***
"Kafa dinlemeye çıktığını söylemiştin değil mi?"Kafasını sallayarak beni onaylamış cümlemin devamını bekliyordu.
''İstersen beraber sahile gidebiliriz. Hem beni de dinlemiş olursun.''
Birkaç saniye sessiz durduğunda tam içim içimi yiyordu ki yine aynı şeyi yaptı ve gülümsedi.
''Hadi gidelim o zaman.''
Gidelim Aktürkoğlu gidelim...
Kerem ve ben kafeden çıktığımızda benim tarif ettiğim şekilde yürümeye başladık.
''Yorgun duruyorsun..'' Kerem gerçekten çok yorgun duruyordu. Göz altları hafif şişmişti ve gözlerinin içi kızarıktı. Kafasını kaldırıp gözlerini yüzümde gezdirdi.
''Sende öyle..''
Bununla ikimizde gülmüştük.
''İlk tanıştığımızda babam tesiste çalışıyor demiştin. Maçın olduğu gün seni Süleyman abiyle konuşurken gördüm baban mı ?''
''Evet babam. Uzun zamandır orada çalışıyor.''
''Birbirinize çok benziyorsunuz o da senin gibi. Çok iyi biri birkaç kez konuşma fırsatım olmuştu.''
''Öyledir. Sen neler yapıyorsun?''
''Evden tesise tesisten eve. Onun dışında nadiren sahile iniyorum. Onun dışında hep antremandayım.''
''Yorucu olmalı..''
''Hem de nasıl''
''Sen peki okuyor musun?''''Psikoloji okuyorum ben ikinci sınıfım.''
''Bak işte bu da yorucu olmalı''
Az önce onun söylediğini gülerek tekrar ettim.
''Hem de nasıl''Kerem ve ben kayalıklara kadar geldiğimizde aşağı tarafı işaret ettim
''Buradan inelim.''
Beraber indiğimizde gelmiştik.
''Füsun burası çok güzel.. Sahile inerim normalde ama burayı ilk defa görüyorum.''
Beğenmesi hoşuma gitmişti çünkü buraya getirdiğim ilk kişi oydu.
Derin bir nefes alıp manzaraya baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
beni sen inandır, Kerem Aktürkoğlu
Fanfic' Küçükken çok inanmıştım, eğer çok istersen her şey mümkün, inanmak zor değil...'