9. bölüm kanlı bıçak değil kanlı namlu

6 1 0
                                    

Gözlerimi açtığımda herkez başımda bekliyordu ümit elimi tutuyordu ege ve Altay başımda bekliyorlardı simay yanıma geldi elinde bir tepsi ile tepside sıcak bir çorba vardı gerçekten açıkmıştım çorbayı bana uzattı, içecekle ümit kaşığı elimden aldı ve kendi içirdi şikayet etmedim bana çorba içermesine izin verdim gözleri o kadar koyu bakıyordu ki bana aşık olduğunu gizliyemiyordu ege yanıma oturdu kulağıma doğru eğildi "bu ümitin aşkı itirafı sana" şaşkınlıkla ümite döndüm yüzü gerilmişti büyük ihtimalle Ege'nin dediklerini duymuştu "saçma sapan konuşmayı kes kalk Almiranın yanında "ege hala sırıtıyordu,yataktan kalktı üstümde İnce bir pike vardı üstümdeki pikeyi attım ve oturmak istedim ümit belime girdi ve otutturdu beni, odada yalnız kalmıştı simay biten çorba tabağını aldı ve en son odadan çıkmıştı yanıma oturdu koyu gözlerini üstüme dikti "niye öyle bakıyorsun" hiç birşey demedi sonra konuşmaya başladı " sadece o hırsız ile nasıl başa çıktın adam seri katil aranan bir seri katil ve sen onu yakaladın bu cesaret nerden geliyor istesen umursamaz yardım edebilirdin neden yakalamaya çalıştın ve yakaladında hatta"

"Size demiştim nişancıyım diye"dedim ve güldüm sonra ayağa kalktım başım döndü ama ümit belimden tuttu dikişlerim yeniydi üstünde durmam sıkıntı olucaktı ama umursamadım ayakta durdum aynaya baktım saçlarım dağılmıştı üstümdeki tişört çok uzundu gerçi benim gibi 160 biri için çuval gibi gelirdi ümitin kıyafetleri ümit arkamda hınzır gibi gülümseyerek beni izliyordu arkamı döndüm "ne gülüyorsun bence çok iyi oldu senin bu tişörtün bana" arkamı döndüm yüzüne baktım "evet bende durduğu gibi durmuyor sende daha iyi durmuş ama ben en son sünnet düğünümde böyle giyinmişti"bunu söyledikten sonra gülümsemesi büyüdü sinirimi bozmuştu bu sünnet çocuğu gibi olmuşsun demekti dudağımı buktum "çokmu çirkinim" ağlicam gibi çıkmıştı sesim onun gülümsemesi soldu "ben öyle bişey demedim bence yakışmış dedim neyse ben çıkayım odadan sen üstüne değişti" göz kırptı ve odanın kapısına doğru ilerledi eli kapı koluna gitti ve durdu bana doğru döndü " bir ay çiçeği kadar güzelsin"dedi ve odadan çıktı ne yani o bana güzelsin mi demişti odadan çıktı ama ne giyicektim ben düşünürken yatağın üstündeki eflatun rengi bir elbise vardı bu elbise daha güzeldi üstüme giydim saçımı yukarıdan topladım aynada son kez kendime baktım bence olmuştu

Odadan dışarı çıktım aşşağı indim herkez oturma odasındaydı odaya girdim gözlerim ümiti aradı ama o yoktu, Simay yanıma geldi elbisenin eteğini düzeltti ve eline telefonunu aldı hepimizin resmini çekti ama ümit yoktu fotoraf karesinde "ümit nerde?" Sorumla ege gülmeye başladı "biri abayı yakmış bizim karizma bombasına" ege bunu söylerken gülmeye başladı "uğraşıp durma yeter "goril benimi savunmuştu onu tatmin ettim sanırım o hırsızı yakalayarak " neyse teşekkür ederim ben yurda dönsem iyi olucak"dedim ve arkamı döndüm arkamı dönmemle birlikte duvar gibi birşeye çarptım yere düşüncektim ki belimden hızlıca kendine çekti "dikkat et ay çiçeği" tam bu sırada flaş patladı bu şekilde resmimizi çekmişti simay"yurda gitmene gerek yok eda hala iğleşmedi iğleşsin sonra nere gidersen git " bu ne küstahlık yukarıda böyle demiyordu aklıma eda geldi kollarının arasından çıktım ve eda'nın odasına koştum yatakta uyuyordu yanındaki sandalyeye oturdum saçlarını okşadım sende ne vardı eda neden kendime çok yakın hissediyordum tam bu sırada elimi tuttu gözlerini açtı "gitme" ne yani gitmicektim sadece eşyalarımı alıcaktım sonra tekrar gelicektim o iyileşene kadar burdaydım "gitmicem yanında kalıcam" kafasını olumlu anlamda salladı ve tekrar gözlerini kapattı odadan çıktım hatta oda değil evden çıktım yolda yürümeye başladım hiç param kalmamıştı üstümdeki elbise benim değildi yürüyerek yurda geldim okula iki gündür gitmiyordum bilgisayarım okulda kalmıştı eşyalarımı topladım ama bilgisayarım ve çantam valizimin içindeydi ege buraya getirmiş olmalıydı eşyalarımı topladım ve çıktım yurttan geri onların evine geldim anahtarım yoktu kapı silini çaldım kapıyı ege açtı elimden valizimi aldı ve ilk gözümü açtığımda odaya girdim dolap ilk gün doluydu ama şimdi boştu kıyafetlerimi yerleştirdim masaya bilgisayarımı koydum ve telefonuma aktarma yaptım bilgisayarım temizdi yani güvendeydi odadan çıktım mutfağa geçtim simay yemek yapmaya çalışıyordu "kolay gelsin napiyon" işine o kadar dalmıştı ki sesimi duyunca kotktu "ay sen miydin korktum"

ilk gün ışığı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin