3. bölüm VEDA

17 3 5
                                    

Aylardır evden dışarı düzgün çıkmıyordum zaten bu ay gidicektim belli olmuştu günüm 24 temmuzda otobüs ile İstanbul'a gidcektim ordaki yurdum hazırdır herşey tamdı otobüs biletimi almıştık sadece zamanı bekliyordum serkan hiç mutlu değildi,resmen ağlicak gibi duruyordu ama neyseki ağlamıyordu birazdaha ağlasa onu bebek diye mama verirdim aslında kötü bir fikir değildi gitmeden denemeliydin hayali bile bu kadar komikse gerçeği daha komik olurdu ben bunları düşünürken kendi kendime gülüyordum mutfakta teyzem mantı yapıyordu bende ona yardım ediyordum kendi kendime güldüğümü duyunca mantı yapmaktan kafasını kaldırdı "hayrola çok neşelisin bugün yüzün pek güzel gülüyor"dedi içten bir gülümsemeyle karşılık verdim "hiç aklıma komik bir video takıldı da ona gülüyordum" dediğime inanmış olucakki kafasını olumlu anlamda aşağı yukarı salladı, ben teyzemi izlerken kapıda bir gölge belirdi bu Serkandı yine soluk bir gülümseme ile mutfağa girdi ve masanın bir köşesinede o oturdu teyzem bana nasiyatlar veriyordu bende özenle onu dinliyordum orda aç kalmam için birşeyler öğretmeye çalışıyordu zaten yemek yapmasını biliyordum,kendimi övemyi sevmiyordum ama övülesi yemek yapabiliyordum hepsinide bana teyzem öğretmişti serkan daha fazla dayanamadı ve yerinden kalktı. "Nereye gidiyorsun oğlum" teyzem birden kalkmasına şaşırmıştı kalkarken masayı da götürseydin himen "odama çıkıcam anne başım ağrıyor"diye yanıtladı ve sessizce çıktı gerçi pek sessiz olmadı ama "ne oluyor bu çocuğa bilimiyorum son bir aydır iyice değişti" teyzem serkan için endişeliydi ama haklıydı yemekleri sonuna kadar yerdi özellikle benim yaptığım yemekleri ama son bir aydır düzgün yemek yemiyordu ben yapica falan yiyordu son bir haftadır neredeyse hiç birşey yememişti de bende endişelenmeye başlamıştım, "merak etme teyze şimdi o benim yaptığım çayı içer birşeyi kalmaz"teyzem bana buruk bir gülümseme ile baktı ve olumluca kafa salladı, elime paptya çayını alarak odasına çıktım odasına neredeyse iki yıldır çok nadir gelirdim oda yemek yiceğimizi haber vermek için odasının kapısını tıkladım "anne bişey yemek istemiyorum lütfen gidermisin" şaşırmadım benim olduğumu bilmiyordu çünkü tekrar kapıya vurdum "anne sana yemek istemiyorum dedim ya" bu sefer sesi yüksek çıktı tekrar çaldım bu sefer dah sinirliydi "sana yemicem dedim dimi, Almira" kapıyı açtığında beni bulmayı beklemiyirdu " sen hep teyzeme böylemi davranıyorsun kadın senin yüzünden çok endişeli bir haftadır " biraz kırgın bir sesle konuşmuştum"senin olduğunu bilmiyordum " bilse böyle davranmazdı biliyorumdum"sana çay getirdim iç sonrada benim yaptığım mantıları yemek için aşağı gel " gülümsedim ve tam odadan çıkıcakken elimi tuttu"Almira beni dinle bak gerçekten o üniversiteye gitmek istediğini biliyorum ama bak burdada var neden İstanbul orası Ankara'ya çok uzak " normalde himen dediğim gerçek olur çok sert bir yapısı vardır aşırı ciddi ama benim karşıma gelince süt dökmüş kedi gibi oluyordu "bak orası daha donanımlı ve daha iyi yerlere gelebilirim hem zaten 4 yıl sonra geri gelicem sadece dört yıl " sözlerimle eli bileğimden düştü, camın kenarına geçti ve onun için getirdiğim papatya çayının içmeye başladı bende sesizce odadan çıktım mutfağa girmeden önce ne ora ortaya çıktığını bilmediğim bir göz yaşı vardı gözümün kenarında onu sildim yüzüme ufak bir gülücük bıraktım ve mutfağa girdim teyzem sorar gözlerle bana bakıyordu" çayını içsin yemeğe inicek eminim "teyzem içir rahatlamış gibi nefes verdikten sonra mantı yapmaya geri döndük, akşam olmuştu herkez masaya oturmuştu serkan beni hayal kırıklığına uğratmadı oda masaya oturmuştu ,herkeze teker teker tabaklarına mantı koydum ve yerime oturdum efe  yine okul maceralarını anlatıyordun serkan sesizdi en sonunda dayanamamış gibi sesi yüksek çıkmıştı "efe yeter başım şişti okulda yaşadığın okulda kalır evdeki evde uzatma sessizce yemeğini ye"dediğinde efe şaşkındı ama duygusal bir çocuktu serakn bağırdığı için dayanamadı ve masadan kalkmıştı eniştem Serkanın neden bağırdığını anlayamıyordu çünkü serkan efeyi dinlemeyi en çok sevenimizdi  serkana baktım teyzeme baktım teyzemde şaşkındı Serkana tekrar döndüm ona kızmıştım çünkü kimse efeyi ağlatamazdı yerimde sinirle kalktım tam gidicektim elimden tuttu omzumun üstünden ona yan bir bakış attım elimi elinden hızla kurtardım ve mutfaktan çıktım efe'nin odasına geldiğimde köşede yastığı yüzüne bastırarak ağlıyordu yanına gittim ve her zaman üzüldüğünde yaptığı gibi boynuma sarıldı hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı bende ona sarıldım ve dolu gözlerle bana baktı göz rengi eniştemin gözü gibi cam gibi parlak bir maviydi ağladığı için daha çok belli oluyordu,"abim neden bana öyle davranıyor ben kötü bişey mi dedim"hıçkırdığı için sesi kesik kesik gelmişti "hayır canım sadece abin şu sıralar başka bir şeye üzgün o yüzden sende onun üzgün olduğu o ânâ denk geldi hepsi bu" biraz daha olsun sakinlemişti "abim neye üzgün ben biliyorum" bu cidden beni şaşırtmıştı çünkü ben bile bugün öğrenmiştim neden üzgün olduğunu benim gitmemden ve bidaha gelmememden korkuyor ve üzülüyordu "neden üzgün peki" soruma beni gösterdi işaret parmağı ile "seni seviyor ve senden uzaklara gidiyor" cidden şimdi bir şoka girmiştim " Ne?" Tek dediğim bu kelimeydi "evet gece odasına gittim korkmuştum o beni her zaman koruduğu için yine gitmiştim kapısı aralı duruyordu ve elinde bir fotoğraf senin fotoğrafındı galiba çünkü resmi okşayıp adını söylüyordu " efe galiba rüya görmüştü ama bende merak etmiştim başka ne dediğini"ne dedi sonra " gözümün içine baktı" seni seviyorum lütfen gitme Almira dedi ve ağlamaya başladı çok sesizce ağlıyordu abim " bu beni bile üzmüştü efe'nin başını okşadım sarıldım ve birlikte mutfağa geri girdik herkez odasına geçmişti ben efeye mantı koydum yemeğini yedi ve tekrar odasına çıktı tabağı yıkadım ve kapıdan çıkarken Serkan ile çarpıştım serkan bana baktı sonra yanımdan geçerken kolundan tutup geri çektim "dışarıda konuşalım mı" şaşırdı " bana sinirlisin sanıyordum" ne değişti birazdaha sinirlendirmek istiyordu sanırım "evet hala sinirliyim ama konuşalım" kapıya doğru yöneldim ve arkamdan geldiğini biliyordum dışarı çıktım ve ona doğur döndüm iki adımla dibine kadar gelmiştim boyu uzundu tabi ona alttan bakıyordum "ben bişey öğrendim" dememle şaşırmadın ama merakda etmedi değil "ne öğrendin?" Biraz eğildi yaklaştım " benden hoşlanıyormusun"sorumla şaşırmadı ama düşündü"buda nerden çıktı " sorusu sinirmi bozmuştu ama sakin kalmaya çalıştım"efe duymuş gece resmime bakıp beni sevdiğini söylemişsin " kafasını olumlu anlamda salladı"evet seviyorum bunu söylemem gitmene engel olucaksa evet seviyorum " kafamı olumsuz anlamda salladım"engel olmicak gidicem üstelik biz kuzeniz ayağını ona göre denk al dedim ve ona çarparak yanından geçtim arkamdan baktığını biliyordum onu üzmek istemiyordum sonuçta çocukluğum ve o lanet rezil olduğum ergenlik dönemlerimi serkanla geçirmiştim onu üzmek beni daha çok üzüyordu odama girdiğimde kapının arkasına sırtımı yaslandım elim farkında olmadan kalbime gitmişti , kalbim sızlamıştı ama farkına varması gerekiyordu biz kuzeniz kuzenimle bir ilişki yaşamam yaşayamam. Kapıdan ayrıldım ve soğuk bir duşa girdim, duştan sonra mavi kadife pijamalarımı giydim ve yatağa uzandım yatakta rahat edemedim bilgisayarımın başına geçtim tarihi bile unutmuştum bugün 22 temmuzdu evet iki gün vardı okul hakkında küçük bir araştırma yaptım geniş bir okuldu birini öldürseler duyulmicak cinsten bir okuldu ayrıca güzeldi evet okulu sevmiştim sınıflarda bilgisayarlar akıllı tahtalar hepsi mevcuttu kütüphanesi bile çok genişti ciddi anlamda genişti teyzemgilin evinin genişliğindeydi her cins kitap var gibi duruyordu gitmeden bulmuştum yeni takılıcağım mekanı bilgisayarı kapattım ve telefonla zeyneple mesajlaşmaya başladım

Selam napiyon?

İyiyim valiz hazırlıyorum

Sen ne zaman gidicektin izmire

24 temmuz sen ne zaman gidicen

Bende o gün gidicem e yarın son kez buluşalım mı?

Çok isterdim ama sevgilim le zaman geçiricem

Sevgilimi yaptın o çocuğa ne oldu peki?

O çocuk zaten (gülen emoji)

E iyiymiş o zaman sana iyi eğlenceler bende uyumaya çalışıcam

Tamam tatlı rüyalar

Sanada

Telefonu kapattım ve uyumaya çalıştım gerçekten yorgun hissediyordum kendimi ama hiç birşey yapmamıştım aslında sadece mantı falan bu tarz işler bile beni yoruyorsa vay üniversiteli günlerime.

ilk gün ışığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin