8. BÖLÜM koyu kehribar

6 1 0
                                    

Hırsız daha fazla direnmeme dayanamayarak teslim oldu, heryer kan içindeydi hırsızın kanı olduğunu düşünüyordum boğazına silahı dayadım tam bu sırada cam ilaç şişeleri yerlerde parçalandı yazık şimdi bide ceza alırım çocuk gibi cam şişe patlayınca ilk içeri giren koyu kehribar gözler oldu tabi beni bir adamın üstünde görmeyi beklemiyordu ardından goril sonra ege en sonunda simay girdi yahu öyle bakana kadar hırsızı alsanız olmaz mı "şunu anlın ne yapıyorsanız yapın" hırsızı elinden tutup ittim önlerine koyu gözleri hala beni süzüyordu"sen prenses değil himen olmalısın"sırıttım gorilcik çoktan hırsızı kucaklamış ve çıkmıştı simay hala beni izliyordu ona öpücük attım ve ümitin koluna çarparak çıktım odadan eda'nın kapısının önüne durdum ama bu sefer aşırı mutlu olmuştum gözlerini açmış beni izliyordu önce beni görünce güldü sonra yüzüne dokundu yüzümde kan vardı o boğuşmada kan olmuştu her yerim birşeyim yok dercesine kafa salladım ona gülümsedim zar zor hareket ediyordu dinlenmeye ihtiyacı vardı iki elimle uyu işaretini yaptım olumlu anlamda kafa salladı ve gözlerini yumdu yukarı kata çıktım mutfağa girdim hiç kimseden ses yoktu birkaç parça bez buldum sonra tekrar aşağı indim odaya girdim oda hala dağınıktı camları temizledim yerleri sildim ve odanın kapısını kapattım oda eskisinden de güzel olmuştu duş almam gerekiyor du böyle çıkarmazdım dışarı her yerim kan içindeydi bir saniye kan hiç durmuyor nasıl yani bıçak yarası derinmi canım acımıyor ama bütün kapıları açmaya başladım ilk odaya girdim ortada büyük bir masa ve kenarlarda sandelye vardı burası yemek yedikleri yer olmalıydı onların ikinci kapıyı açtım her yerde hemşire resimleri vardı ve birtane yatak vardı değişik bir odaydı her yer kan motifliydi o odadan çıktım bu sefer diğer odaya girdim bir ağırlık çalışma alanı gibi bir yerdi ama yatak vardı kaslı erkekler vardı bu oda çokta sıkıcı yada ürpertici değil aslında o odadan çıktım banyoyu bulmalıydım başka bir odaya girdim ilk başta bu oda daha çok dikkatimi çekmişti heryer bilgisayar vardı ve bir tablo tabloda benim en sevdiğim karakteri olan süper women vardı nasıl yani ben çocukluğumdan beri bu kadına özenirdim şimdi bu odanın sahibi bu Süpermene mi hayran benim gibi çok iyi bir ikili olurduk bu odanın sahibi ile ,neyse burdan da çıktım çok kan kaybetmiştim Allah'ım yok bu banyo nerde bir sonra ki odaya girdim ama burasıda banyo değildi ama bir kapı daha vardı kapıyı hızlıca açtım banyo evet burası banyoydu kendimi duşa attım ve ılık Su açtım yaram çok açılmıştı bir saattir üstünde duruyordum bacağımın ılık Su pis kanın temizlenmesini sağlamıştı yaram bir karış şeklinde açıktı dikiş gerekliydi ama ben bilmiyordum dikiş atmayı çok fazla kanıyordu gözüm etrafta gezindi ve bir sargı gördüm yanında batikon vardı batikonun yarısı içine girmişti offf canım çok yanıyordu sıkı bir şekilde bandajı sardım ama tek sorun bu değildi üstümdeki kanlı kıyafetler ıslanmış ve çok ağır bir şekilde kan korkuyordum bacağımı duştan çıkardım ıslanmaması için şampuan aradı gözüm ve dolapta buldum ne tesadüf dolabı açtım saç kremi şampuan duş jeli vay anam bi ben yoktum mübarek bunlar ne ama hepsi erkek şampuanı kimin odası burası koyu kehribar gözlerin sahibimi Ege'nin mi yoksa gorilin mi hangisinin Allah'ım nolur ben burada iken girmesin şampuan mentollüydu saçıma sürme konusunda tereddüt ettim ama yapicak bişey yok kan kokuyorum saçımı şampuanladım yıkadım ve banyoda bulduğum ilk temiz havlu ile sardım kendimi bacağımın üstüne basamıyordum zıplayarak yatağa oturdum kocamana aynalı bir dolapti kendime bakıyordum bune be bacağım yarısı parçalanmıştı nasıl çevirdiyse bıçağı bacağımda bandaj kan olmuştu değiştirmem gerekti önce üstümü giyiniyim dolabı açtım ve dolabın kokusu çok tanıdık neden bu kadar tanıdık kiraz çiçeği kokusu bu koyu kehribar gözlerin sahibinin kokusu burası onun odasıydi üstüme bir tişört ve altıma şort giydim bacağım açıkta kalmalıydı şortu giydim ve banyoya ağır adımlarla geri girdim etrafı temizledim ve bir bandaj pakete aldım elime eskiyi çöpe attım yenisi sardım tişört çok büyüktü sünnet çocuğu gibi duruyordum bandajda kapanması iyi olmuştu ama,odadan çıktım aşşağı kata geri indim hiç kimsenin sesi yoktu birazdaha indim kapının önüne geldim biri kolumu hızlıca kendine çekti bu ani hareket inlememe sebep oldu canım acımıştı arkamı döndüm ve koyu kehribar gözleri ile karşılaştım beni kendine yasladı ve eldivenli eliyle beni kucağına aldı sahiya neden eldiven takıyordu bu çocuk oturma odasına girdik birlikte beni yere bıraktı ve kendide bir kenara oturdu sonra beni süzmeye başladı ilk konuşan ege oldu "oooo bakıyorum ümitin kıyafetleri sana çok yakışmış"dedi ve gülmeye başladı altayda gülmesini zor tutuyor gibiydi Altaymı dedim ben pardon gorilcik ti bıla bıla her neyse simay ortada yoktu "cidden yakışmış" bu ümitin sesiydi ona baktım ve sırıttım yanına gittim ve hemen dibine oturdum "yakışmış dimi o oda seninmiydi ya?"

"Evet benim odamdı ve böyle gitmene izin veremem"eli birden bacağıma gitti arka tarafta ege ve gorilcik gözlerini hemen kapatmıştı hızla eline vurdum "hey Uzak dur benden sizde abartmayın be hemen gözlerinizi kapattınız"ayağa birden kalktım bu kalkış canımı çok acıtmıştı elim bacağıma gitti ve yere çöktüm ümit beni kucağına aldı ve yukarı odasına çıkardı altay ve Ege'de arkamızdan odaya koştular simay elinde bir iğne ve tepsi ile geldiğini gördüm yatağa yattım ve simay kolumdan bir iğne vurdu başıma oturdu "siz dışarı çıkın"ümit üzgün bakıyordu neden bana bu kadar üzgün bakıyordu neden üçü de bana baktı altay bile üzgündü sakin olunya en fazla bıçaklandim ölmek üzere değilim ki, üçüde odadan kafaları önde çıktı en son ege kalmıştı o tam çıkıcakken durdu bana doğru döndü "sen gerçekten çok güçlüsün prenses" cidden niye bu kadar çok üzüldüler anlamıyorum hepsi çıktı arkalarından baka kaldım "onlar seni sevdi" ne dur bi saniye benimi sevdi ne cidden şaşırdım "ne yani nasıl?"

"Onlar diyorum seni sevdiler sana bişey olması konusunda endişeleniyorlar"

"Anlıyorum ama sadece o hırsız orada size zarar vermesini istemezdim bide özür dilerim senin ilaçlarını biraz parçaladım onun sırtına atlamak kolay olmadı"

"Sorun değil zaten çoğunu aticaktim,senin adın Almira dik değilmi yirmi yaşındasın bunları ege söyledi gerçi söylemedi ümite söylerken duydum "

"Ümitemi neden ona söylüyor? "

"Boşver canım benim adım simay tok tıp fakültesi okuyorum yurda seni takip etmek için geldim normalde bu evde kalıyorum ve tıbbi malzemelerim burada var birazdan uyuyucaksın bende dikiş aticam sen uyanana kadarda başında olucam canım ". Simay kötü biri değildi aksi iyi bir kızdı başımı okşadı göz kapaklarım ağırlaşmaya başladı ama beni neden takip ediyordu aklımda bir ton soru vardı ve bilincim tamamen benden koptu uzaklaştı .








1.Hello benim güzel okuyucularım nasılsınız ben iyiyim sizce almira ve simay anlaşa bilicekmi!??

2 .almira gözünü açtığında aynı yatakta olucak mı acaba ?

3.Sizce o hırsıza ne oldu??

4.Ümitin elinde neden eldiven takılı? şahsen benim kafamda deli sorular soruları yorumlarda cevaplayın lütfennnn

ilk gün ışığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin