Sevgili okurlarım bölüm için hepinize iyi okumalar dilerim ❤️🎶 The neighborhood - Sweather weather 🎶
______________________________________________
(MELİSA DENİZ)
Odaya vuran güneş ışığı ile uyandığımda bir kaç dakika bekleyip, öylece uzandığım yataktan tavanı izledim. Beynim sanki her şeyi unutmuşum olduğumu sanarak dün olanları bir bir gözümün önünden geçirdi. Beynim artık düşünmekten yorulmuştu ama nedense bu görüntüleri sürekli aklımda döndürmekten zevk alıyormuş gibiydi!
Banyoya gidip, geldikten sonra üzerime giyecek düzgün bir şeyler bulmak için kıyafet odasına ilerledim. Dün gece buraya bakma fırsatım pek olmamıştı ama şimdi görüyordum ki burası düşündüğümden daha büyükmüş. Sanki otel de kalıyormuş gibi hissediyordum. Gerçi buralarda otel denen bir yerin olup, olmadığından şüpheliyim!
Önümde uzanan ilk dolabı açtığımda çeşit çeşit elbiseler ile karşılaştım. Hepsi çok güzel görünseler de bildiğim elbiseler gibi değillerdi. Hepsinin kumaşı ve dikim tarzları garip ve değişikti. Sanki orta çağdan kalma elbiseler ile dolu bir dolabın önündeymiş gibi hissediyordum. Hemen yan tarafta ki dolaba yöneldiğimde burada çeşit çeşit deri ve kumaş tarzlarda pantolon ve gömleklerle dolu bir kısım vardı. Burayı da geçtiğimde boydan boya tavana doğru yükselen ve sayamayacağım kadar fazla olan botlar ve topuklu ayakkabılar ile karşılaştım. Sanırım burada daha çok bot tarzı ayakkabıları tercih ediyorlardı.
Gündelik sade bir elbise seçtiğimde hızla üzerimi değiştirdim ve ayna da ki yansımamı incelemeye başladım. Kumral saçlarım omuzlarımı da geçip, aşağıya dökülüyordu. Elbisenin kolları yarım olduğu için rahat ve hareket etmesi kolaydı. Belimde ki kahverengi kemer ise elbiseyle değişik bir uyum yakalamıştı ve bunu sevmiştim.
Oda da iki ayna olmasının sebebini merak ediyordum. Bir tanesi zaten yeterli olacaktır ikincisine hem de duvara tamamen sabitlenmiş bir ikinci aynaya gerek olduğunu sanmıyordum. Diğer duvarda ki aynaya doğru ilerlediğimde az önce kendime baktığım aynadan daha eski ve sade olduğunu fark ettim. Sanki öylece bir kenara atılmış gibi duruyordu.
Aynanın çerçevesinde elimi gezdirdiğimde tozlanmış olduğu belliydi. Çerçevenin üzerine olan parmaklarım daha da içeriye geçtiğinde aynanın arkasında bir boşluk olduğunu fark ettim. Aynayı kendime doğru çektiğimde biraz ağır olsa da sonunda duvardan ayrılabilmiş onun yerinde büyük bir boşluk oluşmuştu. Sanki bir çeşit tünel ve ya gizli saklanması istenen bir oda gibiydi.
Arkamda ki masada yanan mumu elime alıp, boşluğa doğru ilerledim. Yürüdüğüm yeri aydınlatan mum ile bir kaç adım attıktan sonra bir an da dört bir yanda ki duvarlara asılmış olan gaz lambaları yandı. Neredeyse panikten dolayı elimde ki mumu üzerinde durduğum halıya düşürüp yakacaktım. "Burası da neresi?" diye kendi kendime söylenerek odaya göz attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KRİSTAL KALP (Ara Verildi)
FantasiZamanın ve mekanın ötesinde, ışığın ve gölgenin dans ettiği yerde, kaderin kılıcı kahramanların ruhunu şekillendirir. Bu, sadece cesaretin değil, aynı zamanda hayal gücünün de sınandığı bir dünya. * Daha anne karnında mühürlenen 23 çocuk... Ve bunl...