BAŞLANGIÇ

Büyu

İmkansız diye birşey yoktur
Çaba denen şey sadece
Yeterli değildir, tam ise
Bak neler oluyor
-snk

Kelimelerin büyüsünü bilirrmisiniz ? Ben bilirim , bazen bir kelime sizin kulginizda ömür boyu yankılanır, bazen bir kelime sizin değiştirir ve en basitinden bazen bir kelime sizi mutlu edebilir.

Toprağın "gitme"demesine rağmen yanindan kalmıştım ve sedyenin yanındaki sandalyeye oturmuştum. On gün içinde öyle kararlar almıştım ki hayatım konpile değişeceğini hissediyordum.

"Hala o adamın kim olduğunu söylemedin " Toprak uyanali iki gün oluyordu ve yanından kalktığımda günlerdir buruk bakan gözleri birazdaha buruklaşmiş gibiydi. Kabı birden açılınca ikimizinde gözleri o tarafa döndü.

Gelen Yagizdi ve elinde bir tepsi vardı "Güzel Sayar  bişeyler Yemen lazım " başimini hafifi aşaga yukarı salladım ve koltuktan kalkıp Yagizin yanına gittim ve tepsiyi elinden aldım.

Toprağın yandan bize baktığı görebiliyordum ama umursamadim . Yagizla koridorda ilerliyorduk Ayaz abi koltukta uyuya kalmıştı abimle o Aleyna denen kız eve gitmişti .

"Sende eve mi gitsen artik Masal ?"başimi ona çevirdim "gidicem bende Yağız sen ne zaman gidiyorsun?" Tepsisiyi tekrar elimden aldı ve konuşmaya başladı "Ben artık hep burdayım Güzel Sayar burda işim bitince giderim saten "

Bana ayrılan hastane odasında gelince yanliz kalmak istediğimi söyledim tepsiyi komedine bıraktım ve sedyeye uzandım.

Herşey ne kadar değişmişti aklıma o okula geldiğim gün gelmişti  Egemenin beni kistirmasi , Yakup Barkinin gizli kimliği, Emir denen çocuğun bana yol göstermesi müzik gurubum Toprak ve Kutayın ihaneti ...

Ama şunu söylemek gerekirse Yakup Barkinin zekasına hayran kalmıştım bir milleti en iyi vuracak unsur eğitimdir. Kendini eğitim konusunda kamufle etmesi isedahiceydi .

Şimdi ise annemle konuşmuş tamamen Barkinlar tarafına geçmiştik annemin ise bana söylediği cümle tek şu olmuştu "Eninde sonunda onları savuncaktik kızım " hiç bişey diyememiştim .

Yağız ve babam çok iyi anlaşırlardi küçüklüğümden beri tanıştığımız için babamı görmüş ve çok sevmişti. Abimin motor tutkusu onu ele almış ve usta bir motor sürücüsü olmuştu.

Yagizla aramızda yaşananlar evet aşktı ama onun yaptığı hata herşeyi silip süpurmüştü ve geride bu duygulara bir daha asla inanamayacak bir Masal Sayar bırakmıştı.

Okulu yine sözde müdür yardımcı yönetiyordu ordaki eğitmenler bile bence parayla tutulmuştu bana kalırsa orda sadece tek gerçekten bir eğitmen vardı oda Berivan hocaydi .

Eve dönüyordum belki biraz normal hayata tekrar dönmek için çünkü artık tarafımız hem resmiyete dökülmüş hemde bunu belli edecek davranışlar yapmıştık Zorlulara karşı.

Gözlerim kabanmişti belkide iki saattir uyuyordum ve kolum acayip şekilde uyuşmuştu sedyeden kalktım, koridora yöneldim Toprak da odasından çıkmıştı.

Tekerlekli sandalyeyle geliyordu getiren ise Ayaz abiydi . Neden böyle geliyordu bu şimdi ?Doktor gayet iyi olduğunu söylemişti şunuda söylemeden geçemeyecektim bu hastahane bile onlarındı.

Yanlarına doğru irerledim onlarda bana doğru geliyordu . "Doktor yürüye bileceğin söylemişti "
Ayaz abi Toprağa baktı ve sirtti ağzımı tutamadım ve o dakika ağzımdan çıkan çikti "siz Barkinlar da koldan bilekten tutup çekmek salak salak gülmek adet herhalde ?"

Bu sefer ikisi gülmeye başladı gözlerimi devirdim .
Hakaret edincede güluyorlardi. Birden koridordan bakımlı ve kumral bir kadın girdi yanindada Ayaz abi gibi kas yığını bir adam vardı. Toprak ve Ayaz abinin yanında durmuşlardi .

İkiside yirmillerin sonlarından gibi duruyordu bizden baya Ayaz abiden biraz büyük duruyorlardi yani . "Hoşgeldiniz enişte " Ayaz abi adama elini uzattı ve tokalaştilar .

Kadın sürekli dudakları iyi yanda gülüyordu ve giydiği elbiseden nasıl biri oldugu anlaşiliyordu nasıl yani Toprağın ablası mi vardı?

Kadın Toprağın önünde diz çöktü ve ellerini tuttu "İyisin demi ablacım " gözlerime inanmıyordum ama şaşırdığımida belli etmiyordum .

"İyiyim gelmenize gerek yoktu " Kadın olmaz dergibi Toprağa hafif vurdu ve kahka attı. Yok kardeş genetik bu gülme seaslari.  Adamın gözleri bana döndü oda benim gibi sarışındi ve boynunda anlam veremediğim bir sembol vardı.

"Sende o kızsın galiba " benimde gözlerim adama deydi "ne konudan baktığınza bağlı " bu sefer hepsi kahka attı böyle baya baya güluyorlardi taki Yağız gelene kadar ,hepsi birden gülmeyi kesti ne oluyor du şuan .

Yağız da susmadı ve cevap verdi "Sakin olur Barkinlar gülmeye devam edin " diyip kahka attı buna bende gülerdim ve gülmüştüm saten ama tek biz güluyorduk.

Toprağın ablası yanıma geldi ve el uzattı "Ben Toprağın ablası Açelya ve anlatılanlardan daha güzelsin bebek gibi yüzün varmış "Kadın sıcak gelmişti elini tuttum "teşekkürler sizde öylesiniz "

Açelya başını yana eydi "bende senin  ablan sayılırım lütfen sizi bizi kaldıralım " gülümsedim ve başımı aşaga yukarı salladım "buda eşim Onur " adamlada tokalştim Açelya abla birden koluma tuttu ve kulağıma doğru "Toprak seni anlata anlata bitiremedi "

Toprak sanki duymuş gibi öksürmeye başladı benim gözüm kocam açılmıştı Yağız da sıkılmışa benziyordu "Hadi Güzel Sayar gidelim araba bekliyor "

Toprak birden sandalyeden kalktı ve elbisesini düzeltti bende şok olmuş gibi ona bakıyordum yanıma geldi ve kulağıma doğru kimsenin duymayacagi şekilde "akşam pencereni açık olsun "

Bişey demedim ve Yagiza omuz attım ve ordan uzaklaştık "O el ne şimdi güzel Sayar " harbi lan o el neydi? umasamdim ve kafasına Birtane geçirdim "Rahatsız mı oldum Sönmez " sirtti "estağfurullah canım" bende güldüm sonra  saten abim gelmiş bizi almıştı.

2 saat sonra:

Odamdaydim evet ben evimdeydim annem aşağıda yemek yapıyor Yağız ve abim motorlarini yağıliyordu normal bir hayat normal hareketler.

Kapı birden açıldı Yagizla abim içeri girdi abim bağırarak bir soru yöneltti bana "Söyle kız sağ mı sol mu " Yataktan kalktım "abi nediyorsun
iyimisin " abim soruyu tekrar bağırarak yenilediginde içeri iki balon ile Yağız girdi.

"Ben Masalı tanıyorum o hep sağ der abi " yani evet hep sağa derim birden sol elindeki balonu yere bıraktı ve masada duran kalem ile abimin üzerine sağ elindeki balonu patlatti . İçeriye hep un girmişti.

"Ya siz kaç yaşındasınız üç mu ? " diyip bağırdım ikiside aşağıya doğru koşmaya başladı her yerimiz un du . Acaba yerleri kim islatmişti çünkü her an düşe bilirdik .

Merdivenden indik Yağız birden kaydı ve yeri böyladi tabi üstünede ben düştüm ben bu yeri ıslatanin. Annemde kapiyi açmıştı biri gelmiş olmalıydı.

Yağız kahkalar ile gülüyordu ve göğsü gögusume deyiyordu abimde gülmekten Yağızi uyaramiyor gibiydi ben gülmekten kalkamıyordum.

Annemin birden öksürme sesini duyuca hepimizin gözü oraya kaydı.  Toprak gelmişti ve bizim konumumuz çok yanlış anlaşılacak cinstendi arkadan Ayaz abinin bize güldüğü Toprağın ateş saçan gözlerini tek görüyordum.