0.0

105 27 36
                                    

Telaşlı bir şekilde oradan orya koşuşturan Sehere bakmaktan başım agrıyordu.ve artık dayanamayıp "Seher yeter" diye bağırdım.

Artık kendisini ne kadar dünyadan soyutlamışsa bağırdığım zaman korkudan elinde ki elbiseleri ve makyaj malzemelerini yere düşürdü ve elbiseler mahvoldu .Bir yandan sağ elini göğsünün üstüne koyarak derin nefesler alıyor diğer yandan ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Canım arkadaşımın verdiği tepkiler yüzünden kendimi tutamayıp kıkırdadım .Keşke kendimi tutsaydım çünkü kıkırtılarımı duyan Seher az önce ne olduğunu anlamış olmalı ki şuan beni öldürecekmiş gibi bakmaya başladı .Ve ben birazdan olacakları bildiğim için sehere fark ettirmeden oturduğum sandalyeden kalkmaya çalışıyordum.

Seher kaçmaya çalıştığımı fark edince hızlı bir şekilde üstüme yürümeye başladı .Onun üstüme geldiğini görünce hızlı bir şekilde kapısı açık olan odadan dışarı fırladım .O da arkamdan koşarken "seni elime geçirirsem o çok sevdiğin saçlarını tek tek yolcam gerizekalı" diye bağırıyordu.

Can havliyle kendimi sol tarafta bulunan lavabonun içine atıp kapıyı kilitledim ,ardından kapı vurulmaya başladı ve Seher öfkeli sesiyle "aç şu kapıyı Zerda " diye bağırıyordu eğer ben kapıyı açarsam bu evden cesetimin çıkacağını bildiğim için "açmıyorum" dedim kapının diğer tarafından.

Seher kapıya daha sert vurmaya başlayınca "kızım kapıyı kıracaksın" diye bağırdım beni takmayıp "ya sen oradan çıkarsın yada ben bu kapıyı kırarım" dedi.

Yapacağını bildiğim için onun suyuna gitmeye karar verdim "bak ilk önce sakinleş sonra kapıyı açacam. şuan çok sinirlisin" ardından hemen "hem böyle yapmaya devam edersek davete geç kalcaz" dedim

Nihayet kapıya vurmayı kestikten sonra "çık çabuk oradan daha hazırlanmamız gerek" diye az öncekine göre daha sakin ama yine de sinirli sesiyle seslendi

Daha fazla oyalanırsak gerçekten geç kalacağımızın bilincinde kapıyı açtım ve lavabodan çıktım .Seher hayla sinirle yüzüme bakarken biraz daha yatışması için gülümsemeye çalıştım ve "hadi hazırlanalım" dedim .Sinirle arkasını dönüp yürürken arkasından rahat bir nefes verdim .Bugün de yaşayacağımı anlayınca sevindim eğer gideceğimiz davet olmasaydı kimse beni Seherin elinden alamazdı.

Seherin arkasından hazırlandığımız odaya girdim o her yeri makyaj malzemesi olan elbiselerini düşürdüğü yerden kaldırırken bende hiç bir şey olmamış gibi makyaj masasına oturdum ve makyajımı yapmaya başladım.

Makyajımı Seherin davetten döndükten sonra bana yapacağı şeyleri duymamaya çalışarak bittirdim.

Saçımı yapmak için seherden yardım istemek zorundaydım, o yüzden ayağa kalkıp şuan saçını düzleştiren biricik arkadaşımın yanına gittim .Yanına geldiğimi göz ucuyla görüp tekrar işine döndü ve tek kelime etmedi.

Beni görmesi için tam karşısına geçtim ve gözlerimi bana çok ama çok saçma gelen ama sehere göre çok tatlı olan yavru köpek bakışlarımı attım.

İlk başlarda bana bakmamaya çalışsada sonrada pes edip "ne var Zerda" dedi , bende hemen "saçımı yapar mısın?" dedim ben asla saçımı yapamazdım ve bu yüzden saçımı hep salık bırakırdım.

Kolundaki saate bakıp biraz daha oyalanırsak geç kalacağımızı anlayan Seher "tamam sen geç işimi bitirip geliyorum" dedi.

Kabul ettiğine sevinip hemen onun yanaklarını sıkıp "ya sen birtanesin" deyip davette giyeceğim elbiseyi hemen yanımızda duran yatağın üstünden alıp kendi odama giymek için gittim.

Elbise zümrüt yeşili renginde göğüs dekoltesi biraz fazla olan ve dizlerimin biraz yukarısında bitten elbiseyi giyip çıktım.

Saçım için seherin karşı odaya gidince seherin tamamen hazır bir şekilde saçım için beni beklediğini gördüm biran gözüm seherin üstündekilere takıldı.

O da kırmızı uzun, göğüs dekoltesi ve derin bir yırtmacı olan bir elbise giymişti saçlarını sadece dalgalandırıp salık bırakmıştı .Çok güzel olmuştu

Benim geldiğimi görünce yanıma gelip "hadi otur da saçını yapim yoksa geç kalacağız senin yüzünden" dedi bende onu dinleyip hemen oturdum ve seherin saçımı yapmasını bekledim.

Seher saçımı sıkı bir topuz yaptıktan sonra ikimizde hazırdık ikimizde çantalarımızı aldıktan sonra önceden çağırdığımız taksiyi bekliyorduk.

Taksi gelince binip davetin yapılacağı yerin adresini verdik .Takside giderken Seher bırak benle konuşmayı yüzüme dahi bakmıyordu .ondan özür dilemem gerektiğini fark edip boğazımı temizleyip ona döndüm ve "ben özür dilerim elbiselerinin mahvolacağını bilemedim sadece başımda oradan oraya koşmaman için bağırdım ama kendini o kadar kaptırdığını ve korkacağını bilmiyor-" dedim  

Seher zaten benle küs kalmaya dayanamadığı için cümlem daha bitmeden boynuma atladı biraz öyle durduktan sonra ayrıldık ve "affetmicektim seni aslında biraz o burnunu sürtçektim çünkü senin yüzünden en sevdiğim elbiselerim mahvoldu ama gönlüm el vermedi üzülmene" dedi bana.

bende gülerek "ama sen benle küs kalamazdın ki " dedim o da "neden miş o? Bak gör nasıl küs kalıyorum" diyip yüzünü yan tarafa çevirip kollarını göğüsün de birleştirip çenesini havaya kaldırdı.

Bu haline  daha çok gülmek istesem de uzatmayıp "tamam tamam sende hemen alınıyorsun olmaz böyle" dedim ve onu kendime çekip sarıldım.

Az sonra taksi davetin olduğu yerde durdu. Seherle taksinin ücretini ödeyip indik ve önümüzde duran kocaman ve görkemli binaya hayran hayran baktık Seherle ben ilk kez böyle bi davete katıldığımız için her yeri en ince ayrıntısına kadar inceledik.

Artık kapıda böyle dikilmememiz gerektiğini fark edince Seheride kolundan tutup içeriye doğru götürdüm, bu akşam içerde olacaklardan habersiz bir şekilde...  

--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

bu benim ilk kitabımm o yüzden nasıl olduğunu neresinin kötü olduğunu yorumlar mısınız?

beğenmeyi unutmayın 

seviliyooorsunuzzzz 

YOL AYRIMIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin