin arasından öfkeyle konuşarak kesti."Sen sadece ne?" Göz gözeydiler ve Didem kızları Melis uyanmasın diye alçak bir sesle öfkeleniyordu.

"Sen sadece ne Ertan? Karışma benim işime.. İstediğim saatte yatar istediğim saatte kalkarım." Didem'in otoriter ve net tavrı Ertan için sıradan bir karı-koca anlarından biriydi. Ertan bir şey söylediğinde ya da bir şey yaptığında Didem nedensizce böyle öfkelenir ve -kızları Melis evde yoksa- bağırırdı. Sanki Ertan'a ve ona dair herhangi bir şey tahammül edemiyor gibi bir hali vardı.

"Özür dilerim.. Karışmam bir daha. İyi geceler." Ertan her zamanki gibi kabullenip özür diledi. Yatağına dönmek için hareketlendiğinde Didem hızla ve sertçe onun kolunu kavrayıp kendine çevirdi. Ertan bu seri hamleyi beklemediği için irkildi.Yeniden göz gözeydiler Didem yarım ağız sırıtırken Ertan'ın yüzüne dikkatle bakıyordu "Madem geldin.." dediğinde Ertan derin bir nefes verdi. Bakışı, sırıtışı, ses tonu.. Onu tanıyordu ve ne istediğini anlamıştı. Didem'in ne istediğini anlamıştı ama bunca yıl geçmesine rağmen eşini Didem'i anlayamamıştı. Partiden önce saçma bir şeyden dolayı tartışmışlardı, az önce dinlenmesini söylemek için geldiğinde bir güzel azarlamasına rağmen şimdi sevişmek istiyordu. Onun böylesine dürtüsel ve dengesiz davranmasından bıkmıştı. Sevişmek içinden gelmiyordu çünkü Didem'in tavırları çekici değil aksine kafa karıştırıcı ve yorucuydu.

"Yorgunum.." bitkin bir sesle tek kelime ettiğinde Didem Ertan'ın kolunu tuttuğu gibi sertçe bıraktı. "İyi git yat.. Dinlen.." elindeki bardakta kalan viskinin son yudumunu içerek bardağı arkasında duran masaya sertçe bıraktığında ses odada yankılandı. Didem'in arkası Ertan'a dönüktü. Ertan onu yüzünü görmese dahi oldukça sinirli olduğunu anlayabiliyordu.

 "Dava ya da dosyalar değil bu evlilik yoruyor. Melis olmasa.." Didem masanın üzerindeki kağıtlara bakarak konuştuğunda Ertan derin bir nefes aldı. Eşinden bu sözleri duymak onu yaralıyordu. İlk duyuşu değildi. Bu sözler Didem'in evlilikten ilk şikayetleri değildi ama her defasında Ertan'ı başka bir yerinden yeniden yaralıyordu. Gözünden süzülen yaşı hızla sildi. 

YENİ DÜNYA / Distopya Mı Ütopya Mı?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin