𝐅𝐨𝐫 𝐚 𝐏𝐨𝐭𝐭𝐞𝐫 𝐆𝐢𝐫𝐥 | 𝐃𝐫𝐚𝐜𝐨 𝐌𝐚𝐥𝐟𝐨𝐲

36. Bölüm

Belki hatırlayan oldlar vardır, size taaa 6. Bölümde bu "That's My Girl" şeyini unutmayın ilerde onunla ilgili bir şey gelecek demiştim. İşte onun zamanı geldi. Bölüm boyunca aklınızda tutun.

-

♫: That's My Girl - Fifth Harmony

5 günlük Londra gezisinin son gününde kendimi çok yorulmuş hissediyordum çünkü yorgunluktan uyuduğum her gecenin sabahı tekrar yoruluyordum. Ama çok güzel bir geziydi, bir sürü yer gördüm. Son gün birkaç saat kulesini ve yine tarihi yerleri gördük.

Flitwick: Evet gençler, burasıyla birlikte aslında gezimizin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Şimdi otele geri döneceğiz. Eşyalarınızı toplayın ve size söylediğimiz toplanma alanında olun. Şimdi, önümüze düşün bakalım.

Profesörlerle birlikte otele doğru geri giderken etrafıma göz gezdiriyordum. Draco kamerasını buraya getirmişti tabii ve birsürü fotoğraf çekmişti. Hogwarts'a dönünce ilk işim kesinlikle o fotoğraflara bakmak olacak.

Otele geldiğimizde bizimkilerle yollarımızı ayırdık ardından ben ve Hermione odamıza gittik. Hızlıca eşyalarımızı topladık çünkü ikimizde dakik insanlarız ve geç kalmayı sevmeyiz.

Hermione: 1 dakika bile geç kalmayalım. Ha birde, kitaplarından bir tanesini valizine koyma, elinde kalsın. Çünkü aşağıda 10 saat Ron ve diğerlerini beklerken vakit geçirecek bir şeye ihtiyacımız olacak.

Alice: Haklısın.

Dedim sırıtarak ve bir kitabımı valize koymak yerine dışarıda bıraktım.

Eşya toplama işi bitince koşa koşa odadan çıkıp aşağı doğru indik ve toplanma alanına gittik. Henüz 4 kişi vardı.

İkimizde hiç konuşmadan, bir köşeye oturup kitap okumaya başladık.

*

McGonagall: Hadi ama! Geç kalan sadece 2 öğrenci olmalı. Kim bunlar yarım saattir gelmiyorlar. Sırf onlar için bekliyoruz!

Susan: Harry Potter ve Ron Weasley, profesör.

Hufflepuff'lı kız Susan Bones bunu söyleyince hiçte şaşırmadım. Kafamı kitabımdan kaldırıp Hermione'ye baktım. O da çoktan bana bakmaya başlamıştı. Aynı anda sırıttık ve kitaplarımıza geri döndük.

Klara: Gerçekten nerede bunlar? Şimdiye kadar gelmeleri gerekirdi.

Derken girişten koşma ve nefes sesleri geldi. Abim ve Ron'du elbette. Nefes nefese kalmışlardı ve ellerine eşyalarıyla birlikte koşuyorlardı.

Ron: Özür dileriz profesör - biz - şey - hh - zaman var - zan-

McGonagall: Tamam Weasley, böyle nefes nefese konuşurken bir şey anlamıyorum, açıklamanı sonra yaparsın. Şimdi trene doğru gitmeliyiz, zamanımız yok.

*

Alice: Eveet, şimdi dökülün bakalım ne yapıyordunuz hazırlanmak yerine?

Ron: Uy-

Abim sertçe Ron'a omuz attı ve sözünü kesti.

Harry: Hiçbir şey. Sadece saati kaçırdık.

Alice: Hmm... Anladım. Ron, bir şey diyordun sanki?

Ron: Amaan, sanki ne yaptık Harry. Uyuyorduk. O kadar yorulmuşuzki uyumuşuz. Zaten toplarız demiştik eşyalarımızı. Sonunda ben yanlışlıkla uyandım ve saati görüp hızlıca toplanmaya çalıştık. Sonuç ortada.

Alice: Belliydi.

*

Yolculuk bitipte Hogwarts'a dönünce aklımdaki -hepimizin aklındaki- tek şey uyumaktı. Üstümü bile değiştirmedim ve uyudum.