Gördüğüm kabus ile terler içinde uyandım. Hemen ayağa kalkıp salona koştum. Kanepede uyuyan Kaan'ı görünce derin bir nefes aldım.
Bugün ayın 19 yani yarın Kaan gidiyordu. Allah'ım inşallah bir şey olmaz balımaa. Kaan'ın yanına gidip diz çöktüm. Nabzını kontrol ettim.
Allah'tan normal atıyordu. Saate baktığımda saatin 6 olduğunu gördüm. Sabah altıda güneş mi doğar çüş amaa. Kaan'a bir şey olmasından korkuyordum.
Yanındaki koltuğa oturdum ve onu izlemeye başladım. Çok derin uyumuyordu ve en küçük seste uyanıcak gibiydi. Elimden geldikçe nefes almamaya çalıştım.
Biraz zaman geçince Kaan gözlerini yavaş yavaş açtı. Kanepede dikleşti ve esnedi. Beni hala farketmemişti. Sağına soluna bakmaya başladı. O sırada beni gördü.
"Sabah sabah senin burda ne işin var hayatım"
Dediğinde kabus aklıma geldi ne kadar getirmemeye çalışmada olmuştu geliyordu.
"Beni hiç bırkama olurmu?"
Dediğimde, kaşları çatıldı. Ve kalkıp önüme geldi. Çenemi avuçlarının içine aldı
"Noldu neden ağlıyorsun Eylül seni üzecek bir şey mi yaptım?"
Dediğinde boynuna sarıldım. Ve gözyaşlarımı serbest bıraktım. Yavaşça sırtımı okşamaya başlamıştı.
"Kabus mu gördün"
Aklıma yine geldi kendimi avutmaya çalışsamda olmuyordu.
"Evet"
Dedim kısık sesimle. Kafamı iyice boynuna gömdüm
"Tamam geçti ben yanındayım, hadi ağlamayı bırak hem ne gördün seni bu kadar etkiledi?"
Dediğinde kafamı çektim
"Anlatsam geçer mi?"
Dediğimde tebessüm ederek kafa salladı.
"Bak şimdi senin Kars'a dönmen gerekiyor sonra ben seni bırkamak için ısrar ediyorum, sen zorda olsa kabul ediyorsun. Sonra biz zar zor taksi buluyoruz gidiyoruz fln sonra bir kadın havaalanına giriyor siyah bir Lamborghini ile, sonra sen şüphelenip arkana bakıp duruyorsun. Sonra kadın canlı bomba olarak duruyor. Sen silahınla kadının elindeki düğmeyi attırıyorsun. Sonra kadını alıcakken bana dönüyorsun ve bomba patlıyor. Sonra-"
Kaan konuşmama izin vermeden bana sarıldı. Kafamı onun göğsüne koydum
"Şişt geçti hem o ne saçma kabus kadın zaten ölmeyi seçmiş ben silah doğrutunca niye korkuyor"
"Ya gerizekalı ne bileyim ben, ben burda sana dert anlatıyorum senin dediğine bak"
Deyip göğsüne bir tane yumruk geçirdim. Sahte bir şekilde canı acımış gibi ses çıkardı
"Doktor hanım kalbime vurdunuz doktor hanım "
Derin bir nefes alıp verdim
" Senin kalbin sağda mı Allah aşkına"
Dediğim karşısında güldü ve kendini benden uzaklaştırdı. Beni gıdıklamaya başlayınca tekme atmaya çalıştım ama adam çelik gibiydi vurulunca benim ayağım acıyordu.
Sonlara doğru nefes alamadığını fark edince bıraktı. Ve tekrardan bir kahka attı
"Ya köpke yapıyorsun yav"
Dedim ve kalktım. Tam giderken kolumdan tuttu.
"Dur bakalım kahvaltı hazırlıcağız daha seninle"
Dedi ve beni mutfağa sürükledi. Kahvaltıda ne yesek diye tartışırken patates kızartması ve yumurtaya karar verdik.
Ben hazırlarken o kahvaltılık karı yerleştiriyordu. Ben patates doğrarken gelip belimden tuttu. Bir anda irkilsemde bu anı bozmak istemediğim için sustum.
Ve bir anda kafamı tutup kendine çevirdi ve dudağıma bri öpücük kondurup çekildi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
